reklam

10 Eylül 2002 Salı
Ana Sayfa
>
Haberler

Gama İnşaat: Yuvacık Barajı'dan elde edilen suyun birim maliyeti ortalama 1 dolardır

Gama İnşaat, yapımında görev aldığı İzmit Su Projesi ve Ortaklarından olduğu İzmit Su A.Ş.(İSAŞ) ile ilgili olarak Sabah Gazetesi'nde, Sayıştay Raporu kaynak gösterilerek yer alan haberlerle ilgili olarak gazete ilanı yoluyla açıklama yaptı. Projenin dönemin başbakanının isteği ile Yap-İşlet-Devret (YİD) Modeli'ne çevrildiğini açıklayan Gama, suyun birim maliyetinin de " 4 dolar değil, ortalama 1 dolar" olduğunu hatırlattı.
Gama İnşaat, açıklamada, "Proje doğru bir projedir, doğru uygulanmıştır ve Gama olarak bu Proje ile ülkemize hizmet ettiğimize inanıyoruz" dedi.

Gama İnşaat, Proje ile ilgili fayda/maliyet analizleri ve pazar araştırmaları tam ve doğru olarak yapıldığını, Proje ile ilgili fizibilite, araştırma ve analizler önce DSİ tarafından, bilahare YİD modelinde, DPT’nin koordinatörlüğünde, Yatırımcılar, Belediye, Hazine ve Kreditörler tarafından yapıldığını açıkladı. Buna karşın işletme döneminde fizibiliteye esas bazı unsurların ilgili kuruluşlarca yerine getirilmediğini, bu unsurların şunlar olduğunu açıkladı:

- "İSKİ fizibilitede öngörülen suyu ihtiyacı olmadığı gerekçesi ile almamıştır.

- Fizibilitede endüstri kuruluşlarının kullanacağı belirtilen su, anılan kuruluşlarca alınmamış ve bu kuruluşlar, Sapanca Gölünden su almaya devam etmişlerdir.

- Belediyenin yetki alanı dar tutulmuş, su sağladığı geniş metropol alana (Gölcük-Gebze) doğrudan su ve kanalizasyon hizmeti vermesi sağlanamamıştır.

- Ayrıca vuku bulan deprem felaketi su alan bölgelerin mevcut iç dağıtım şebekelerini tahrip etmiş, kaçaklar artmış, yerleşim alanları değişmiştir."
Gama bu nedenlerle Belediyenin ödeme sıkıntısına düştüğünü ve üretilen suyun bedelinin Hazine’ce karşılanmasının ana nedeni bu olduğunu belirtti.

Gama İnşaat'ın açıklaması şöyle:
"Proje'nin fizibilite ve planlaması Devlet Su İşleri tarafından Yapıldı

İzmit Projesi Gölcük’ten Gebze’ye kadar olan Körfez Bölgesinin 2020 yılına kadarki su ihtiyacını karşılamak ve ilk yıllarda İstanbul’a 100 milyon m3/yıl su vermek üzere D.S.İ. Genel Müdürlüğü’nce planlanmıştır. Sistemin bir parçasını teşkil eden barajın ihalesi 1986 yılında DSİ tarafından yapılmıştır. Ayrılan ödeneklere paralel olarak üç yılda işin ancak yüzde 10’u gerçekleştirilebilmiştir. Arıtma tesisleri ve isale hatlarının ise, ihalesine dahi çıkılamamıştır. Bu arada, İstanbul ve Kocaeli havalisinde su sıkıntısı her geçen gün artmakta "Manavgat’tan su getirme", "yağmur bombası atma" gibi birçok pahalı öneriler gazete manşetlerinde tartışılmaktaydı. Bu şartlar altında dönemin başbakanı tarafından, ilgili mercilere Projenin Yap-İşlet-Devret(YİD) yöntemiyle, arıtma tesisleri ve isale hatlarıyla birlikte tamamlanması talimatı verilmiştir.

Proje yürürlükteki yasalara uygun olarak gerçekleştirildi
Gerekli Bakanlar Kurulu ve Yüksek Planlama Kurulu Kararları alınmıştır. Baraj, Danıştay onayı ile DSİ’den Belediye’ye devredilmiştir.

3996 sayılı YİD Kanunu 08.06.1994’te, başlamış bulunan projelerin bu Kanun’a tabi olmayacağını ifade eden 4047 sayılı Kanun ise 24.11.1994’te çıkmıştır. İzmit Projesi’nin YİD esasında başlama tarihi 22.09.1989’dur. 24.04.1995 tarihli Yüksek Planlama Kurulu kararı ile İzmit’in başlamış proje olduğu teyid edilmiştir. DSİ tarafından başlatılıp tamamlanamayan Yuvacık Barajı’nın YİD Modelinde yapılması için İzmit Belediyesi’ne devri 14.03.1996 tarihli Danıştay kararı ile gerçekleşmiştir.

Sadece Uygulama ve Su Satış Anlaşması değil, kredi anlaşmaları dahil diğer tüm dokümanlar da Hazine ile detayları ile görüşülmüş ve bütün bunlardan sonra Hazine garantörlük belgesini imzalamıştır.

YİD modelinin Türkiye’de yeni uygulamaya geçmesi nedeniyle modelin tüm detayları Türk yetkili makamları, Hazine, Belediye, Kreditörler, Yerli ve Yabancı Hukuk Büroları tarafından kapsamlı bir şekilde incelenmiş, hiçbirşey aceleye getirilmemiş tam tersine bütün bu çalışmalar 7 yıl sürdükten sonra iş 18.04.1996’de başlamıştır.

Projenin yapım maliyeti emsallerinden yüksek değil
İzmit Su Projesi’nin diğer projelerle karşılaştırılmasında dikkate alınması gereken bazı özellikleri şunlardır : Proje 60 milyon m3 rezervuar hacimli bir baraj, 480.000 m3/gün kapasiteli su arıtma tesisi, 162 km.ye varan isale hattı, 6 pompa istasyonu, 39 ana deponun seviyesini devamlı izleyen merkezi kontrol sistemi ve boru hatlarının paslanmasını önleyecek katodik koruma sisteminden meydana gelmektedir.

Sistem birinci derece deprem bölgesi şartlarına göre inşa edilmiştir. 1999 yılındaki iki büyük depremde, baraj, arıtma tesisleri ve yer yer fay hattı ile kesişen boru hatlarında herhangibir hasar olmamıştır. Kullanıma sunulan bol ve sağlıklı su ile, salgın hastalık tehlikesinin önüne geçilmiştir.

İsale hatları çelik ve font borularla yapılmıştır. Çelik borular kredi anlaşmalarının gereği Fransa’dan ithal edilmiştir.

Boru hatları şehir içi şartlarında, Türkiye’de trafiğin en yoğun olduğu İzmit-Gebze ve İzmit-Gölcük güzergahlarında, çok kısa sürede, özel tekniklerle döşenmiştir.

YİD Sisteminde, projenin hertürlü risk ve masrafı, keşif artışları da dahil olmak üzere yapımcı şirkete aittir. Klasik ihalelerde ise büyük keşif artışları ile karşılaşılır. Öngörülen maliyet ile nihai maliyet arasında büyük farklar oluşur.

YİD müteahhidi 15 yıllık işletme süresi boyunca oluşacak arızaların sorumluluğunu taşımaktadır. İnşaatın kalitesi de buna uygun olur. Klasik ihalede ise, normal olarak 1 yıl olan garanti süresi sonunda müteahhidin sorumluluğu biter.

Tesislerin ömrü asgari 40 yıldır ve bu süre içerisinde sorun çıkarmadan işletilecek şekilde projelendirilmiş ve inşa edilmiştir.

YİD sisteminin burada zikredilmeyen diğer idari, mali ve teknik özellikleri de dikkate alınarak yapılacak karşılaştırmada, İzmit Su Projesinin maliyetinin ulusal ve uluslararası normlara uygun olduğu, bir pahalılığın sözkonusu olmadığı görülecektir.

Projenin toplam yatırım tutarı olan 864 milyon dolar, Projenin başlamasından önce tüm taraflarca mutabık kalınan bir değer olup sadece yapım maliyetini değil, vergiler, finansman masrafları, yapım dönemi faizleri, sigorta ve sair bir çok unsuru kapsayan bir rakkamdır. İş sonunda bu rakkam gene tarafların tamamının mutabakatı ve Hazine onayı ile işin bünyesine yapılan eklentiler nedeni ile sadece 24.5 milyon Dolar mertebesinde(%2.8) artmıştır.

Örnek gösterilen Manavgat Projesi DSİ tarafından klasik usulle 1991’de ihale edilmiş, işin Geçici Kabulu 2000 yılında yapılmış ve yaklaşık 150 milyon Dolara malolmuştur. Bu projedeki İsale Hattı İzmit Projesi’nin 1/8’i kadar, Arıtma Tesisi 1/2 kapasitesindedir ve Baraj yoktur. İlave olarak Deniz Dolum Tesisi vardır. Proje kapsamı hiçbirşekilde İzmit’in yüzd 25’inden fazla değildir. Ancak maliyeti İzmit’in yüzde 30’una yakındır. İzmit Projesinin 10 misli gibi bir oranda pahalı olduğu iddiasının, akılla, mantıkla, teknikle, bilimle hiçbir alakası yoktur ve tamamen farklı kapsamlı projelerin yanlış kıyaslanmasından kaynaklanmaktadır.

Gama ihaleyi en iyi fiyatı vererek aldı
GAMA DSİ’nin Yuvacık Barajı ihalesini 1987 yılında 40’ı aşkın firma arasında en iyi fiatı vererek almıştır. İnşaatın daha ilk yılında yüzde 85 keşif artışı ortaya çıkmıştır. Daha sonra ödenek yetersizliği nedeniyle iş ilerlemesi çok yavaş olmuş ve bu arada yüzde 100 mertebesinde ikinci bir keşif artışı çıkmıştır. Yani, işin daha yüzde 30’u tamamlanmamışken tahmini bedel 3.7 misli artmıştır. İşin YİD Modeline dönüştürülmesini Gama talep etmemiş, istek bölge halkının su talepleri neticesinde zamanın Başbakanı tarafından ortaya konmuştur. Gama büyük yatırım ve kredi gerektiren bu işi yalnız yapamayacağından konuyu Thames Water(İngiltere), Güriş(Türkiye), Mitsui ve Sumitomo(Japonya) firmalarına götürmüştür.

Gama’nın proje kapsamında yaptığı iş, Baraj ve İsale Hatlarının döşenmesi işidir ve yaklaşık tüm işin yüzde 25’ini oluşturmaktadır. GAMA işin tamamını üstlenen YİD Şirketi İSAŞ’a bu paya yakın bir oranda(%23.3) ortak olmuştur. Bunun sonucunda Toplam Yatırım Tutarının yüzde 15’ini sermayesi ile karşılayan İSAŞ’a hissesi oranında 32 milyon Dolar yatırım yapmıştır.

İSAŞ’ın hisse dağılımı şöyledir: THAMES WATER yüzde 35, GAMA yüde 23.3, GÜRİŞ yüzde 11.7, MITSUI yüzde 7.5, SUMITOMO yüzde 7.5 ve İzmit Belediyesi yüzde 15.

İSAŞ’ın kuruluşunda yasal işlemlerin tamam olmaması sebebiyle İzmit Belediyesi yerine GAMA’nın yan kuruluşlarından Gama İnşaat, Japon Şirketleri yerine de Gama Pazarlama girmiş, yasal işlemler tamamlanınca hisseler esas sahiplerine devredilmiştir. Gama İnşaat geçici ortak olduğu için Yönetim Kurulu Üyelik kontenjanına Belediye yetkilisini aday göstermiştir (Belediye Genel Sekreteri). Bu kişi hisse devrinden sonra Belediye’yi temsilen Yönetim Kurulunda göreve devam etmiş, yıllar sonra 1999’da Belediye Meclisine seçilerek Başkan Yardımcısı olmuştur.

Yuvacık Barajında boşa akan su yoktur
İzmit Su Projesinin kapasitesi yılda 142 milyon metreküptür. Bölgeye sağlanan su, talebe uygun olarak, 1999 yılında 55 milyon, 2000 yılında 96 milyon, 2001 yılında 102 milyon metreküp olmuştur. Ayrıca Kirazdere çayının barajdan sonraki kısmının kurumaması, doğanın korunması ve tarım alanlarının sulanması için yeterli miktarda arıtılmamış ham su barajdan dereye bırakılmaktadır. Boşa akıtılan su yoktur.

Ödemeler ciddi ölçüde azalacaktır

Yukarıda açıklandığı gibi suyun kullanılmaması sözkonusu değildir. Ancak DSİ tarafından hazırlanan fizibilitede öngörülen; İSKİ’ye ilk yıllarda 100 milyon m3/yıl’a kadar, Seka, Petkim, Tüpraş ve İgsaş’a 30 milyon m3/yıl su satışının gerçekleşmemesi Projeyi olumsuz etkilemiştir. 1999 depremi sonucu yerleşim bölgelerinin kendi iç dağıtım şebekelerinde su kaçaklarının artması da önemli bir faktör olmuştur. Proje ile İzmit’ten Gebze’ye kadar geniş bir alana hizmet verilmektedir. Bu nedenlerle İzmit Büyükşehir Belediyesi teslim aldığı ve almak durumunda olduğu suyun bedelini, Şirket ile arasındaki sözleşmeye uygun olarak ödeyemez duruma düşmüştür. Gebze ve çevresindeki halen yeraltı suyu kullanan sanayi kuruluşlarına ve organize sanayi bölgelerine suyun ulaştırılması çalışmaları geliştikçe, satılamayan sular da değerlendirilecek ve Proje giderek artan miktarlarda kendini öder duruma gelecektir. Bundan sonra da ödemeler kredi geri ödemelerindeki düşüşe paralel olarak artmayacak, azalacaktır.

Suyun birim fiyatı 4 dolar değil, ortalama 1 dolardır
Suyun Belediyenin depolarına teslim fiyatı, maliyetin en yüksek olduğu 2000 yılında dahi 1.42 USD/m3 olmuştur. 2002 yılı fiyatı ise 1.22 USD/m3’tür. Fiyat bundan sonraki 11 yılda da azalmaya devam edecek, son dört yılda 0.76 USD/m3’e inecektir. 15 yıllık ortalama su fiyatı 1.08 USD/m3 olacaktır. Bu bedelin içinde mevcut olan vergiler düşüldüğünde gerçek bedelin 1 USD’ın altında olduğu görülecektir. İzmit Su Projesi 2013 yılı sonunda bütün borçları ödenmiş olarak, borçsuz ve bedelsiz Belediyeye devredilecektir. Bu tarihten sonra de tesisler en az 25 yıl Belediye tarafından işletilecek, birim maliyet işletme masrafları karşılığı olan 0.15 USD/m3’ü aşmayacaktır.

Eğer Proje YİD sistemi yerine nüfusu 100.000’i aşan belediyelere tanınan ayrıcalıktan yararlanılarak DSİ tarafından yapılsa idi, yine aynı yapım ve yatırım bedeli, kısmen bütçeden, kısmen hazine garantili dış borçlar yolu ile finanse edilecek, ancak Belediyenin bunlarla ilgili ödemeleri Hazinenin kredi geri ödemelerinden bağımsız, bütçeden tahsis edilenler ise faizsiz olarak uzun yıllara yayılacak; bu şekilde sağlanan subvansiyon suyun ucuza üretildiği izlenimini yaratacaktı. Devletin ürettiği hizmet ve malların gerçek bedelleri dışında satışının sonuçları ise kamuoyunun yüksek malumlarıdır.

Proje ile ilgili fayda/maliyet analizleri ve pazar araştırmaları tam ve doğru yapıldı
- Proje ile ilgili fizibilite, araştırma ve analizler önce DSİ tarafından, bilahare YİD modelinde, DPT’nin koordinatörlüğünde, Yatırımcılar, Belediye, Hazine ve Kreditörler tarafından yapılmıştır. Ancak, işletme döneminde fizibilite’ye esas aşağıdaki unsurlar ilgili kuruluşlarca yerine getirilmemiştir.

- İSKİ fizibilitede öngörülen suyu ihtiyacı olmadığı gerekçesi ile almamıştır.

- Fizibilitede endüstri kuruluşlarının kullanacağı belirtilen su, anılan kuruluşlarca alınmamış ve bu kuruluşlar, Sapanca Gölünden su almaya devam etmişlerdir.

- Belediyenin yetki alanı dar tutulmuş, su sağladığı geniş metropol alana (Gölcük-Gebze) doğrudan su ve kanalizasyon hizmeti vermesi sağlanamamıştır.

- Ayrıca vuku bulan deprem felaketi su alan bölgelerin mevcut iç dağıtım şebekelerini tahrip etmiş, kaçaklar artmış, yerleşim alanları değişmiştir. Belediyenin ödeme sıkıntısına düşmesinin ve üretilen suyun bedelinin Hazine’ce karşılanmasının ana nedeni bunlardır.

- Özetle, Proje doğru bir projedir, doğru uygulanmıştır ve GAMA olarak bu Proje ile ülkemize hizmet ettiğimize inanıyoruz.

- Bu tür şirketlerin Dünya çapındaki itibarlarını hesaba katmadan, "vurgun", "yolsuzluk" ve Türkiye’yi batıracak eylemler içinde olması sözkonusu olamaz."
Dünya

 

Eylül 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30
diğer aylar için tıklayın

Mimarlık Ofislerinin Değişen ve Değişmeyen Yüzü' nü tartışıyoruz.

Forum'da başlayan tartışmaya şimdi katılmak için tıklayın.  Tartışma 24 Eylül'de Deneme Bilim Merkezi' nde davetli konuşmacılar ile son bulacak.

Yönetici: Atilla Yücel
Konuşmacılar: Cem İlhan,
Murat Tabanlıoğlu, Gökhan Avcıoğlu, Doğan Tekeli, Mehmet Konuralp


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz