Çimentoculardan
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim Kurulu Başkanı
Adnan İğnebekçili "Zehir" başlıklı yazımız üzerine bir açıklama
yaptı.
Yazıda, Çevre Bakanlığı'nın "Çimento Fabrikalarında Atıkların
Alternatif veya Ek Yakıt Olarak Kullanılmalarında Uyulacak Genel Kurallar
Hakkında Tebliğ" ile çimento fabrikalarında alternatif veya ek yakıt
olarak "tanımlanamayan ve/veya yeni ve insan ve/veya çevre üzerindeki
etkileri bilinmeyen araştırma ve geliştirme veya eğitim faaliyetlerinden
kaynaklanan kimyasal madde atıkları"nın da kullanılabileceği anlatılıyordu.
İğnebekçili ise şöyle diyor:
"Hastanelerden, tıp merkezlerinden ve kliniklerden kaynaklanan klinik
atıkların ve tanımlanamayan ve/veya yeni ve insan ve/veya çevre üzerinde
etkileri bilinmeyen araştırma ve geliştirme veya eğitim faaliyetlerinden
kaynaklanan kimyasal madde atıklarının yakılması hukuksal, ekonomik ve işletme
şartları açısından söz konusu değildir.
Çevre Bakanlığı tarafından yayımlanan tebliğ ile Avrupa ve ABD'de yıllardan
beri uygulanan benzeri işlemlerin ülkemizde de gerçekleştirilebilmesi için
hukuksal bir altyapı hazırlanmıştır...
Avrupa çimento endüstrisinin alternatif yakıt olarak kullanıldığı atık
maddeler kullanılmış lastikler, kauçuk, kağıt atıklar, atık yağlar,
kanalizasyon çamurları, plastikler ve kullanılmış solventlerdir.
Avrupa çimento sanayi, ilgili birimleri aracılığı ile en iyi uygulama
teknolojilerini 'sürdürülebilir kalkınma' hedefinin yakalanması yönünde
kullanmayı sürdürmektedir...
Avrupa çimento sektörü, konvansiyonel fosil yakıtlar yerine alternatif ve
uygun atık (yakıt) kullanımı ile ilgili Avrupa Topluluğu Atık Yönetim
Stratejilerine bir katkı getirerek, yaşam döngüsü mekanizması sayesinde
yakıt cinsindeki değişim imkanını kullanarak çevresel kazanç elde
edilebilmesini sağlamaktadır.
Tebliğin yayınlanmasını takip eden yaklaşık 1 yıllık sürede, hiçbir
çimento fabrikası Çevre Bakanlığı'na atıkları yakmak için başvuru
yapmamıştır. Bunun temel nedenlerinden biri, atıkların yakılabilmesi için
öncelikle toplanması, tasnif edilmesi ve bu işlemlerin süreklilik sağlaması
gerekliliğidir.
Ayrıca, tebliğ içerisinde yer alan izin süreci, Avrupa Birliği içerisinde
yayınlanmış benzeri yönetmeliklere göre daha sıkı koşulları da
beraberinde getirmiştir."
Adnan İğnebekçili'nin açıklamasını Türkiye'deki çimento fabrikaları
için bağlayıcı bir görüş olarak kabul ediyoruz...
Cumhuriyet
|