reklam

23 Eylül 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

İller Bankası, olmayan suyu taşıyacak boru hattı döşüyor!

Bilecik'teki Karasu Deresi’ne boru hattı döşemeye başlayan İller Bankası, projeye son iki yılda 13 trilyon lira ödenek ayırdı. Saniyede bin 50 litre olarak gösterilen su miktarı, gerçekte 955 litre. Kanunen, doğal dengenin korunması için suyun 500 litresine ise dokunulamıyor.

Hükümet kaynak sıkıntısını aşmak için tasarruf genelgeleri yayınlarken; İller Bankası (İB), Bilecik ve bağlı 6 belediyenin su ihtiyacını karşılamak için su miktarı yetersiz olan Karasu Deresi’ne trilyonlarca lira harcıyor. 1990’da hazırlanan projede, su seviyesinin yüksek olduğu 1978’in ölçüm sonuçları esas alındı. Fizibilite raporunda Karasu kaynağındaki su miktarı saniyede bin 50 litre olarak gösterildi. Ancak 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden sonra Karasu’yu besleyen kaynaktaki su miktarı azalarak saniyede 779 litreye kadar düştü.

Karasu ve Çevresi Koruma Derneği Başkanı İzzet Yavaş, Bozüyük Asliye Hukuk Hakimliği aracılığıyla yapılan bilirkişi tespit davası çerçevesinde 19 Ekim 2001’deki ölçümde su miktarının saniyede 955 litre olduğuna dikkat çekiyor. Mahkeme kararına göre, suyun 500 litresine ‘deredeki doğal hayatın korunması’ gerekçesi ile dokunulamayacağını hatırlatan Yavaş, “Saniyede 430 litre de Bozüyük Belediyesi’ne öncelikli kullanım hakkı bırakılacak. Geriye, saniyede 25 litre kalıyor. Diğer 6 belediye bu miktarı mı paylaşacak? Bu durum 80 kilometrelik Karasu Vadisi’nin ölümü demektir.” diyor.

Projeye dahil olan belediyeler maliyetin kendileri tarafından geri ödenmesinin imkânsız olduğunu dile getiriyor. 12 trilyona mal olması planlanan proje için sadece son iki yılda ayrılan ödenek miktarı 13 trilyon lirayı buldu. 126 kilometrelik projenin tamamlanması için yaklaşık 100 trilyona daha ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Projeden faydalanacak Bilecik, Söğüt, Pazaryeri, Osmaneli, Bayırköy, Çaltı ve Küre belediyeleri, İller Bankası (İB)’nın gerekli paranın bir kısmını kendilerine ayrılan ödenekten kesmesi sebebiyle zor durumda. İki yıldır parası kesilen belediyelerden Pazaryeri Belediye Başkanı Kadir Mete, ‘’İller Bankası bu projeyle idam sehpasını kasabamızın girişine kurdu.’’ diyor. Mete, proje için 2002’nin ilk 8 ayında 105 milyar lira ödediklerini, eylül ayında da İB’den 24 milyar lira almaları gerekirken, 2 milyar lira ödeme geldiğini dile getirdi.

Bozüyük Belediye Başkanı Ahmet Berberoğlu da, öncelikle suyun yeterli olup olmadığının bilimsel bir araştırmayla ortaya konulmasını istedi. Bölgede suya en çok ihtiyacı olan Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu ise, kasabanın su kaynaklarının yetersiz olduğunu, projenin mutlaka tamamlanması gerektiğini savunuyor. Ancak Aydoğdu, kesintiler konusunda endişeli: “Projeden payımıza düşen 2,7 trilyon lira bugün istense belediyenin 5 yıllık toplam bütçesi buna yetmez.”

Çaltı Belediyesi Fen İşleri Müdürü Osman Köse de, daha önce İB’nin yaptığı içme suyu tesisini ancak 6 yıl kullanabildiklerini belirterek, Karasu Projesi’nin maliyetinden endişe ettiklerini vurguladı. Bir başka iddiaya göre de İB, fizibilite raporunda 1984–1990 arası ölçülen düşük su miktarlarını gizledi. Ayrıca çevreyi direkt olarak etkileyecek proje için çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporu da alınmadı. Çünkü ÇED; 7 Şubat 1993’ten sonra yatırım izni alınan projelere veriliyordu. Bu proje 1991 yatırım programındaydı. Oysa İller Bankası Genel Müdürlüğü onayı 31 Mart 1993 tarihini taşıyor.

Konuya yakın kaynaklar boru hattıyla ilgili diğer bir ayrıntıya dikkat çekiyor. Buna göre, İB’nin 27 Aralık 1990’da hazırladığı ‘Karasu Kaynağı Etüt ve Fizibilite Raporu’nda kaynağın hem içme suyu hem de enerji üretiminde kullanılmasını sağlayacak Küplü Hidroelektrik Santralı önerildi. Ancak, santral Devlet Su İşleri tarafından programdan çıkarıldı. Santralın yapılmayacağı 1992’de ortaya çıkınca Bozüyük Belediyesi, İB Fizibilite Raporu’nun önyargılı ve eksik bilgilerle dolu olduğu iddiasıyla Eskişehir İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Belediye, nüfus tahminlerinin fazla gösterildiğini, su miktarı ölçümlerinin yetkililerden gizlendiğini iddia etti.

2001 yılında müteahhit firmalar, kamulaştırılması yapılmamış tarlalarda kazıya başladı. Arazi sahiplerinden Güner Çakan ve Osman Helvacı, Bozüyük Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme tedbir kararı vererek çalışmaları geçici olarak durdurdu. Bozüyük Belediyesi’nin açtığı dava da aynı şekilde sonuçlandı. Çiftçi Malları Koruma Derneği Başkanı Mustafa Cırbın, “Karasu Vadisi’nde 20 bin dönüm arazi var. Karasu’daki su tarım arazilerine yetmiyor. Buradan su alınırsa yüzde 31’lik bir ürün kaybımız olacak. Trilyonu aşan bu kaybımızı kim karşılayacak?” dedi.

İller Bankası: Projede hedef önce insan
İB Eskişehir Bölge Müdürlüğü, hazırladığı kitapçıkta detaylı bilgi vererek projeyi savunuyor. Projede, ‘önce insan’ prensibinin dikkate alındığı ifade edilerek, cazibeyle, pompasız akan suyun yöre halkının ihtiyacını karşılaması düşünüldüğüne dikkat çekildi. Dereye doğal dengeyi korumak için saniyede 500 litre su bırakılacağı, yerleşim yerlerine tahsis edilen suyun tamamının ancak 2025’te alınacağı vurgulanırken, paylaşım için işletme birliği kurulacağı ifade edildi. Kamulaştırma yapılmadığı yolundaki eleştirilere ise, zarar ve ziyan ödenerek Medeni Yasa’nın 744. maddesinin uygulandığı şeklinde cevap verildi.
Zaman

 

Eylül 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30
diğer aylar için tıklayın

Mimarlık Ofislerinin Değişen ve Değişmeyen Yüzü' nü tartışıyoruz.

Forum'da başlayan tartışmaya şimdi katılmak için tıklayın.  Tartışma 24 Eylül'de Deneme Bilim Merkezi' nde davetli konuşmacılar ile son bulacak.

Yönetici: Atilla Yücel
Konuşmacılar:
Cem İlhan, Murat Tabanlıoğlu, Gökhan Avcıoğlu, Doğan Tekeli, Mehmet Konuralp


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz