reklam

28 Eylül 2002 Cumartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Mimarlık Ofislerinde Değişenler Tartışıldı


Soldan sağa:Murat Tabanlıoğlu, Doğan Tekeli, Atilla Yücel, Mehmet Konuralp, Cem İlhan, Bünyamin Derman

Eylül ayında İnternet'te başlayan Platform toplantılarının ilki 24 Eylül Salı günü gerçekleştirildi. Yaklaşık bir aydır Arkitera forumda devam eden "Mimarlık Ofislerinin Değişen ve Değişmeyen Yüzü"nün ele alındığı toplantının tartışmacıları, ofislerini 90'lı yılların başında değişimin sınırında kuran pek çok yarışmada başarılı sonuçlar elde ederek ilerleyen mimarlardan Cem İlhan ve Bünyamin Derman, meslek hayatına 1968 yılında başlayan ve Türkiye'de pek çok önemli sanayi ve idari yapıya imzasını atan Mehmet Konuralp, babası Hayati Tabanlıoğlu'ndan devraldığı mirası Türkiye'de ilk ISO 9001 sahibi olan mimarlık ofisini yaratarak büyüten Murat Tabanlıoğlu, ofisini 1954 yılında kuran ve halen Türkiye'nin önde gelen ofislerinden birine sahip olan Doğan Tekeli'ydi.

Forumda başlayan tartışmada, geleneksel ofislerden 90'lı yılların teknolojik ofislerine geçişin mimarlık mesleğinde yarattığı etkiler, usta çırak ilişkisine dayanan mimarlığın günümüz ofislerindeki uygulanışı, bilgisayarla tasarım yapmanın getirdiği farklılıklar ve herşeye rağmen teknolojinin mimarlık ofislerinde hala değiştiremedikleri ele alındı. 24 Eylül'de Deneme Bilim Merkezi'nde, yürütücülüğünü Prof. Dr. Atilla Yücel'in yaptığı toplantı, İnternet'te başlayan bu tartışmalar ışığında gelişti.

Atilla Yücel, forumda yazılanlardan yola çıkarak, ofislerin sorunlarını, ofislerde çalışan mimarlara tasarım yapma ve kendini geliştirme imkanı tanınmamasını, CAD operatörlerinin çok sık iş değiştirdiklerini, ücretlerin düşüklüğünü, bütün bunlara bağlı olarak mimarlık eğitimindeki standartların da düştüğünü belirterek, tüm katılımcılardan ofislerini anlatmalarını ve bu sorunlara bakış açılarını sordu.

Doğan Tekeli, Sami Sisa ile 1954 yılında kurduğu ofisini hala yürüttüğünü, ilk yıllarda hiç iş alamadıklarını, yaklaşık 10 yıl sadece yarışmalara katıldıklarını belirtti. Ortalama 8 kişi olan kadrosunu hep koruduğunu, zaman zaman profesyonel yöneticiye ihtiyaç duyduğunu ama işlerdeki süreksizlik ve düşük gelir yüzünden idari kadroya hiç bir pay ayıramadıklarından bahseden Tekeli, zaman zaman yanlarında çalışan mimarlara tasarım yapma özgürlüğü tanıdıklarını, ancak bunun kendilerine çok büyük zaman kaybettirdiğini anlattı.

Murat Tabanlıoğlu ise Doğan Bey'in görüşlerini babası Hayati Tabanlıoğluna benzediğini, ancak kendisinin bambaşka bir zihniyete sahip olduğunu savundu. Mimarlığın ekip işi olduğunu, ofisinde herkese tasarım yapma şansı verdiğini anlatan Tabanlıoğlu, eşi ile kurduğu ve sadece ismini babasından devraldığı ofisinin idari kadrosu ve sistemli organizasyon yapısı daha az kar etmesine sebep de olsa da kadrosundaki sayıyı hiç değiştirmeden bugünlere gelmiş.

Mimarlık üzerine karamsar bir tablo çizen Mehmet Konuralp ise mimarlık ofislerinde işlerin süreksizliğinden, ve mimar sayısının fazla olması yüzünden, aynı işi hep daha ucuza yapan mimarlardan şikayet etti ve Türkiye'de tasarıma ve mimarlığa müşteri bulunamadığını belirtti.

Cem İlhan ofisini atölye olarak adlandırırken, küçük bir ofis olduklarını, bu şekilde çalışmaktan mutlu olduğunu belirtti. Yine küçük ve herkesin her işi yaptığı bir ofis düzeninde çalışan Bünyamin Derman ise 2003 yılından itibaren yürürlüğe girecek olan GATS anlaşmasının mimarlık ofislerinde çok şeyi değiştirmesi gerektirdiğini, bütün ofislerin buna hazırlanmasının önemini vurgularken, bu konuya önem verilmezse Türkiye'deki ofislerin Batı'lı büyük ofislerin taşeronu konumuna düşeceğine dikkatleri çekti.

İzleyiciler arasında yer alan Emre Arolat'da söz alarak, kendi ofisinin yıllar önce 35 kişi olduğunu şu anda daha az kişi ve daha iyi bir organizasyon ile daha verimli işler yaptıklarını savundu.

Bu buluşmanın davetli katılımcılarından olup yurtdışında olması nedeniyle toplantıya katılamayan ve son dönemde yaptığı projelerin popülerliği ile gündeme gelen, geleneksel düzenlerin dışında bir ofis ortamında çalışan Gökhan Avcıoğlu görüşlerini Platform'a internet aracılığı ile aktardı. Avcıoğlu'na göre değişimler şöyle sıralanıyor: Mimarların, tek başına çalışmaktansa kendi aralarında daha çok ortak düzenler oluşturma çabası içinde olmaları, bunun sonucu olarak da daha geniş kadrolarla çalışma ve bunu besleyebilecek iş hacimleri için çaba göstermeleri, diğer önemli konu da mimarlığın artık sadece bir erkek mesleği olarak algılanamayacağı, çünkü kurucu ortaklarının hatta sahiplerinin kadın olduğu ofislerin sayılarının artmakta olduğu, dijital ilerlemenin yaptığı değişimin mekan düşünme tarzını değiştirdiğini, bilgisayarın bir çizim aracı asla olmaması, bir düşünme ve tasarlama protezi olması.

Toplantının deşifre edilmiş haline Ekim ayının ilk haftası içinde www.arkitera.com/platform/ adresinden ulaşmak mümkün olacak. Bir sonraki Platform konusu "Konut Alanlarının Değişen ve Değişmeyen Yüzü" olarak belirlendi. 22 Ekim'de yapılacak toplantı ile ilgili bilgilere http://www.arkitera.com/platform/konut/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Arkitera 

 

Eylül 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30
diğer aylar için tıklayın

Aziz & Derin Sarıyer 
01 Ekim 2002
günü  Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Aziz & Derin Sarıyer hakkında daha fazla bilgi edinmek için  tıklayın


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz