Gama İnşaat: Yuvacık
Barajı'dan elde edilen suyun birim maliyeti ortalama 1 dolardır
Gama İnşaat, yapımında görev aldığı İzmit Su Projesi ve Ortaklarından
olduğu İzmit Su A.Ş.(İSAŞ) ile ilgili olarak Sabah Gazetesi'nde, Sayıştay
Raporu kaynak gösterilerek yer alan haberlerle ilgili olarak gazete ilanı
yoluyla açıklama yaptı. Projenin dönemin başbakanının isteği ile Yap-İşlet-Devret
(YİD) Modeli'ne çevrildiğini açıklayan Gama, suyun birim maliyetinin de
" 4 dolar değil, ortalama 1 dolar" olduğunu hatırlattı.
Gama İnşaat, açıklamada, "Proje doğru bir projedir, doğru uygulanmıştır
ve Gama olarak bu Proje ile ülkemize hizmet ettiğimize inanıyoruz" dedi.
Gama İnşaat, Proje ile ilgili fayda/maliyet analizleri ve pazar araştırmaları
tam ve doğru olarak yapıldığını, Proje ile ilgili fizibilite, araştırma
ve analizler önce DSİ tarafından, bilahare YİD modelinde, DPT’nin
koordinatörlüğünde, Yatırımcılar, Belediye, Hazine ve Kreditörler tarafından
yapıldığını açıkladı. Buna karşın işletme döneminde fizibiliteye
esas bazı unsurların ilgili kuruluşlarca yerine getirilmediğini, bu unsurların
şunlar olduğunu açıkladı:
- "İSKİ fizibilitede öngörülen suyu ihtiyacı olmadığı gerekçesi
ile almamıştır.
- Fizibilitede endüstri kuruluşlarının kullanacağı belirtilen su, anılan
kuruluşlarca alınmamış ve bu kuruluşlar, Sapanca Gölünden su almaya devam
etmişlerdir.
- Belediyenin yetki alanı dar tutulmuş, su sağladığı geniş metropol
alana (Gölcük-Gebze) doğrudan su ve kanalizasyon hizmeti vermesi sağlanamamıştır.
- Ayrıca vuku bulan deprem felaketi su alan bölgelerin mevcut iç dağıtım
şebekelerini tahrip etmiş, kaçaklar artmış, yerleşim alanları değişmiştir."
Gama bu nedenlerle Belediyenin ödeme sıkıntısına düştüğünü ve üretilen
suyun bedelinin Hazine’ce karşılanmasının ana nedeni bu olduğunu
belirtti.
Gama İnşaat'ın açıklaması şöyle:
"Proje'nin fizibilite ve planlaması Devlet Su İşleri tarafından Yapıldı
İzmit Projesi Gölcük’ten Gebze’ye kadar olan Körfez Bölgesinin 2020
yılına kadarki su ihtiyacını karşılamak ve ilk yıllarda İstanbul’a 100
milyon m3/yıl su vermek üzere D.S.İ. Genel Müdürlüğü’nce planlanmıştır.
Sistemin bir parçasını teşkil eden barajın ihalesi 1986 yılında DSİ
tarafından yapılmıştır. Ayrılan ödeneklere paralel olarak üç yılda işin
ancak yüzde 10’u gerçekleştirilebilmiştir. Arıtma tesisleri ve isale
hatlarının ise, ihalesine dahi çıkılamamıştır. Bu arada, İstanbul ve
Kocaeli havalisinde su sıkıntısı her geçen gün artmakta
"Manavgat’tan su getirme", "yağmur bombası atma" gibi
birçok pahalı öneriler gazete manşetlerinde tartışılmaktaydı. Bu şartlar
altında dönemin başbakanı tarafından, ilgili mercilere Projenin Yap-İşlet-Devret(YİD)
yöntemiyle, arıtma tesisleri ve isale hatlarıyla birlikte tamamlanması
talimatı verilmiştir.
Proje yürürlükteki yasalara uygun olarak gerçekleştirildi
Gerekli Bakanlar Kurulu ve Yüksek Planlama Kurulu Kararları alınmıştır.
Baraj, Danıştay onayı ile DSİ’den Belediye’ye devredilmiştir.
3996 sayılı YİD Kanunu 08.06.1994’te, başlamış bulunan projelerin bu
Kanun’a tabi olmayacağını ifade eden 4047 sayılı Kanun ise
24.11.1994’te çıkmıştır. İzmit Projesi’nin YİD esasında başlama
tarihi 22.09.1989’dur. 24.04.1995 tarihli Yüksek Planlama Kurulu kararı ile
İzmit’in başlamış proje olduğu teyid edilmiştir. DSİ tarafından başlatılıp
tamamlanamayan Yuvacık Barajı’nın YİD Modelinde yapılması için İzmit
Belediyesi’ne devri 14.03.1996 tarihli Danıştay kararı ile gerçekleşmiştir.
Sadece Uygulama ve Su Satış Anlaşması değil, kredi anlaşmaları dahil
diğer tüm dokümanlar da Hazine ile detayları ile görüşülmüş ve bütün
bunlardan sonra Hazine garantörlük belgesini imzalamıştır.
YİD modelinin Türkiye’de yeni uygulamaya geçmesi nedeniyle modelin tüm
detayları Türk yetkili makamları, Hazine, Belediye, Kreditörler, Yerli ve
Yabancı Hukuk Büroları tarafından kapsamlı bir şekilde incelenmiş, hiçbirşey
aceleye getirilmemiş tam tersine bütün bu çalışmalar 7 yıl sürdükten
sonra iş 18.04.1996’de başlamıştır.
Projenin yapım maliyeti emsallerinden yüksek değil
İzmit Su Projesi’nin diğer projelerle karşılaştırılmasında dikkate alınması
gereken bazı özellikleri şunlardır : Proje 60 milyon m3 rezervuar hacimli
bir baraj, 480.000 m3/gün kapasiteli su arıtma tesisi, 162 km.ye varan isale
hattı, 6 pompa istasyonu, 39 ana deponun seviyesini devamlı izleyen merkezi
kontrol sistemi ve boru hatlarının paslanmasını önleyecek katodik koruma
sisteminden meydana gelmektedir.
Sistem birinci derece deprem bölgesi şartlarına göre inşa edilmiştir.
1999 yılındaki iki büyük depremde, baraj, arıtma tesisleri ve yer yer fay
hattı ile kesişen boru hatlarında herhangibir hasar olmamıştır. Kullanıma
sunulan bol ve sağlıklı su ile, salgın hastalık tehlikesinin önüne geçilmiştir.
İsale hatları çelik ve font borularla yapılmıştır. Çelik borular
kredi anlaşmalarının gereği Fransa’dan ithal edilmiştir.
Boru hatları şehir içi şartlarında, Türkiye’de trafiğin en yoğun
olduğu İzmit-Gebze ve İzmit-Gölcük güzergahlarında, çok kısa sürede,
özel tekniklerle döşenmiştir.
YİD Sisteminde, projenin hertürlü risk ve masrafı, keşif artışları da
dahil olmak üzere yapımcı şirkete aittir. Klasik ihalelerde ise büyük keşif
artışları ile karşılaşılır. Öngörülen maliyet ile nihai maliyet arasında
büyük farklar oluşur.
YİD müteahhidi 15 yıllık işletme süresi boyunca oluşacak arızaların
sorumluluğunu taşımaktadır. İnşaatın kalitesi de buna uygun olur. Klasik
ihalede ise, normal olarak 1 yıl olan garanti süresi sonunda müteahhidin
sorumluluğu biter.
Tesislerin ömrü asgari 40 yıldır ve bu süre içerisinde sorun çıkarmadan
işletilecek şekilde projelendirilmiş ve inşa edilmiştir.
YİD sisteminin burada zikredilmeyen diğer idari, mali ve teknik özellikleri
de dikkate alınarak yapılacak karşılaştırmada, İzmit Su Projesinin
maliyetinin ulusal ve uluslararası normlara uygun olduğu, bir pahalılığın
sözkonusu olmadığı görülecektir.
Projenin toplam yatırım tutarı olan 864 milyon dolar, Projenin başlamasından
önce tüm taraflarca mutabık kalınan bir değer olup sadece yapım maliyetini
değil, vergiler, finansman masrafları, yapım dönemi faizleri, sigorta ve
sair bir çok unsuru kapsayan bir rakkamdır. İş sonunda bu rakkam gene
tarafların tamamının mutabakatı ve Hazine onayı ile işin bünyesine yapılan
eklentiler nedeni ile sadece 24.5 milyon Dolar mertebesinde(%2.8) artmıştır.
Örnek gösterilen Manavgat Projesi DSİ tarafından klasik usulle 1991’de
ihale edilmiş, işin Geçici Kabulu 2000 yılında yapılmış ve yaklaşık
150 milyon Dolara malolmuştur. Bu projedeki İsale Hattı İzmit Projesi’nin
1/8’i kadar, Arıtma Tesisi 1/2 kapasitesindedir ve Baraj yoktur. İlave
olarak Deniz Dolum Tesisi vardır. Proje kapsamı hiçbirşekilde İzmit’in yüzd
25’inden fazla değildir. Ancak maliyeti İzmit’in yüzde 30’una yakındır.
İzmit Projesinin 10 misli gibi bir oranda pahalı olduğu iddiasının, akılla,
mantıkla, teknikle, bilimle hiçbir alakası yoktur ve tamamen farklı kapsamlı
projelerin yanlış kıyaslanmasından kaynaklanmaktadır.
Gama ihaleyi en iyi fiyatı vererek aldı
GAMA DSİ’nin Yuvacık Barajı ihalesini 1987 yılında 40’ı aşkın firma
arasında en iyi fiatı vererek almıştır. İnşaatın daha ilk yılında yüzde
85 keşif artışı ortaya çıkmıştır. Daha sonra ödenek yetersizliği
nedeniyle iş ilerlemesi çok yavaş olmuş ve bu arada yüzde 100 mertebesinde
ikinci bir keşif artışı çıkmıştır. Yani, işin daha yüzde 30’u
tamamlanmamışken tahmini bedel 3.7 misli artmıştır. İşin YİD Modeline dönüştürülmesini
Gama talep etmemiş, istek bölge halkının su talepleri neticesinde zamanın
Başbakanı tarafından ortaya konmuştur. Gama büyük yatırım ve kredi
gerektiren bu işi yalnız yapamayacağından konuyu Thames Water(İngiltere), Güriş(Türkiye),
Mitsui ve Sumitomo(Japonya) firmalarına götürmüştür.
Gama’nın proje kapsamında yaptığı iş, Baraj ve İsale Hatlarının döşenmesi
işidir ve yaklaşık tüm işin yüzde 25’ini oluşturmaktadır. GAMA işin
tamamını üstlenen YİD Şirketi İSAŞ’a bu paya yakın bir oranda(%23.3)
ortak olmuştur. Bunun sonucunda Toplam Yatırım Tutarının yüzde 15’ini
sermayesi ile karşılayan İSAŞ’a hissesi oranında 32 milyon Dolar yatırım
yapmıştır.
İSAŞ’ın hisse dağılımı şöyledir: THAMES WATER yüzde 35, GAMA yüde
23.3, GÜRİŞ yüzde 11.7, MITSUI yüzde 7.5, SUMITOMO yüzde 7.5 ve İzmit
Belediyesi yüzde 15.
İSAŞ’ın kuruluşunda yasal işlemlerin tamam olmaması sebebiyle İzmit
Belediyesi yerine GAMA’nın yan kuruluşlarından Gama İnşaat, Japon Şirketleri
yerine de Gama Pazarlama girmiş, yasal işlemler tamamlanınca hisseler esas
sahiplerine devredilmiştir. Gama İnşaat geçici ortak olduğu için Yönetim
Kurulu Üyelik kontenjanına Belediye yetkilisini aday göstermiştir (Belediye
Genel Sekreteri). Bu kişi hisse devrinden sonra Belediye’yi temsilen Yönetim
Kurulunda göreve devam etmiş, yıllar sonra 1999’da Belediye Meclisine seçilerek
Başkan Yardımcısı olmuştur.
Yuvacık Barajında boşa akan su yoktur
İzmit Su Projesinin kapasitesi yılda 142 milyon metreküptür. Bölgeye sağlanan
su, talebe uygun olarak, 1999 yılında 55 milyon, 2000 yılında 96 milyon,
2001 yılında 102 milyon metreküp olmuştur. Ayrıca Kirazdere çayının
barajdan sonraki kısmının kurumaması, doğanın korunması ve tarım alanlarının
sulanması için yeterli miktarda arıtılmamış ham su barajdan dereye bırakılmaktadır.
Boşa akıtılan su yoktur.
Ödemeler ciddi ölçüde azalacaktır
Yukarıda açıklandığı gibi suyun kullanılmaması sözkonusu değildir.
Ancak DSİ tarafından hazırlanan fizibilitede öngörülen; İSKİ’ye ilk yıllarda
100 milyon m3/yıl’a kadar, Seka, Petkim, Tüpraş ve İgsaş’a 30 milyon
m3/yıl su satışının gerçekleşmemesi Projeyi olumsuz etkilemiştir. 1999
depremi sonucu yerleşim bölgelerinin kendi iç dağıtım şebekelerinde su kaçaklarının
artması da önemli bir faktör olmuştur. Proje ile İzmit’ten Gebze’ye
kadar geniş bir alana hizmet verilmektedir. Bu nedenlerle İzmit Büyükşehir
Belediyesi teslim aldığı ve almak durumunda olduğu suyun bedelini, Şirket
ile arasındaki sözleşmeye uygun olarak ödeyemez duruma düşmüştür. Gebze
ve çevresindeki halen yeraltı suyu kullanan sanayi kuruluşlarına ve organize
sanayi bölgelerine suyun ulaştırılması çalışmaları geliştikçe, satılamayan
sular da değerlendirilecek ve Proje giderek artan miktarlarda kendini öder
duruma gelecektir. Bundan sonra da ödemeler kredi geri ödemelerindeki düşüşe
paralel olarak artmayacak, azalacaktır.
Suyun birim fiyatı 4 dolar değil, ortalama 1 dolardır
Suyun Belediyenin depolarına teslim fiyatı, maliyetin en yüksek olduğu 2000
yılında dahi 1.42 USD/m3 olmuştur. 2002 yılı fiyatı ise 1.22 USD/m3’tür.
Fiyat bundan sonraki 11 yılda da azalmaya devam edecek, son dört yılda 0.76
USD/m3’e inecektir. 15 yıllık ortalama su fiyatı 1.08 USD/m3 olacaktır. Bu
bedelin içinde mevcut olan vergiler düşüldüğünde gerçek bedelin 1 USD’ın
altında olduğu görülecektir. İzmit Su Projesi 2013 yılı sonunda bütün
borçları ödenmiş olarak, borçsuz ve bedelsiz Belediyeye devredilecektir. Bu
tarihten sonra de tesisler en az 25 yıl Belediye tarafından işletilecek,
birim maliyet işletme masrafları karşılığı olan 0.15 USD/m3’ü aşmayacaktır.
Eğer Proje YİD sistemi yerine nüfusu 100.000’i aşan belediyelere tanınan
ayrıcalıktan yararlanılarak DSİ tarafından yapılsa idi, yine aynı yapım
ve yatırım bedeli, kısmen bütçeden, kısmen hazine garantili dış borçlar
yolu ile finanse edilecek, ancak Belediyenin bunlarla ilgili ödemeleri
Hazinenin kredi geri ödemelerinden bağımsız, bütçeden tahsis edilenler ise
faizsiz olarak uzun yıllara yayılacak; bu şekilde sağlanan subvansiyon suyun
ucuza üretildiği izlenimini yaratacaktı. Devletin ürettiği hizmet ve malların
gerçek bedelleri dışında satışının sonuçları ise kamuoyunun yüksek
malumlarıdır.
Proje ile ilgili fayda/maliyet analizleri ve pazar araştırmaları tam ve doğru
yapıldı
- Proje ile ilgili fizibilite, araştırma ve analizler önce DSİ tarafından,
bilahare YİD modelinde, DPT’nin koordinatörlüğünde, Yatırımcılar,
Belediye, Hazine ve Kreditörler tarafından yapılmıştır. Ancak, işletme döneminde
fizibilite’ye esas aşağıdaki unsurlar ilgili kuruluşlarca yerine
getirilmemiştir.
- İSKİ fizibilitede öngörülen suyu ihtiyacı olmadığı gerekçesi ile
almamıştır.
- Fizibilitede endüstri kuruluşlarının kullanacağı belirtilen su, anılan
kuruluşlarca alınmamış ve bu kuruluşlar, Sapanca Gölünden su almaya devam
etmişlerdir.
- Belediyenin yetki alanı dar tutulmuş, su sağladığı geniş metropol
alana (Gölcük-Gebze) doğrudan su ve kanalizasyon hizmeti vermesi sağlanamamıştır.
- Ayrıca vuku bulan deprem felaketi su alan bölgelerin mevcut iç dağıtım
şebekelerini tahrip etmiş, kaçaklar artmış, yerleşim alanları değişmiştir.
Belediyenin ödeme sıkıntısına düşmesinin ve üretilen suyun bedelinin
Hazine’ce karşılanmasının ana nedeni bunlardır.
- Özetle, Proje doğru bir projedir, doğru uygulanmıştır ve GAMA olarak
bu Proje ile ülkemize hizmet ettiğimize inanıyoruz.
- Bu tür şirketlerin Dünya çapındaki itibarlarını hesaba katmadan,
"vurgun", "yolsuzluk" ve Türkiye’yi batıracak eylemler içinde
olması sözkonusu olamaz."
Dünya
|