Zeki
Ergezen ve Bodrum...
Aynı zamanda ''mimar'' olan Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki Ergezen ,
Mimarlık dergisinin 3 Kasım seçimlerinden önce aday mimarlara yönelttiği
''İmar politikanız nedir'' sorusunu yanıtsız bırakmıştı... Bu nedenle;
''suskun mimar Bayındırlık Bakanı oldu...'' dediğim yazımda, özetle şunları
söylemiştim:
''Önceki milletvekilliğinde de mesleği ve kentleşme sorunları karşısında
hep sessizdi... Mimarlık ve şehircilik konularındaki görüşlerinin ne olduğunu
artık uygulamalarıyla öğreneceğiz...'' (20/ 11/2002)
Nitekim, bu yöndeki ilk önemli girişimine ''Bodrum Yarımadası Çevre Düzeni
Planını durdurma'' kararıyla tanık olduk...
Hürriyet 'in 7-8/12/2002 tarihlerindeki geniş haberlerinden Bodrum 'da tüm
kesimlerin bu plana tepkili olduklarını öğrenen Ergezen, hemen sessizliğini
bozdu ve harekete geçti... Bakanlıktan ilgili kurumlara 9.12.2002 tarihinde
iletilen resmi yazıda, basındaki eleştirilerin incelenmesi için planın
''ikinci bir emre kadar durdurulduğu'' bildirildi...
Geçmişte pek örneği olmayan bu Bakanlık tutumu, plana tepki gösteren
kesimlerde şaşkınlıkla karışık bir rahatlama yaratırken, aynı plandan
''imar beklentileri olanlar'' ise eminim ki çoktan siyasi kulislere başlamışlardır...
Çevre düzeni planlarında Bayındırlık Bakanlığı 'nın değil, Çevre
Bakanlığı 'nın yetkili olduğu yönündeki ''mahkemelik'' iddialar da bu süreçte
yeniden tartışma yaratacak gibi görünüyor...
Çünkü, Ergezen'in durdurmuş olduğu 07.10.2002 onay tarihli Bayındırlık
Planı işleme sokulduktan hemen sonra, Çevre Bakanlığı ivedi bir yazıyla
onayları olmayan bu planın da ''geçersiz'' olduğunu bildirmişti... Bodrum
ve Muğla'daki imardan sorumlu kesimler ise neye uyacaklarını zaten bilemez
duruma gelmişlerdi...
Ya 'diğer' planlar?
İki Bakanlık arasında uzayıp giden bu yetki tartışmasına gelecek yazılarda
değineceğim... Ancak, Ergezen'in bu kararı, Bodrum için ne kadar önemliyse,
diğer bölgelerimiz açısından da çok önemlidir...
Çünkü, ülkenin birçok yöresi için de yine Bayındırlık Bakanlığı'nca
yapılıp onaylanmış çevre düzeni planları var... Bunların çoğu da ne
yazık ki ''çevre ve yaşam değerlerinin değil, imar rantlarının gözetildiği''
, birçok yönleriyle mimarlık ve şehircilik ilkelerine aykırı planlar...
Her biri diğerinden değerli bu yörelerimiz de Bodrum gibi basının ilgi
odağı olamadıkları için, aynı duyarsız planların tahribatlarıyla baş
başa mı kalacaklar?..
Bu nedenle şimdi Ergezen'den beklenen, diğer tüm çevre düzeni planlarının
da hemen ''incelemeye alınması'' ... Böylece Çevre Bakanlığı'yla yetki
tartışmalarında dillendirilen; ''Bu planlar zaten çevreyi korumayı önemsemiyorlar''
şeklindeki eleştirilerin de bir an önce sonuca bağlanması...
'İnceleme' sonrası
Bununla birlikte şimdi Bodrum planları için başlatılan ''inceleme ve
yeniden düzenleme sürecinin'' de diğer tüm planlar açısından örnek bir
''pilot uygulama'' şeklinde değerlendirilmesi ayrıca önem taşıyor...
07/10/2002 onaylı planda başlıca tepki toplayan; ''otellere 5 kat ayrıcalığı'',
''SİT'lerde yoğun yapılaşma'', ''doğayı gözardı eden turizm tesis
alanları'', ''belediyelerin ortak gereksinmelerine yanıt verilmeyen arazi
kullanım kararları...'' vb. sakıncalar, herhalde incelemenin daha ilk gününde
görülebilecektir...
Ancak, ''yeniden düzenleme'' aşamasında da artık ''eski katı-merkeziyetçi
tutumların'' terk edilmesi gerekiyor... Başta belediyeler, koruma kurulu,
ilgili kamu kurumları, kamu yararına çalışan meslek kuruluşları ve
Bodrum'da birikimli bir gelenek oluşturan sivil toplum kesimleri ile en geniş
mutabakat sağlanmadan üretilecek yeni bir plan, benzer sorunları içermeyi sürdürecektir...
Hele şu aynı yarımadayı paylaşan ''11 ayrı belediyenin'' bağımsız
imar yetkilerini ''bütüncül bir plan disiplinine bağlama'' konusunda tam bir
uzlaşmaya varılamazsa, olan yine Bodrum'a olacaktır...
Evet... Mimar Zeki Ergezen, Bodrum konusunda ''mesleğine yakışır'' bir
tavır gösterdi... Umarız aynı çizgi diğer bölgelerin planları için ve
yeni Bodrum planı hazırlığında da devam eder...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|