Urartu Medeniyetinin sırları
Yüzüncü
Yıl Üniversitesi (YYÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Veli Sevin, Doğu Anadolu Bölgesi’nin zor şartlarında 200 yıl
boyunca günümüz sistemiyle ayakta kalan Urartu medeniyetinin bu sistemi nasıl
oluşturduğu ve nasıl yıkıldığı konularının henüz aydınlatılamadığını
bildirdi.
Aşiret Sistemi
Sevin, Anadolu’da Hititlerden sonra ayakta kalabilen en güçlü medeniyetin
Urartular olduğunu, M.Ö 850-630 yılları arasında tüm kurumlarıyla 200 yıl
boyunca Doğu Anadolu Bölgesi gibi koşulları zor bir coğrafyada varlık göstermelerinin
önemli olduğunu söyledi.
Bölgede devam eden aşiret sisteminin o dönemde de geçerli olduğunu
anlatan Sevin, “Aşiretler o dönemde sürekli bir didişme içerisindeydi.
Buna rağmen Urartular bir devlet olarak o dönemde de merkezi olarak yönetilmekteydi.
Merkezden atanan valiler yerel yönetici konumundaydı. Günümüz sistemi gibi
bakanlıkları bulunmaktaydı” dedi. Prof. Dr. Veli Sevin, Urartu devletinin
yaptırdığı karayollarının, Keşiş ve Sıhke gölleri barajları ile 51
kilometrelik su kanallarının günümüzde de kullanıldığına işaret
ederek, şöyle devam etti: “Dağınık bir coğrafya ile soğuk bir iklime
sahip Doğu Anadolu Bölgesi’nde birden bire siyaseti, ordusu ve güzel
sanatları ile ortaya çıkan, günümüz sistemi ile 200 yıl boyunca ayakta
kalabilen Urartu devletinin bu sistemi nasıl oluşturduğu, nasıl yıkıldığı,
Ermenilerin nasıl buraya gelip yerleştiği halen aydınlatılamadı.”
Yazılı belgeler yetersiz
Prof. Dr. Sevin, Urartu döneminin yazılı dönemde yaşamasına rağmen,
ortaya çıkarılan yazıtlarda, döneme ait açıklayıcı bilgilerin fazla yer
almadığını, yazıtların büyük bir propaganda niteliğinde olduğunu
kaydetti. Sevin, yazıtlarda en çok devletin büyüklüğünün, farklılığının
abartılı bir şekilde yer aldığını, bu nedenle gerçekçi bilgilere çok
fazla rastlamadıklarını ifade etti.
Araştırmacılar yerine defineciler çalışıyor
Urartu döneminin bazı yönlerinin karanlıkta kalmasının en büyük
nedeninin, araştırma için yeterli bütçe verilmemesinden ve hantal bir bürokrasi
yapısından kaynaklandığını bildiren Sevin, şöyle konuştu: “Define
arayıcıları ve kaçak kazı yapanların bu tür engelleri yok. Bu nedenle bölgedeki
defineciler bizden daha çok çalışıyor. Gittiğimiz her yerin defineciler
tarafından delik deşik edildiğini görüyoruz. Bölgedeki birçok mezarlık
bu kaçak kazı yapanlar tarafından dağıtılmış durumdadır.”
NTVMSNBC
|