İzmir'i yatırım çöplüğü
yaptılar
İzmir'i kalkındıracak, istihdamın ve ekonominin önünü açacak yatırımlar,
Mimarlar Odası, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu ve çevre ile
ilgili bazı dernekler tarafından engelleniyor.
Dünya ile rekabet etmeye çalışan İzmir'in önünü açacak projeler
teker teker durdurulunca kent adeta yatırım çöplüğüne döndü. Viyadükler,
Konak Pier, Dünya Ticaret Merkezi ve benzer birçok yatırıma engel olan
zihniyet, İzmir'in gelişimini durdurdu.
Hızla gelişen ve artan talebe cevap vermekte zorlanan İzmir'i kalkındıracak,
istihdamın ve ekonominin önünü açacak yatırımlar, Mimarlar Odası, Kültür
ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu ve çevre ile ilgili bazı dernekler tarafından
engelleniyor.
Engellemeler yüzünden Konak Pier projesi 7 yılda bitirilirken, Basmane'nin
göbeğindeki Dünya Ticaret Merkezi 4 yıldır, Alsancak Devlet Hastanesi ek
binası 2 yıldır, İzmir'in göbeğinde anıt gibi duran viyadükler 5 yıldır,
Buca Cezaevi'nin taşınma projesi 3 yıldır bekliyor.
Yatırımların önünü kesen anlayış, yatırımcıları da İzmir'den kaçırıyor.
Türkiye'nin 3. büyük kenti, yatırım yapılamayışı nedeniyle gelişemeyip,
dev bir köye dönüşüyor. İzmir'e hançer saplayan zihniyet ise, kent
dokusunu koruduğunu iddia ederken, işadamları, "Önümüzü açsınlar"
diyor. Büyükşehir Belediye eski Başkanı Burhan Özfatura, Mimarlar Odası,
Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu ile Baro'nun yatırımları
engellediğini belirtirken, EBSO Meclis Başkanı Kemal Çolakoğlu,
"Yabancı işadamlarından utanıyoruz" dedi.
Yatırım mağdurları ve işadamları ne dediler?
"İzmir'in 110 milyon dolarına mal oldu"
Burhan Özfatura (İzmir Büyükşehir Belediye eski Başkanı):
"Metro projesine başladıktan sonra karşımıza Mimarlar Odası, Kültür
ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu ve Baro'dan oluşan meşhur 3'lü çıktı.
Bizi, 'Metro yerin altından mı gidecek, üstünden mi?' sorusuyla aylarca
oyaladılar ve 110 milyon dolar fazla para harcamamıza neden oldular. Sürekli
duran ve çalışan ekiplerle, isteklerine uygun değişiklikler, 110 milyon
dolarlık dev bir ek maliyet getirdi. Ben Kadifekale'nin ağaçlık alanlarının
korunmasını önerdikçe, karşıma SİT engeli çıktı. Kemeraltı projesinde
de SİT engeline takıldım. Geneli bu konulardan oluşan 182 davadan beraat aldım.
Bu engellemeler, İzmir'in önünü tıkıyor."
"Yöneticiler cesur olmalı"
Cemil Şeboy (Buca Belediye Başkanı): "Genelde projelerimiz Mimarlar Odası
ve Baro tarafından engelleniyor. Bu engellere belediyelerin uyumsuzluğu destek
veriyor. Bir de karşınıza Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu çıkıyor.
Sistem ne olursa olsun değişmeli. Belediye başkanları daha çok yetki
verilerek savaşmaları ve cesur davranmaları sağlanmalı. Kimse suya ve
sabuna dokunmuyor ama, bürokrasinin ağırlığı ortadan kalkmalı. Şu anda SİT
alanında yıkılan bir yerin taşlarını dahi izin alarak kaldırıyorsunuz.
Ne olursa olsun, yerel yönetimlerin yetkileri artmalı. İzmir, İzmir'den yönetilmeli,
Ankara'dan değil."
"Rahat bırakın da hizmet verelim"
Salih İşgören: "Ben hayatım boyunca kazandığımı milletim için
kullanma kararı aldım. Ancak Alsancak Devlet Hastanesi'nin ek binası için söz
verdiğime pişman oldum. Çünkü Mimarlar Odası, iş hayatım boyunca karşılaşmadığım
engelleri önüme çıkardı. Devletimiz sanki refah içindeymiş, sağlık ve eğitim
sistemi çok iyi düzeydeymiş ve ben keyfim için bina yaptırıyormuşum gibi,
engel oldular. Göz zevkleri bozulacak diye millete sağlık tesisi yapamayacak
mıyız? Artık İzmir'in önündeki bu engeller kalkmalı."
"Yabancılardan utanıyorum"
EBSO Meclis Başkanı Kemal Çolakoğlu: "Ben İzmir'i gezdirdiğim yabancı
yatırımcıya yarım kalan viyadükleri anlatamıyorum. Sorduğunda da utanıyor,
bahaneler uyduruyorum. Bu kentin uluslararası kimliğe kavuşması için çevreyolu
ve limana inen viyadükler tamamlanmalı. Bu görüntüler, İzmir'e gelecek yatırımcının
önünü tıkıyor. Bir kere nereye el atsak karşımıza SİT çıkıyor. İzmir'de
bir işe başlıyor, belediyeden imar izni alıyorsunuz. İşin yarısına geldiğiniz
sırada SİT engeliyle durduruluyorsunuz. Bu uygulamayı İzmir için büyük
bir talihsizlik olarak nitelendiriyorum."
"Yıkıcı değil yapıcı olalım"
Selim Yaşar: "Ben yatırımları sadece Mimarlar Odası ile Kültür ve
Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun engellediğini düşünmüyorum. Çevreyle
ilgili bazı oda ve dernekler de araştırmadan projenin önüne taş
koyuyorlar. Bence hastane ve eğitim kurumu yapmak isteyenlerin önü kapanmak
yerine açılmalı. Hep yıkıcı oluyor ve engellenen projelerle birlikte yaşamak
zorunda kalıyoruz. Yarım kalan yatırımlar, kentin göbeğinde kötü bir iz
bırakıyor."
Durdurulan veya yapımı uztılarak maliyeti kat kat artan projeler
Dünya Ticaret Merkezi durdu
Güçbirliği Holding, İzmir'in prestij projelerinden olan Dünya Ticaret
Merkezi'ni kurmak için Basmane'deki arsayı, Büyükşehir Belediyesi'nden 4 yıl
önce satın aldı. Arazinin alınmasından sonra Büyükşehir Belediyesi eski
Başkanı Yüksel Çakmur ve arkadaşları imar planına aykırı olduğu gerekçesiyle
dava açtı. Davalar, nedeniyle proje 3 yıldır bekliyor. Ayrıca engelleme
nedeniyle Güçbirliği Holding, yapım için gerekli 60 milyon dolarlık
krediyi kaybederken, İzmir'de önemli bir prestij mekanına kavuşmayı
bekliyor.
Konak Pier
Yaklaşık 20 milyon dolar harcanarak prestij mekanı haline getirilen Konak
Pier, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu ile kapı komşusu Deniz
Kuvvetleri engeline takıldı. Deniz Kuvvetleri, Maliye Bakanlığı'na bir yazı
yazarak Konak Pier'in kullanımına verdiği Çakabey Limanı'nın yeniden
kendisine tahsisini istedi. Ancak bu engellemelerle yapımı 7 yıl geciken
Konak Pier, geçtiğimiz günlerde kapılarını açtı.
Viyadükler
Kent içi trafiğin rahatlaması için planlanan viyadükler, Konak ve Kordon'un
SİT ilan edilmesiyle yarım kaldı. 5 yıldır yarattığı görsel kirlilikle
İzmir'in yüzkarası haline gelen viyadüklerin yıkılması düşünülürken,
milyonlarca dolar boşa harcandı. Viyadükler hala, kentin en değerli noktalarında
anıt gibi duruyor.
Alsancak Devlet Hastanesi ek binası
İzmir'e bir sağlık tesisi daha kazandırmak isteyen hayırsever Salih İşgören'in
yatırım isteği de engellendi. 2 yıl önce hastane yönetimi, ek bina yapmak
için yıkılacak idare binası için Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma
Kurulu'ndan onay aldı. Ancak bu kez karşılarına Mimarlar Odası engeli çıktı.
Projeyi kent dokusuna aykırı bulan Mimarlar Odası, onay veren Kültür ve
Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nu mahkemeye verdi. Mahkeme ise 2 hakimin ret,
1 hakimin olur verdiği dava, Mimarlar Odası'nın zaferiyle sonuçlandı.
Eşrefpaşa Pazaryeri'ne otel yapılamadı
Eşrefpaşa Pazaryeri'ni alternatif bir yere taşıyarak bulunduğu alana çok
katlı deniz manzaralı bir otel yapmak isteyen Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı
Burhan Özfatura da SİT'e takıldı. 4 yıl önce projenin hazırlanmasının
hemen ardından Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun bölgeyi SİT
ilan etmesi, bir yatırımı daha durdurdu. Tüm işlemleri tamamlanan proje,
kent dokusunu koruma anlayışı nedeniyle yapılamadı.
Buca Cezaevi taşınamadı
Buca Belediyesi, ilçenin merkezinde kalan cezaevinin taşınması için vatandaşlardan
gelen talep doğrultusunda hazırlıklara başladı. Kırıklar Köyü'nde yer
bulundu. Adalet Bakanlığı da Buca Cezaevi'nin taşınmasını kabul etti.
Mevcut cezaevinin bulunduğu alana, ticaret merkezi yapılabilmesi için imar
plan değişikliği yapıldı. İmar planlarında belediye hizmet alanı, okul,
hükümlü binası olarak belirlenmiş alan, ticaret merkezine dönüştürüldü.
Ancak Buca Belediyesi'nde kabul edilen karar, aradan üç yıl geçmesine rağmen
hala İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce onaylanmadı.
Şirinyer Metropolitan Alışveriş Merkezi yapılamadı
Buca Belediyesi, Şirinyer Pazaryeri'nin bulunduğu alana, Şirinyer Metropol Alışveriş
Merkezi yapılması için proje hazırladı. İmar planlarında hal ve pazar
yeri olarak görülen yer, ticaret merkezi olarak değiştirildi. Ancak Büyükşehir
Belediyesi bu plan değişikliğini, inşaat yoğunluğuna neden olacağı gerekçesiye
kabul etmedi. Proje askıda kaldı.
Geniş yol, SİT'e takıldı
Kaynaklar yolundaki Sebze Hali'nden başlayıp, Buca'nın içinden Yeşildere'ye
kadar geçecek olan 35 metre genişliğindeki yol yapma projesi, Erdem
Caddesi'nde bulunan eski bir binanın duvarı nedeniyle SİT'e takıldı. Tüm röleve
ve restorasyon projeleri tamamlanan yolun geçtiği güzergahta Anıtlar Kurulu,
SİT olan bir bina tesbit ettiği gerekçesiyle projeyi durdurdu. Ancak tarihi
bina olan yerde sadece bir duvar bulunduğunu tesbit eden Buca Belediyesi'nin mücadelesi
4 yıldır devam ediyor.
Yeni Asır
|