reklam

15 Ekim 2002 Salı
Ana Sayfa
>
Haberler

İzmir'de 'çifte' bayram...

Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina 'nın 10 Ekim 2002 Perşembe günü bir basın ve tanıtım toplantısıyla başlattığı ''Körfez Bayramı'' , 15 Ekim 2002 Salı günü ''Güzelbahçe Arıtma Merkezi'' nin açılışıyla şölene dönüşecek...

Aslında bu coşku 21 Eylül'de başlamıştı...

O gün, Nâzım Hikmet 'in heykeltıraş Tankut Öktem tarafından yapılan heykeli, Kültürpark'ta bu duygulu kentin aydınlık insanlarıyla buluştuğunda, elden ele dolaşan bir şiiri de konuşmalara şöyle eşlik etmişti:

''sonra 9 Eylül'de İzmir'e girdik / ...bir nefer / yanan şehrin kızıltısı içinden gelip / öfkeden, sevinçten, / ümitten ağlaya ağlaya / güneyden kuzeye / doğudan batıya / Türk halkıyla beraber / seyretti / İzmir rıhtımından / Akdeniz'i...''

Kimileri, işte bu efsanevi dizelerle de tarihe geçen ''Kuvayi Milliye Destanı'' mızın yazarını, hâlâ o eski ve ilkel siyasetin etkisinde kalarak, ''İzmir'de ne işi var...'' diye yine hazmedemediler...

O gün, hemen hiç kimse aldırmadı o yersiz çıkışlara... Eski deyimle ''kâle'' bile alınmadılar... Piriştina'yla birlikte heykelin üzerindeki örtüyü açarak Nâzım'ı İzmirlilerle yeniden buluşturan Kültür Bakanı Suat Çağlayan diyordu ki:

''- Büyük ozanımız İzmir'de de artık halkıyla birlikte... 9 Eylül'de düşmanı İzmir'den denize döken kahramanların şairi olarak aramızda...''

'İkinci' kurtuluş...
Bence bu da bir ''bayramdı'' ... İzmir rıhtımından Akdeniz'i bundan böyle sadece 9 Eylül'ün anılarıyla değil, o anıları destanlaştıran Nâzım'la da birlikte seyretmeye başlamanın bayramı...

İşte o deniz, yani İzmir Körfezi, her 9 Eylül sabahında nasıl ki ''esaretten kurtuluşunun heyecanıyla'' güneşi karşılıyorsa, artık her 15 Ekim'de de; ''vefasızlıktan kurtuluşunun'' yıldönümünü kutlayacak...

Çünkü gerçekten İzmir, kendisini ''İzmir'' yapan körfezine karşı uzun yıllar hep ''vefasızlık'' içindeydi... Her türlü kirini, atığını, pisliğini bu eşsiz güzellikteki iç denize akıtması yetmiyormuş gibi, kıyı kuşağını bezeyen ve körfezi ''İzmirli'' yapan zarif ve görmüş geçirmiş mimari zenginliğini de yok ederek, koca koca apartmanları duvar gibi yan yana dizdi...

Böylece biricik Körfez artık ne içinde balıkların, ne de kıyısında sevgililerin yaşadığı, rengi bile 9 Eylül'deki mavilik yerine tanımsız bir griliğe dönüşerek, başına gelenleri yüreğine gömdü; ilkelliğe karşı sessizce direndi durdu...

Şimdi ise bütün bunlar artık geride kalıyor... Büyükşehir Belediyesi son üç yıldır yoğunlaştırdığı çabaları sonucunda, ne kokular kaldı, ne tanımsız renkler, ne de balıksız ve sevgilisiz günler... Bu çabaların son 7 ayında inşaatı tamamlanan Güzelbahçe Arıtma Tesisi'nin açılışıyla da artık Körfez'e vefasızlık noktalanıyor... Bayram günleriyle birlikte, ''uygarlık günleri'' de başlıyor...

Bir 'ütopya' daha...
Körfez Bayramı için davetiye geldiğinde, yine Nâzım'ın destanlaştırdığı yıllardaki "İzmir rıhtımı" resimlerine baktım.

Keşke bu bayramın bir yenisini de şu eşsiz kıyıyı bezeyen ''İzmir güzeli'' binalara yeniden kavuşarak hakedebilsek... Denizimizi kirlilikten arındırdığımız gibi, kentimizi de aynı kirlenmenin abideleri olan şu ''Kordonboyu ucubelerinden'' artık temizleyebilsek...

Ahmet Piriştina, yıllardır ''ütopya'' denilen bir günü şimdi İzmir'e yaşatmıyor mu?.. Varsın buna da ütopya densin, yeter ki öncelikle ''karar'' verilsin...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Ekim 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Hülya & Ferhan Yürekli
15 Ekim 2002
günü  Diyalog bölümümüze konuk oldular.

Hülya & Ferhan Yürekli hakkında daha fazla bilgi edinmek için  tıklayın

Diyalog buluşmasını soru cevap şeklinde okumak için  buraya tıklayın...


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz