"7.6 büyüklüğünde
deprem 2225 yılında olur"
Jeofizik Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Marmara
Denizi'nde fayın tek parçalı kırılma olasılığının binde 8 olduğunu
belirterek, "Tek parçalı kırılırsa 7.6 büyüklüğünde olur. Bu da
2225 yılında olur" dedi.
Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi'nde, "İstanbul'da Deprem Çekincesi"
konusunda bir konferans veren Prof. Dr. Ercan, olası bir depremin İstanbul'da
değil, Marmara Denizi'nde gerçekleşeceğini, ancak kentin de bundan
etkileneceğini söyledi.
Fayın tek parçalı kırılma olasılığının binde 8 olduğunu kaydeden
Prof. Dr. Ercan, "Tek parçalı kırılırsa 7.6 büyüklüğünde olur. Bu
da 2225 yılında olur" dedi.
Sivriada önünde 6.3 ve 6.5 büyüklüğünde iki deprem olacağını öne süren
Prof. Dr. Ercan, şöyle konuştu:
"Bunun süresi çoktan doldu, uzatmaları oynuyor. Diğer bir deprem de
Marmara Ereğlisi önlerinde 7.2 büyüklüğünde olacak. Ama bunun süresi
daha dolmadı. Enerji hesaplarına göre bu depremin olmasına epeyce süre var.
2035'ten önce olması mümkün değil. Bu tarih de kesin değildir."
Olası bir depremin 7-10 kilometre derinlikte gerçekleşeceğini anlatan
Prof. Dr. Ercan, depremin İstanbul'a en yakın mesafesinin ise 25 kilometre
olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Ercan, şu görüşleri dile getirdi:
"Şu anda İstanbul'da deprem olsa, insanların yüzde 96'sı yapılardan
yürüyerek çıkacak. Yüzde 4'ü yani 100 bin kişi yıkımın altında
kalacak. Yıkıntı altından kurtulma olasılığı Türkiye'deki depremlerde yüzde
17'dir. İnsanın yıkıntı altından çıkması mucizedir. Kurtarma
ekiplerinin kurtarma olasılığı yüzde 1'den daha azdır. İstanbul'da çanlar
1994'ten beri çalmaya başladı ve hala çalıyor."
İstanbul, Tekirdağ, Yalova ve Bursa'nın yerle bir olmayacağını, Boğaz
Köprüleri'ni, tüp geçişi, metroları, turistik otelleri, statları,
hastaneleri kırığın kesmeyeceğini, ancak kötü yerdeki, kötü yapıların
da ayakta kalmayacağını söyleyen Prof. Dr. Ercan, en güvenli yerlerin
metrolar olduğunu bildirdi.
Deniz jeofiziğiyle deprem büyüklüğünün, yerinin ve zamanının
verilemeyeceğini anlatan Prof. Dr. Ercan, şunları kaydetti:
"Kırılma, hep kırık olan yerlerden olur, kırılmayan yerlerden
olmaz. Önemli olan gerilimin olup olmadığıdır. Yerin gerilimi de
'depremcik' dediğimiz nabız atışlarından anlaşılır. Depremcikler büyük
depremin beklendiği yerlerde olur. Bunları sayarak depremin yakınlaşıp yakınlaşmadığını
anlarız. 1990 öncesi Marmara'da nabız atışı bin taneydi. 1999 öncesinde 2
bin, 1999 depreminden sonra ise 3 bin 500 taneydi. Yani 'Marmara rahatlıyor'
demek çok yanlıştır, tam tersine 'Marmara geriliyor' demek lazım. Deprem
Marmara'da ne zaman olabilir? Her an. Şu an bile olabilir."
Fay hattının Adalar kolunun 1999 depreminde kırıldığını, dolayısıyla
Anadolu Yakası'nda deprem olmayacağını ifade eden Prof. Dr. Ercan,
"Depremin olacağı yer Bakırköy, Sivriada önlerinde doğu-batı doğrultusundadır"
diye konuştu.
Turk.net
|