reklam

21 Kasım 2002 Perşembe
Ana Sayfa
>
Haberler

TMMOB Başkanı Kaya Güvenç düzenlediği basın toplantısında "Acil Eylem Planına ilişkin görüşlerini açıkladı"

TMMOB Başkanı Kaya Güvenç düzenlediği basın toplantısında, 58. Hükümetin Programı için önerilerini aktararak “ulusal bilim, teknoloji ve inovasyon politikalarına dayalı sanayileşmeye öncelik verilmesini, mühendislerin ve mimarların, halkımıza daha iyi hizmet etmeleri ve ülkemizin kalkınmasına daha çok katkıda bulunmaları doğrultusunda seferber edileceği koşulların yaratılmasını” istedi ve Acil Eylem Planına ilişkin görüşlerini açıkladı:

"58. Hükümet onaylanarak göreve başlamıştır. Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyelerini kutluyor ve çalışmalarında başarılar diliyoruz.

58. Hükümet Programı için görüşlerimizi ve önerilerimizi, meslek alanlarımızdaki konulara ağırlık vererek üyelerimizle ve kamuoyu ile paylaşmak istedik. Bunu yaparken Adalet ve Kalkınma Partisinin kamuoyuna sunduğu Acil Eylem Planının Hükümet Programına da yansıyacağı düşüncesiyle, basında geniş ölçüde tartışılan bu Plana ilişkin görüşlerimizi de belirtmeyi bir görev olarak değerlendiriyoruz.

Basına ve kamuoyuna sunduğumuz bu açıklamada, önce mühendislik ve mimarlık alanlarına ilişkin önerilerimiz yer almaktadır. Daha sonra da 58. Hükümetin Programında yer almasını önerdiğimiz başka hususları, Acil Eylem Planı ile ilgili değerlendirmelerimiz ile birlikte sunuyoruz.

Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri İle İlgili Görüş ve Önerilerimiz
Diğer bütün meslek mensupları gibi, mühendisler ve mimarlar da ülkemizin genel koşullarından ve uygulanan politikalardan doğrudan etkilenmektedirler. Bağımsızlık, demokrasi, hukuk devleti, barış gibi konuların yanı sıra, yatırım, üretim, sanayileşme, hakça dağıtım gibi konular da mühendislerin ve mimarların da gündemlerinde yer almaktadır.

Son yıllarda uygulanan ve insanı, yatırımı, üretimi, sanayileşmeyi göz ardı eden politikalar nedeniyle, kalkınmanın önemli bir unsuru olan mühendislerin ve mimarların meslek uygulama alanları daha da daralmış ve diğer çalışanlarla birlikte sorunları artmıştır. Bugün ülkemizde 400 bin dolayında olan mühendislerin ve mimarların üçte birinin işsiz ya da meslek dışında çalıştığı tahmin edilmektedir. Oysa, ülkemizdeki mühendislerin ve mimarların sayılarının toplam nüfusa oranı, gelişmiş ülkelere göre daha düşüktür. Sorun, bilimin ve teknolojinin rekabet gücü olduğu bir çağda, bu yeteneği kullanamamakta yatmaktadır. Bu genel durum bütün meslektaşlarımız açısından olumsuzluklara, işsizliğe, eğitimden kaynaklanan bilgilerini ve mesleki becerilerini kullanamamaya, bu olumsuz koşulların etkisiyle düşük gelirlere neden olmaktadır.

Mühendislik ve mimarlık hizmetleri, gelişmiş ülkelerde araştırma – geliştirme, tasarım ve yenilik (inovasyon) etkinliklerine kaymaktadır. Ancak, sanayimizin yapısı, mühendislerin bilgi, beceri ve teknik gelişme düzeyini olumsuz yönde etkilemektedir. Yatırımların azalması, mevcut tesislerin teknolojilerini yenileyememesi, AR-GE çalışmalarının yetersizliği, vb. etkenlerle mühendis istihdamı beklenen düzeyde gerçekleşmemektedir. 58. Hükümetin, mühendisleri ve mimarları, halkımıza daha iyi hizmet etmek ve ülkemizin kalkınmasına daha çok katkıda bulunmak doğrultusunda seferber edileceği koşulları yaratmasını beklemekteyiz.

Gelişmiş ülkelerde gözlemlenen önemli bir gelişme, akademik belgelendirmenin artık mesleki etkinliklerde bulunmak için yeterli görülmeyişidir. Çok sayıda ülke, meslek uygulaması için ayrıca ilgili meslek kuruluşlarınca “mesleki belgelendirmeyi” de aramaktadır. Ülkemizde, mühendislik ve mimarlık hizmetleri 1938 yılında çıkarılan 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. Bu düzenleme çağımızın gereklerine uygun düşmemektedir. Ayrıca, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ile verilmiş yetkilerin, kurumlar ve kuruluşlar tarafından engellenmesinin de önüne geçilmelidir. Meslek Odalarının, üyelerinin mesleki yeterliliklerini saptaması ve belgelendirmesi yetkisi, resmi makamlarca engellenmemelidir. Tam tersine, bu yetkilerin kullanılmasının kamu yararına bir uygulama olduğu teyit edilmelidir.

TMMOB kanunu da, kamuda çalışanlar da dahil olmak üzere, mesleki etkinlikte bulunan bütün mühendisleri ve mimarları da kapsayacak, mesleki düzenlemeler konusunda TMMOB’yi daha açık bir biçimde yetkilendirecek bir düzenleme yapılması da gündeme alınmalıdır.
Bu durum, bütün ülkeler açısından hala tartışılan, AB ülkelerinde bile henüz çözümlenmemiş mesleki belgelerin karşılıklı tanınırlığı konusu için de gerekmektedir. AB içinde görüşmeler sürdürülürken, çeşitli ülkelerin meslek kuruluşları, kendi aralarında yaptıkları anlaşmalarla, üyelerinin hak ve çıkarlarını korumaktadırlar. Durum bu iken, yabancıların çalışma izinleri konusunda geçen dönem TBMM’ne sunulan Yasa Tasarısında, bu husus dikkate alınmamış ve TMMOB’nin mevcut yetkileri sınırlandırılmaya çalışılmıştır.

Gelişen koşullarda, mühendislerimizin ve mimarlarımızın hak kaybı ile karşı karşıya kalmamaları için eğitiminin niteliğinin yükseltilmesi gerekmektedir. TMMOB’nin, eğitimde eşitliğin sağlanması, eğitimin niteliğinin yükseltilmesi, programlarda eşdeğerliğin sağlanması, bilimin evrensel değerlerinin geçerli kılınmasının sağlanması amacıyla katıldığı mühendislik eğitimi akreditasyon çalışmaları Hükümet tarafından da desteklenmelidir.

Mühendislerin ve mimarların istihdamı ve gelir düzeylerinin, Hizmetlerin Serbest Dolaşımı ile ilgili yanları da bulunmaktadır. Gerek GATS, gerekse AB ile sürdürülen görüşmelerde, verilen taahhütler gelişmiş ülkelerin taahhütlerinden çok geniş tutulmuştur. Gerekli çalışmalar yapılmaması durumunda, ülkemizin mühendisleri ve mimarları kendi ülkemizde, yabancı mühendisler ve mimarlar karşısında rekabet edemeyecek duruma düşecekler ve onların taşeronluğunu üstlenmekle karşı karşıya kalacaklardır. Kamu İhale Kanunu ile yabancıların kamu ihalelerine katılması için saptanan eşik değerlerin, mühendislik ve mimarlık alanlarında yükseltilmesi sağlanmalıdır.

Son krizle birlikte, eğitimli işgücü ciddi bir işsizlik sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. Mevcut işsiz mühendis ve mimarlara yetmiş bin yeni işsiz meslektaşımız eklenmiştir. İşsizliğin ancak yatırımla ve üretimle çözümlenebileceği açıktır. Yatırımların ülkemizin sanayileşmesi, halkımızın gereksinme duyduğu alt yapıların tamamlanması doğrultusunda yapılması gerekmektedir. Yatırımların artmasıyla, her alanda görev alacak mühendislere ve mimarlara ihtiyaç duyulacaktır.

Ayrıca, kamu denetiminin yeterli olmadığı ve mesleki formasyon gerektiren alanlarda, mühendislerin ve mimarların istihdamı mutlaka göz önünde tutulmalıdır. İş güvenliği mühendisi ve işyeri hekimi çalıştırmak için “50 işçi çalıştırma” koşulu kaldırılmalıdır. Gıda sektöründe 560 sayılı KHK çerçevesinde gerçekleştirilen denetimler etkinleştirilmelidir.

Mühendislerin ve mimarların aldıkları eğitim ve üstlendikleri sorumluluğa uygun düzeyde bir gelir elde etmeleri, eşit işe eşit ücret ilkesinden yararlanmaları temel bir yaklaşım olmalıdır. Oysa, durum hiç de böyle değildir. Mühendislerin ve mimarların %80’ine yakın bölümü kamu ve özel sektörlerde ücretli olarak çalışmaktadır. Meslektaşlarımızın elde ettikleri gelirler, büyük çoğunlukla, günümüzde 1.1 milyar TL olarak açıklanan asgari geçim standardının yarısı dolayındadır. Ücretlerin, şimdiki düzeyde olmasa da, kriz öncesinde de düşük olduğunu ve bu durumun uygulanan genel politikalardan kaynaklandığını de belirtmek istiyoruz.

Ayrıca, kamu kesiminde, değişik kurumlarda olmakla birlikte benzer ya da aynı işi yapanlar arasında büyük ücret farklıkları görülmektedir. Bu eşitsizliklerin giderilmesi için, 57. Hükümet tarafından alınan yetki geçerliliğini korumaktadır. Bu yetki çerçevesinde ve tarafların görüşleri alınarak sorunlara çözüm getirilmelidir.

Kamu sektöründe yapılacak düzenlemeler, özel sektörde çalışan meslektaşlarımızın da ücret sorunlarının çözümüne katkı sağlayacaktır.
Serbest çalışan üyelerimizin, yaptıkları işi daha iyi ve daha kaliteli yapması da, elde edilen gelirlerle belli bir ilişki içindedir. Bu alanlarda, asgari ücretlerin uygulanması yönünde düzenlemeler yapılmalı ve bu konuda TMMOB’nin yetkilendirilmesi sağlanmalıdır."
Arkitera

 

Kasım 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Mustafa Kemal Abadan 
26 Kasım 2002
günü  Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Mustafa Kemal Abadan hakkında daha fazla bilgi edinmek için  tıklayın. 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz