Kül olan katrilyonlar
Ülkemizin neresinde yaşıyor olursanız olun, çevrenize baktığınızda
çok sayıda bitmemiş, yarım kalmış, terk edilmiş, ya da bittiği halde hiçbir
işe yaramayan nice yatırımlar, tesisler, projeler göreceksiniz.
Bu Türkiye'nin en yüz kızartıcı sorunlarından biridir ve hiçbir hükümet
buna çözüm aramaz. Her ile, her ilçeye siyasetçi tarafından gereksiz yatırımlar
başlatılmıştır. Bunlar bir süre sonra ya enkaza dönüşür, ya da orada süs
gibi durur. Bunlara seçim yatırımı da diyebilirsiniz.
Ama ülkemizin katrilyonları, milyarlarca doları buralara gömülmüş
olur.
Dün Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'den bir faks aldım.
‘‘Yarım kalmış yatırımlar konusuna değindiğiniz NTV'deki programınızı
ilgiyle izledim. Konuyu gündeme getirdiğiniz için size çok teşekkür
ederim. 58. hükümetin üzerinde önemli durması gereken bir konu olduğuna
inandığım bu konuyla ilgili bazı bilgileri size aktarmak istiyorum’’
diye başlıyor ve somut örnekler veriyor. İşte Aygün'ün mektubunda değindiği
çok sayıda rezaletten birkaç örnek:
- Nemrut Dağı turistik yolları projesi 1967'de başladı, henüz bitmedi.
- Manisa Akhisar sigara fabrikası 27 yıldır bitmedi ve çürümeye terk
edildi.
- Gümüşhane'de yapımı biten yatılı bölge okulunun yatakhanesi
unutulduğu için hizmete giremiyor.
- İzmit-Haramidere petrol boru hattı 18 yıldır bitmiyor. Aldığımız dış
krediyi ve faizlerini çatır çatır ödüyoruz.
- Bursa Çelikpalas yeni otel inşaatı 1987'den beri sürüyor. Bugüne
kadar 44 trilyon harcandı, inşaat çürümeye terk edildi.
- İstanbul-Ankara hızlı tren hattı inşaatı 1975'ten beri bitmedi. Bu sürede
18 hükümet değişti, 615 trilyon harcandı. Proje şu anda durdurulmuş
durumda.
- Ağrı'da yapımına 1977'de başlanan Doğubeyazıt kültür merkezinin
2003 yılında bitmesi öngörülüyor. 1 trilyonluk yatırım için bugüne
kadar 301 trilyon harcandı.
- Şanlıurfa stadının çoğu bitti azı kaldı. Parasızlık yüzünden inşaat
çürümeye terk edildi.
- Batman 250 yataklı devlet hastanesine 3 trilyon harcandı ve sonra
kaderine terk edildi.
- İzmir-Kiraz Devlet Hastanesi patates deposu oldu.
Sayıştay raporlarına göre Türkiye'de yarım kalmış 5.556 adet yatırım
var. Bunlara bugüne kadar 130 milyar dolar harcandı.
Yarım kalmış yatırımlar dışında bir de ‘yanlış yatırım’
sorunu var. Bunun en güzel örneği Isparta, Uşak, Sinop, Zonguldak, Sıvas,
Tokat, Balıkesir, Edremit havaalanları. Bazısına yılda 13 yolcu indi, bazısı
tümüyle kapatılmak zorunda kalındı.''
Devlet malı deniz, yemeyen domuz! Birileri her ihalede malı götürür.
Plansız programsız, saçma sapan yatırımlar başlatılır. Bir bakan, bir
milletvekili bastırır, adamın iline örneğin havaalanı yaptırılır.
Bu projeler ya yarım kalır ve iskelet binalar ortalıkta sırıtır, ya da
yıllar sonra bitirilir ama hiçbir işe yaramaz.
Sonuçta giden, bizim paramızdır.
Şimdi düşünelim: Yolsuzluk-hortum ve bunlara ek olarak yarım kalan-bitmiş
bile olsa hiçbir işe yaramayan siyasetçi projeleri.
Gelmiş geçmiş hükümetler bunların çok değil, sadece onda birini önlemeye
niyetli olsaydı, inanın ki Türkiye bugün çoktan zıplamış olurdu.
‘‘Niyetli olsaydı’’ diyorum, çünkü bu rezalet tablosunu siyasetçi
ile üst düzey bürokrat takımı yarattı. İş ortakları ise çoğu kez
partili, yandaş, hısım akraba müteahhit takımıydı.
Her yatırımdan birileri avantasını aldı. Her ihale birilerine köşeyi döndürdü.
Devlet Planlama Teşkilatı taaa Özal döneminde rafa kaldırıldı.
Türkiye -yani hepimiz- her alanda bilerek soyulurken, yöntemlerden biri de
bu anlamsız, saçma sapan, gereksiz, göstermelik yatırım projeleri oldu.
Kıt kaynaklarımızı bir mirasyedi gibi har vurup harman savurduk, sonuçta
IMF'nin kucağına düştük, borç-faiz sarmalına girip dibe vurduk.
Kurulacak hükümet bu çok önemli soruna çözüm bulur mu?
Bulmasını dilerim. Eğer tek parti iktidarı olmanın verdiği güçle
onlar da aynı sorumsuzluğa kapılırsa, vay bizim halimize!
Hürriyet
|