reklam

09 Kasım 2002 Cumartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

"7.6 büyüklüğünde deprem 2225 yılında olur"

Jeofizik Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Marmara Denizi'nde fayın tek parçalı kırılma olasılığının binde 8 olduğunu belirterek, "Tek parçalı kırılırsa 7.6 büyüklüğünde olur. Bu da 2225 yılında olur" dedi.

Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi'nde, "İstanbul'da Deprem Çekincesi" konusunda bir konferans veren Prof. Dr. Ercan, olası bir depremin İstanbul'da değil, Marmara Denizi'nde gerçekleşeceğini, ancak kentin de bundan etkileneceğini söyledi.

Fayın tek parçalı kırılma olasılığının binde 8 olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ercan, "Tek parçalı kırılırsa 7.6 büyüklüğünde olur. Bu da 2225 yılında olur" dedi.

Sivriada önünde 6.3 ve 6.5 büyüklüğünde iki deprem olacağını öne süren Prof. Dr. Ercan, şöyle konuştu:

"Bunun süresi çoktan doldu, uzatmaları oynuyor. Diğer bir deprem de Marmara Ereğlisi önlerinde 7.2 büyüklüğünde olacak. Ama bunun süresi daha dolmadı. Enerji hesaplarına göre bu depremin olmasına epeyce süre var. 2035'ten önce olması mümkün değil. Bu tarih de kesin değildir."

Olası bir depremin 7-10 kilometre derinlikte gerçekleşeceğini anlatan Prof. Dr. Ercan, depremin İstanbul'a en yakın mesafesinin ise 25 kilometre olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Ercan, şu görüşleri dile getirdi:

"Şu anda İstanbul'da deprem olsa, insanların yüzde 96'sı yapılardan yürüyerek çıkacak. Yüzde 4'ü yani 100 bin kişi yıkımın altında kalacak. Yıkıntı altından kurtulma olasılığı Türkiye'deki depremlerde yüzde 17'dir. İnsanın yıkıntı altından çıkması mucizedir. Kurtarma ekiplerinin kurtarma olasılığı yüzde 1'den daha azdır. İstanbul'da çanlar 1994'ten beri çalmaya başladı ve hala çalıyor."

İstanbul, Tekirdağ, Yalova ve Bursa'nın yerle bir olmayacağını, Boğaz Köprüleri'ni, tüp geçişi, metroları, turistik otelleri, statları, hastaneleri kırığın kesmeyeceğini, ancak kötü yerdeki, kötü yapıların da ayakta kalmayacağını söyleyen Prof. Dr. Ercan, en güvenli yerlerin metrolar olduğunu bildirdi.

Deniz jeofiziğiyle deprem büyüklüğünün, yerinin ve zamanının verilemeyeceğini anlatan Prof. Dr. Ercan, şunları kaydetti:

"Kırılma, hep kırık olan yerlerden olur, kırılmayan yerlerden olmaz. Önemli olan gerilimin olup olmadığıdır. Yerin gerilimi de 'depremcik' dediğimiz nabız atışlarından anlaşılır. Depremcikler büyük depremin beklendiği yerlerde olur. Bunları sayarak depremin yakınlaşıp yakınlaşmadığını anlarız. 1990 öncesi Marmara'da nabız atışı bin taneydi. 1999 öncesinde 2 bin, 1999 depreminden sonra ise 3 bin 500 taneydi. Yani 'Marmara rahatlıyor' demek çok yanlıştır, tam tersine 'Marmara geriliyor' demek lazım. Deprem Marmara'da ne zaman olabilir? Her an. Şu an bile olabilir."

Fay hattının Adalar kolunun 1999 depreminde kırıldığını, dolayısıyla Anadolu Yakası'nda deprem olmayacağını ifade eden Prof. Dr. Ercan, "Depremin olacağı yer Bakırköy, Sivriada önlerinde doğu-batı doğrultusundadır" diye konuştu.
Turk.net

 

Kasım 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Platform

İşverenlerin Değişen ve Değişmeyen Yüzü' nü tartışıyoruz.

Forum'da başlayan tartışmaya şimdi katılmak için tıklayın.  Tartışma 19 Kasım'da Deneme Bilim Merkezi' nde davetli konuşmacılar ile son bulacak.

Yönetici: Emre Arolat
Konuşmacılar:
Can Elgiz, Haydar Karabey, Reşit Soley, Han Tümertekin


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz