Kültüre ışık tutuyorlar
Karanlıkta gemilere ışığıyla yol gösteren deniz fenerleri bu kez
ışıklarını kültür, tarih ve mimariye tutuyor. Hırvatistan 9 deniz
fenerini otel haline getirdi. Fenere İngiltere ve Kuzey Avrupalı turistler büyük
ilgi gösteriyor.
Türkiye'de ise 374 deniz feneri bulunuyor. Bunlardan 40'ı orijinallerine uygun
bir restorasyon sürecinden sonra müze haline dönüştürülmeye uygun.
Fenerler gezi ve belgesel film sektörü için de önemli bir kaynak.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte etkin işlevlerini yavaş yavaş yitiren
deniz fenerleri, dünyanın birçok ülkesinde kültürel, tarihi ve mimari
miras olarak kabul edilip koruma altına alınıyor, müze haline getiriliyor.
''Deniz Fenerleri: Nesli Tehlike Altındaki Bir Kıyı Yapısı'' konulu bir
araştırma yapan Dünya Doğayı Koruma Vakfı Akdeniz Program Ofisi'nden
Atilla Uras ve yüksek mimar Ertuğ Uçar , en son Hırvatistan'ın otel haline
dönüştürdüğü 9 deniz fenerine özellikle İngiltere ve Kuzey Avrupalı
turistlerin büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Türkiye'de 374 deniz
fenerinin bulunduğunu belirten Uras ve Uçar, bunlardan 40'ının
orijinallerine uygun bir restorasyon sürecinden sonra müze haline dönüştürülmeye
uygun olduğunu kaydetti.
Özel deniz feneri gezileri
Uçar, deniz fenerlerinin kendilerine has estetik karakterleriyle insanları
kendisine çektiğini belirterek şunları anlattı: ''Seçilecek bir fenerin
'deniz feneri müzesi' haline getirilmesi mümkün. Sonuçta, deniz fenerleri
ortalarına kuruldukları etkileyici coğrafyalarda unutulmaya terk edilmek için
fazlasıyla özel yapılar. Kendilerine has bir estetik karakterleri var. Deniz
fenerleri özgün mimarileri, sevimli halleri, kolay akılda kalan formları,
insancıl işlevleriyle herkese kendilerini bir çırpıda sevdiriyor. Yurtdışında
özellikle, ABD, İngiltere, İskoçya, Kanada ve İskandinavya'da deniz
fenerleriyle ilgili periyodik dergiler yayımlanmakta, fan kulüpleri özel
geziler düzenliyor. Fener gezileri, belgesel filmleri ve hediyelik eşyası da
giderek önemli bir pazar.''
Özel deniz feneri gezileri
Deniz fenerlerine olan gereksinimin yok olmadığını, ancak teknolojik gelişmelerle
birlikte giderek azaldığını vurgulayan Uçar, günümüzde ülkemizdeki
fenerlerin işletme ve modernleştirilme çalışmalarının Kıyı Emniyeti ve
Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nce yapıldığını, birkaç
istisna dışında tümünün otomatik hale getirildiğini ve kent içindekilerle
kurtarma istasyonları dışında bekçi bulunmadığını, yani atıl durumda
olduklarını söyledi. Uçar, pilot proje olarak da Antalya'nın batısındaki
Adrasan ve Karaöz koyları arasındaki Taşlıkburnu Feneri'ni örnek olarak gösterdi.
Uçar, ''Dört bir tarafında yerleşimler, karayolları, oteller ve tatil köyleri
olan Taşlıkburnu Feneri coğrafi konumu, turistik noktalara yakınlığı ve
mimarisiyle böyle bir proje için çok uygun."
Cumhuriyet
|