Ormanları ihmal yakıyor
Direk dipleri kumla örtülmüyor, fincanlar porselen yerine plastik, teller
metal yorgunluğundan kopuyor, kaçak elektrik kullanımı da yangınlara neden
oluyor...
Son 5 yılın istatistikleri, yangına yol açan ihmaller arasında, orman içinden
geçen enerji nakil hatlarındaki arızaların belirgin bir artış gösterdiğini
açığa çıkarıyor.
Ormancılar dertli... Sadece yangınlardan değil...
Ormanlarla birlikte yüreklerini de yakan son yangınların ''gerçek
nedenleri'' konusunda medyanın yeterli özeni göstermemesinden...
''Örneğin'' diyor Salih Sönmezışık ve ekliyor: ''Yıllardır medya, uçak
satın alınmasını istiyor ve bu olmayınca da yangınların söndürülemediğini
savunuyor... Oysa yangınla mücadelede uçaktan önce orman bilinci lazım...
Ormanı elektrikle, binayla, trafoyla doldurursanız, yüzlerce uçak bile işe
yaramaz...''
Devlet memurları mevzuatı yüzünden adını yazmamda ''yasal sakınca''
bulunan bir kamu görevlisi ormancı da Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı'nın
bu sözlerini bakın nasıl destekliyor:
''Memur olduğumuz için gerçekleri basına açıklayamıyoruz... Bu işi
bilmeyen ve ayrıntılardan haberi olmayan siyasiler ya da mülki amirler konuşuyor...
Böylece kamuoyu doğru bilgilenemiyor...''
Helikopterden saptamalar
Peki, işin doğrusu nedir?.. Özellikle şu son ''Marmaris-Çetibeli'' yangınından
alınması gereken dersler için neler söylenebilir?..
Hem bu soruların yanıtını birlikte görmek hem de olanı biteni ''dertli
ve yüreği yanık ormancılardan'' öğrenmek için, Salih Sönmezışık ve diğer
ormancılarla birlikte helikopterdeyiz...
15 Ağustos 2002 günü Çetibeli'den başlayıp kısa sürede Köyceğiz yönünde
yaklaşık 20 km yayılarak herkesi yasa boğan 3000 hektarlık dev yangın
sonrasındaki görüntü, ürkütücü olduğu kadar ''hayret'' verici de...
Çünkü, yanan alan üç yönden ''yerleşme, yapı ve elektrikle'' çevrilmiş...
Dördüncü ve doğu yönünde ise zaten ''beş-altı yıl önce yanan'' alanlar
var!..
Ne var ki ormancılar buna hayret etmiyorlar ve helikopterden gösterdikleri
''kanıtlarla'' birlikte sadece şunu söylüyorlar:
''Bu kadar riskli bir kuşatma ve işgal altında yangın çıkmaması mümkün
değil.. Nitekim, önceki yıllarda çıkan Gökova Körfezi yangınına da Taşbükü'ndeki
ormanlık kıyıda yer alan DPT tatil ve eğitim sitesinin çöplüğündeki
alevler neden olmadı mı?''
Marmaris-Çetibeli yangınının nedeni ise TEDAŞ'ın yüksek gerilim hatlarına
ait trafo tesisleri...
Son 5 yılın istatistikleri, yangına yol açan ''ihmaller'' arasında,
orman içinden geçen enerji nakil hatlarındaki arızaların belirgin bir artış
gösterdiğini açığa çıkarıyor.
Son 5 yılın tablosu enerji hatlarındaki arıza konusundaki ihmalin geniş
orman alanlarının yok olup gitmesine neden olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
1997'de 42 orman yangını bu yüzden çıkmış ve 195 hektar ormanımızı
yitirmişiz... 1998'de 77 yangınla 1032 hektarın, 2000 yılında da 118 yangınla
5205 hektarın yanması da enerji hatları yüzünden... 1997-2002 arası toplamı
ise 393 yangın ve 9000 hektar yanan orman alanı...
Kamuoyuna anlatılamıyor
İşte bu müthiş ''artışın'' nedenleri de ormancıların kamuoyuna
yeterince anlatamadıkları önemli ''ayrıntıları'' oluşturuyor...
Örneğin, tellerin direklerde birleştikleri ''fincanlar'' seramik olması
gerekirken ''ucuz'' malzeme tercihinden ötürü plastik kullanılıyor...
Bunlar birer ateş topu gibi fırlayıp düştükleri yerde yangın başlatıyorlar.
Aynı ihmal enerji nakil hattı güzergâhındaki ''yanıcı örtünün''
periyodik temizleme kuralında da var...
Her ikisi de yapılmayınca, elektrik şebekesi boydan boya ''yangın yaratıcı''
bir riskli kuşak oluşturuyor..
''Metal yorgunluğu'' ise hemen hiç gözetilmeyen bir risk..
Teller bu nedenle kendiliğinden düşebiliyor; 5-6 yılda bir bakım ve
yenileme yapılmadığından ötürü de orman içinde en ciddi tehlikelerden
birini oluşturuyorlar..
Bedava güzergâh
Bu gibi ayrıntılar, orman yangınlarındaki elektrik faktörünün önemini
arttırdıkça, enerji nakil hatlarının neden ille de ''orman içinden'' geçirildiği
sorusu öne çıkıyor...
Ormancılar, bu konudaki merakımızı da şöyle gideriyorlar:
''Aslında, başka seçenek yoksa ve mutlaka zorunlu bir durum varsa ormana
enerji nakil hattı girmeli... Ancak, kamulaştırma bedeli olmadığından ve yüksek
gerilim telleri altındaki imar yasağı orman dışında engel yarattığından,
ormanlarımız elektrik ağıyla sarmaş dolaş oldular...''
Bu gerçeğe, orman içindeki yasal ve kaçak yapılaşmalara bağlı enerji
gereksinimi ve sunumu da eklendiğinde, Oda Başkanı Salih Sönmezışık'ın
şu genel değerlendirmesi tümüyle haklılık kazanıyor:
''Ormancılık politikasını orman sevgisi ve korumacılık değil, rant
sevdası ve arsa kültürü belirliyor... Böylesi ortamda çoğalan yangınların
sorumluları ise hiç hakları yokken ormancıları sorguluyorlar..''
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|