reklam

3 Eylül 2002 Salı
Ana Sayfa
>
Haberler

Ormanları ihmal yakıyor

Direk dipleri kumla örtülmüyor, fincanlar porselen yerine plastik, teller metal yorgunluğundan kopuyor, kaçak elektrik kullanımı da yangınlara neden oluyor...
Son 5 yılın istatistikleri, yangına yol açan ihmaller arasında, orman içinden geçen enerji nakil hatlarındaki arızaların belirgin bir artış gösterdiğini açığa çıkarıyor.

Ormancılar dertli... Sadece yangınlardan değil...

Ormanlarla birlikte yüreklerini de yakan son yangınların ''gerçek nedenleri'' konusunda medyanın yeterli özeni göstermemesinden...

''Örneğin'' diyor Salih Sönmezışık ve ekliyor: ''Yıllardır medya, uçak satın alınmasını istiyor ve bu olmayınca da yangınların söndürülemediğini savunuyor... Oysa yangınla mücadelede uçaktan önce orman bilinci lazım... Ormanı elektrikle, binayla, trafoyla doldurursanız, yüzlerce uçak bile işe yaramaz...''

Devlet memurları mevzuatı yüzünden adını yazmamda ''yasal sakınca'' bulunan bir kamu görevlisi ormancı da Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı'nın bu sözlerini bakın nasıl destekliyor:

''Memur olduğumuz için gerçekleri basına açıklayamıyoruz... Bu işi bilmeyen ve ayrıntılardan haberi olmayan siyasiler ya da mülki amirler konuşuyor... Böylece kamuoyu doğru bilgilenemiyor...''

Helikopterden saptamalar

Peki, işin doğrusu nedir?.. Özellikle şu son ''Marmaris-Çetibeli'' yangınından alınması gereken dersler için neler söylenebilir?..

Hem bu soruların yanıtını birlikte görmek hem de olanı biteni ''dertli ve yüreği yanık ormancılardan'' öğrenmek için, Salih Sönmezışık ve diğer ormancılarla birlikte helikopterdeyiz...

15 Ağustos 2002 günü Çetibeli'den başlayıp kısa sürede Köyceğiz yönünde yaklaşık 20 km yayılarak herkesi yasa boğan 3000 hektarlık dev yangın sonrasındaki görüntü, ürkütücü olduğu kadar ''hayret'' verici de...

Çünkü, yanan alan üç yönden ''yerleşme, yapı ve elektrikle'' çevrilmiş... Dördüncü ve doğu yönünde ise zaten ''beş-altı yıl önce yanan'' alanlar var!..

Ne var ki ormancılar buna hayret etmiyorlar ve helikopterden gösterdikleri ''kanıtlarla'' birlikte sadece şunu söylüyorlar:

''Bu kadar riskli bir kuşatma ve işgal altında yangın çıkmaması mümkün değil.. Nitekim, önceki yıllarda çıkan Gökova Körfezi yangınına da Taşbükü'ndeki ormanlık kıyıda yer alan DPT tatil ve eğitim sitesinin çöplüğündeki alevler neden olmadı mı?''

Marmaris-Çetibeli yangınının nedeni ise TEDAŞ'ın yüksek gerilim hatlarına ait trafo tesisleri...

Son 5 yılın istatistikleri, yangına yol açan ''ihmaller'' arasında, orman içinden geçen enerji nakil hatlarındaki arızaların belirgin bir artış gösterdiğini açığa çıkarıyor.

Son 5 yılın tablosu enerji hatlarındaki arıza konusundaki ihmalin geniş orman alanlarının yok olup gitmesine neden olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

1997'de 42 orman yangını bu yüzden çıkmış ve 195 hektar ormanımızı yitirmişiz... 1998'de 77 yangınla 1032 hektarın, 2000 yılında da 118 yangınla 5205 hektarın yanması da enerji hatları yüzünden... 1997-2002 arası toplamı ise 393 yangın ve 9000 hektar yanan orman alanı...

Kamuoyuna anlatılamıyor

İşte bu müthiş ''artışın'' nedenleri de ormancıların kamuoyuna yeterince anlatamadıkları önemli ''ayrıntıları'' oluşturuyor...

Örneğin, tellerin direklerde birleştikleri ''fincanlar'' seramik olması gerekirken ''ucuz'' malzeme tercihinden ötürü plastik kullanılıyor...

Bunlar birer ateş topu gibi fırlayıp düştükleri yerde yangın başlatıyorlar. Aynı ihmal enerji nakil hattı güzergâhındaki ''yanıcı örtünün'' periyodik temizleme kuralında da var...

Her ikisi de yapılmayınca, elektrik şebekesi boydan boya ''yangın yaratıcı'' bir riskli kuşak oluşturuyor..

''Metal yorgunluğu'' ise hemen hiç gözetilmeyen bir risk..

Teller bu nedenle kendiliğinden düşebiliyor; 5-6 yılda bir bakım ve yenileme yapılmadığından ötürü de orman içinde en ciddi tehlikelerden birini oluşturuyorlar..

Bedava güzergâh

Bu gibi ayrıntılar, orman yangınlarındaki elektrik faktörünün önemini arttırdıkça, enerji nakil hatlarının neden ille de ''orman içinden'' geçirildiği sorusu öne çıkıyor...

Ormancılar, bu konudaki merakımızı da şöyle gideriyorlar:

''Aslında, başka seçenek yoksa ve mutlaka zorunlu bir durum varsa ormana enerji nakil hattı girmeli... Ancak, kamulaştırma bedeli olmadığından ve yüksek gerilim telleri altındaki imar yasağı orman dışında engel yarattığından, ormanlarımız elektrik ağıyla sarmaş dolaş oldular...''

Bu gerçeğe, orman içindeki yasal ve kaçak yapılaşmalara bağlı enerji gereksinimi ve sunumu da eklendiğinde, Oda Başkanı Salih Sönmezışık'ın şu genel değerlendirmesi tümüyle haklılık kazanıyor:

''Ormancılık politikasını orman sevgisi ve korumacılık değil, rant sevdası ve arsa kültürü belirliyor... Böylesi ortamda çoğalan yangınların sorumluları ise hiç hakları yokken ormancıları sorguluyorlar..''
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Ağustos 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz