reklam

24 Eylül 2002 Salı
Ana Sayfa
>
Haberler

Johannesburg Yolcuları ve 'Sürdürülebilir Barış'...

Şu ''sürdürülebilir'' deyimine kızanlar giderek haklı çıkıyorlar...
Başlangıçtaki umut dolu söylemlerin yerini ''sürdürülebilir kandırmacalar'' aldıkça, aslında çevrenin değil, yaşam kaynaklarını sömürerek kalkınmanın ''sürdürülebilir'' kılınmak istendiği yönündeki kaygılar da boşuna değil...

Gerçekten geriye dönüp, önce 1972'deki Stockholm , sonra da 1992'deki Rio bildirgelerine baktığımızda, 30 yıldır söylenen güzel sözlerle yapılanlar arasındaki ''süregelen çelişkiler'' de azalmıyor, hatta giderek artıyor...

Nihayet geçen ağustos (2002) sonlarındaki Johannesburg zirvesinde de ''sürdürülebilir kalkınma'' yı ağızlarından düşürmeyen gelişmiş ülkelerin, aynı zamanda ''sürdürülebilir sömürgecilikten'' ödün vermeyen tutumları da aynı deyime olan ''güvensizliği'' pekiştiriyor...

Hele, bu uluslararası ''samimiyetsiz'' durum, Türkiye'den Güney Afrika'ya giden yaklaşık 100 kişinin ''genelinde'' de gözleniyorsa?..

Türkiye'nin 'çevrecileri'
Özellikle ''kamunun parasıyla'' Johannesburg'daki toplantılara günlerce ''katıldıkları'' söylenenlerin listesine bir bakın...

Bu ülkedeki doğal ve kültürel mirası ''siyasilerden torpilli'' yatırımcıların tahribatından kurtarabilmek için yıllardır hep özveriyle mücadele eden, hatta baskılara, kıyımlara da katlanarak bundan ödün vermeyen acaba kaç kişi vardı?..

Buna karşın, aynı yağma karşısında ya susan ya da ''siyasi erk istediği için'' yasal kılıflar da bularak onay işlemlerini yapanlar ise hepimizin ''resmi çevre temsilcileri'' olarak yolculuk listesini kapattılar...

Dahası, çevrenin ancak ''kalkınmayı engellemeyecek düzeyde'' korunması gerektiğini yıllardır söyleyenler de Güney Afrika'daki ''çevre temaslarını'' anlatırken ''AIDS'' tehlikesinden ötürü yaşadıkları talihsizliklerden de ''yakınarak'' söz ediyorlar...

Zaten hep bu tutumları sayesinde şimdi dünyanın bir ucuna da ''devlet kaynaklarıyla'' gidebilen aynı temsilcilerimizin, ülkeye döndüklerinde ''sürdürülebilir kalkınma dersi'' vermelerine ise hâlâ nasıl da katlanabiliyoruz...

Neyse ki 'Bursa' varmış...
Ne var ki Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Gündem 21 grubunun Johannesburg'a ''sürdürülebilir barış'' temasıyla katılmaları, biraz olsun yüreklere su serpti... ''İşte '' dedim kendi kendime; ''bu deyimin en güzel ve en anlamlı kullanılışı bu... Barış sürdürülebilir kılınmadan, çevre de nasıl korunabilirdi ki?''

Nitekim Bursalılar da ''Kaynaklar silahlara harcandıkça, savaşlar durmadan körüklendikçe, dünya bilinci de gelişemez, kalkınma da sağlanamaz...'' diyerek standlar açmışlar...

Aynı temada afişler, broşürler ve CD'ler dağıtarak konferans boyunca ''sürekli eylem'' koymuşlar...

Bülent Ecevit 'in Türk-Yunan kardeşliği için 1974'te Londra'dayken yazdığı ''Mavi Büyü'' adlı şiirinin Muammer Sun tarafından bestelenen ezgilerini de balerin Tatiana Ege 'nin güzelim Ege görüntülerini dansıyla okşadığı ''dostluk filmine'' fon müziği yapmışlar...

Şef Orhan Şallıel 'in yönetimindeki Bursa Devlet Senfoni Orkestrası 'nın eşliğinde Hülya Kazan (soprano), Hakan Aysev (tenor) ve Arda Aydoğan (bariton), Mavi Büyü'yü öylesine duygu yüklü yorumluyorlar ki, Selçuk Kızılkayak 'ın bu senfoniyle yarattığı filmi izleyen herkes, çevrenin ve kalkınmanın ancak ''barış içinde'' birlikte korunabileceğine de adeta ''büyülenerek'' inanıyor...

Büyükşehir Belediye Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği Başkanı Erdoğan Bilenser ise bu eylemlerine gösterilen ilgiyi anlatırken Atatürk 'ün evrensel ilkesi olan ''Yurtta Barış, Dünyada Barış'' hedefinin bu kez de ''sürdürülebilir kalkınma'' ya temel yapıldığını vurguluyor...

Böylece Türkiye'yi Johannesburg'da temsil edenler arasında bu pahalı yolculuğu ''hak edenlerin'' de bulunduğunu kanıtlamış oluyor...

Bilmem ''diğer yolcular'' arasında da böylesi gurur verici katkılarda bulunarak yurda dönen var mı?.. Haberimiz olursa, ÇED Köşesi onlara da ''hoş geldiniz'' demekten sevinç duyacak...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Eylül 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30
diğer aylar için tıklayın

Mimarlık Ofislerinin Değişen ve Değişmeyen Yüzü' nü tartışıyoruz.

Forum'da başlayan tartışmaya şimdi katılmak için tıklayın.  Tartışma 24 Eylül'de Deneme Bilim Merkezi' nde davetli konuşmacılar ile son bulacak.

Yönetici: Atilla Yücel
Konuşmacılar:
Cem İlhan, Murat Tabanlıoğlu, Bünyamin Derman, Doğan Tekeli, Mehmet Konuralp


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz