İller Bankası,
olmayan suyu taşıyacak boru hattı döşüyor!
Bilecik'teki Karasu Deresi’ne boru hattı döşemeye başlayan İller
Bankası, projeye son iki yılda 13 trilyon lira ödenek ayırdı. Saniyede bin
50 litre olarak gösterilen su miktarı, gerçekte 955 litre. Kanunen, doğal
dengenin korunması için suyun 500 litresine ise dokunulamıyor.
Hükümet kaynak sıkıntısını aşmak için tasarruf genelgeleri yayınlarken;
İller Bankası (İB), Bilecik ve bağlı 6 belediyenin su ihtiyacını karşılamak
için su miktarı yetersiz olan Karasu Deresi’ne trilyonlarca lira harcıyor.
1990’da hazırlanan projede, su seviyesinin yüksek olduğu 1978’in ölçüm
sonuçları esas alındı. Fizibilite raporunda Karasu kaynağındaki su miktarı
saniyede bin 50 litre olarak gösterildi. Ancak 17 Ağustos 1999 Marmara
Depremi’nden sonra Karasu’yu besleyen kaynaktaki su miktarı azalarak
saniyede 779 litreye kadar düştü.
Karasu ve Çevresi Koruma Derneği Başkanı İzzet Yavaş, Bozüyük Asliye
Hukuk Hakimliği aracılığıyla yapılan bilirkişi tespit davası çerçevesinde
19 Ekim 2001’deki ölçümde su miktarının saniyede 955 litre olduğuna
dikkat çekiyor. Mahkeme kararına göre, suyun 500 litresine ‘deredeki doğal
hayatın korunması’ gerekçesi ile dokunulamayacağını hatırlatan Yavaş,
“Saniyede 430 litre de Bozüyük Belediyesi’ne öncelikli kullanım hakkı bırakılacak.
Geriye, saniyede 25 litre kalıyor. Diğer 6 belediye bu miktarı mı paylaşacak?
Bu durum 80 kilometrelik Karasu Vadisi’nin ölümü demektir.” diyor.
Projeye dahil olan belediyeler maliyetin kendileri tarafından geri ödenmesinin
imkânsız olduğunu dile getiriyor. 12 trilyona mal olması planlanan proje için
sadece son iki yılda ayrılan ödenek miktarı 13 trilyon lirayı buldu. 126
kilometrelik projenin tamamlanması için yaklaşık 100 trilyona daha ihtiyaç
olduğu belirtiliyor. Projeden faydalanacak Bilecik, Söğüt, Pazaryeri,
Osmaneli, Bayırköy, Çaltı ve Küre belediyeleri, İller Bankası (İB)’nın
gerekli paranın bir kısmını kendilerine ayrılan ödenekten kesmesi
sebebiyle zor durumda. İki yıldır parası kesilen belediyelerden Pazaryeri
Belediye Başkanı Kadir Mete, ‘’İller Bankası bu projeyle idam sehpasını
kasabamızın girişine kurdu.’’ diyor. Mete, proje için 2002’nin ilk 8
ayında 105 milyar lira ödediklerini, eylül ayında da İB’den 24 milyar
lira almaları gerekirken, 2 milyar lira ödeme geldiğini dile getirdi.
Bozüyük Belediye Başkanı Ahmet Berberoğlu da, öncelikle suyun yeterli
olup olmadığının bilimsel bir araştırmayla ortaya konulmasını istedi. Bölgede
suya en çok ihtiyacı olan Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu ise,
kasabanın su kaynaklarının yetersiz olduğunu, projenin mutlaka tamamlanması
gerektiğini savunuyor. Ancak Aydoğdu, kesintiler konusunda endişeli:
“Projeden payımıza düşen 2,7 trilyon lira bugün istense belediyenin 5 yıllık
toplam bütçesi buna yetmez.”
Çaltı Belediyesi Fen İşleri Müdürü Osman Köse de, daha önce İB’nin
yaptığı içme suyu tesisini ancak 6 yıl kullanabildiklerini belirterek,
Karasu Projesi’nin maliyetinden endişe ettiklerini vurguladı. Bir başka
iddiaya göre de İB, fizibilite raporunda 1984–1990 arası ölçülen düşük
su miktarlarını gizledi. Ayrıca çevreyi direkt olarak etkileyecek proje için
çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporu da alınmadı. Çünkü ÇED; 7 Şubat
1993’ten sonra yatırım izni alınan projelere veriliyordu. Bu proje 1991 yatırım
programındaydı. Oysa İller Bankası Genel Müdürlüğü onayı 31 Mart 1993
tarihini taşıyor.
Konuya yakın kaynaklar boru hattıyla ilgili diğer bir ayrıntıya dikkat
çekiyor. Buna göre, İB’nin 27 Aralık 1990’da hazırladığı ‘Karasu
Kaynağı Etüt ve Fizibilite Raporu’nda kaynağın hem içme suyu hem de
enerji üretiminde kullanılmasını sağlayacak Küplü Hidroelektrik Santralı
önerildi. Ancak, santral Devlet Su İşleri tarafından programdan çıkarıldı.
Santralın yapılmayacağı 1992’de ortaya çıkınca Bozüyük Belediyesi, İB
Fizibilite Raporu’nun önyargılı ve eksik bilgilerle dolu olduğu iddiasıyla
Eskişehir İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Belediye, nüfus tahminlerinin
fazla gösterildiğini, su miktarı ölçümlerinin yetkililerden gizlendiğini
iddia etti.
2001 yılında müteahhit firmalar, kamulaştırılması yapılmamış
tarlalarda kazıya başladı. Arazi sahiplerinden Güner Çakan ve Osman Helvacı,
Bozüyük Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme tedbir kararı
vererek çalışmaları geçici olarak durdurdu. Bozüyük Belediyesi’nin açtığı
dava da aynı şekilde sonuçlandı. Çiftçi Malları Koruma Derneği Başkanı
Mustafa Cırbın, “Karasu Vadisi’nde 20 bin dönüm arazi var. Karasu’daki
su tarım arazilerine yetmiyor. Buradan su alınırsa yüzde 31’lik bir ürün
kaybımız olacak. Trilyonu aşan bu kaybımızı kim karşılayacak?” dedi.
İller Bankası: Projede hedef önce insan
İB Eskişehir Bölge Müdürlüğü, hazırladığı kitapçıkta detaylı
bilgi vererek projeyi savunuyor. Projede, ‘önce insan’ prensibinin dikkate
alındığı ifade edilerek, cazibeyle, pompasız akan suyun yöre halkının
ihtiyacını karşılaması düşünüldüğüne dikkat çekildi. Dereye doğal
dengeyi korumak için saniyede 500 litre su bırakılacağı, yerleşim
yerlerine tahsis edilen suyun tamamının ancak 2025’te alınacağı vurgulanırken,
paylaşım için işletme birliği kurulacağı ifade edildi. Kamulaştırma yapılmadığı
yolundaki eleştirilere ise, zarar ve ziyan ödenerek Medeni Yasa’nın 744.
maddesinin uygulandığı şeklinde cevap verildi.
Zaman
|