Büyük proje için destek şart
Rusya'daki başarılı müteahhitlik hizmetleri ve büyük alışveriş
merkezleriyle tanınan Gentes firmasının yönetim kurulu başkanı Ekmekçibaşı,
''Rusya'da ne yazık ki Türk işadamlarının imajı olumsuz. Kişisel ilişkilerimizle
iş alabiliyoruz. Bu durumun düzeltilmesi ve büyük projelerin alınması için,
devlet desteği şart'' dedi.
Türkiye'deki siyasal yapının, ''Rusya Federasyonu'na yanlış bakmamıza
neden olacak şekilde düzenlenmiş olmasından'' yakınan Ekmekçioğlu, bu
anlayış değişmeden Türk işadamlarının başarılı olamayacağını
vurguladı. Türk işadamı, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü kapsamında
alınan kararların da bir an önce yaşama geçirilmesini istedi.
Rusya'daki başarılı müteahhitlik hizmetleri ve büyük alışveriş
merkezleriyle tanınan Gentes firmasının yönetim kurulu başkanı İzzet
Ekmekçibaşı , Rusya'nın çok büyük bir pazar olduğuna dikkat çekerek,
''Rusya'da ne yazık ki Türk işadamlarının imajı olumsuz. Kişisel ilişkilerimizle
iş alabiliyoruz. Bu durumun düzeltilmesi ve büyük projelerin alınması için,
devlet desteği şart'' dedi.
Sovyetler Birliği dağılmadan kısa süre önce, 1989 yılında Rusya'ya
giden Ekmekçibaşı, ''O zaman yaptığım bu genel ziyarette, Rusya
Federasyonu'nun ne kadar büyük bir pazar olduğunu gördüm'' dedi.
Türkiye'nin imajı olumsuz
Kısa süre içinde Rusya'ya çok önemli yerli ve yabancı firmaların girdiğini,
kendilerinin de küçük çapta işler alarak adlarını duyurmaya başladıklarını
ifade eden Ekmekçibaşı, ''1990 sonrasında önemli işler almaya başladık.
Türkmenistan'daki tarihi Sultan Sencer Türbesi'nin restorasyonu, Türkiye'nin
Tiflis Büyükelçiliği'nin inşaatı, Rusya'da 12 bloktan oluşan sosyal
konutlar bunlardan bazıları'' diye konuştu. Türkiye'deki siyasal yapının,
''Rusya Federasyonu'na yanlış bakmamıza neden olacak şekilde düzenlenmiş
olmasından'' yakınan Ekmekçibaşı, ülkemizdeki bu anlayış değişmeden,
Rusya'da Türk girişimcilerinin fazla başarılı olamayacağının altını çizdi.
''Rusya Federasyonu toparlanmaya başladı, artık belli bir düzen var. Bize dönük
yargılar ise olumsuz ve daha da kötüye gidiyor'' diyen Ekmekçibaşı, Türkiye'nin
bu kötü imajının düzeltilmesi, projeleriyle tanınmış, dü rüst, çalışkan
Türk işadamlarına destek verilmesi için, ilgili k urumlara defalarca başvurduğunu
anlattı.
Tekstil alanına yönelmeli
Ekmekçibaşı, ''1990- 96 arasında, elinde çantasıyla Rusya'ya giden ve
kendini işadamı olarak tanıtan sahtekârların yaptıklarının bedelini ödüyoruz.
Büyük işler alıp, sonra da kaçan bu tür insanlar yüzünden ülkemiz ve
hepimiz zarar görüyoruz. Oysa başlangıçta, 1990- 93 arasında Türkler,
birinci sınıf yabancılar olarak karşılanmışlardı'' diyerek, bu durumun
iki ülke arasındaki ticari dengeyi de olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Türkiye'nin
daha fazla ihracat yapması, özellikle tekstil alanına yoğunlaşmasını öneren
Ekmekçibaşı şunları söyledi: ''Rusya, 2. Dünya Savaşı'nda 20 milyon
yurttaşını kaybetmiş bir ülke. Bu durumun da büyük etkisiyle, ülkede kadın
nüfusu daha fazla ve zaten ataerkil olmayan bir yapı var. Bu durum tekstilde
ve kadınlara yönelik ürünlerde büyük bir pazar yaratıyor. Halk eskisi
kadar yoksul değil, tüketim toplumu olma yönünde hızla ilerliyor. Maaşlar
düşük olsa da, yaşam düzeyi yüksek.'' Ekmekçibaşı, 1998 yılında
Rusya'da yaşanan ekonomik
krizin etkilerinin azaldığını ve 2001 yılı sonundan itibaren projelerin
yaşama geçmeye başladığını belirterek, ''Türk Eximbank'ın desteği,
uygun koşullarda kredi vermesi gerekli. Rusya, bize olan borcunu doğalgaz
vererek ödeyeceğini söylüyordu. Ama ne borcunu ödedi, ne de doğalgaz
verdi.
Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bölgeye zaman ayırıp, gelişmeleri
yakından izlemesi, bizlerle ilişkiye girmesi lazım'' diye konuştu.
'Ticari başarı, dünya barışını da etkiler '
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü kapsamında alınan kararların yaşama
geçmediğini savunan Ekmekçioğlu, şöyle devam etti:
''Bizim Rusya Federasyonu ile dolaylı değil, doğrudan ekonomik işbirliği
içinde olmamız gerekiyor. Atatürk , iki ülkenin birbiri açısından, her
anlamda ne kadar önemli olduğunu, 1920'lerde görmüş bir önder. Ruslara
verdiği önemi, Kurtuluş Savaşı'nda ve sonrasında izlediği politika kanıtlıyor
zaten. İkili ilişkilerimize, Rusları rahatsız etmeden yön verebilmemiz lazım.
İki halkın 600 yıllık ilişkisi var. Ticari ilişkilerimizdeki başarı, hem
siyasi ilişkilere yansır hem de dünya barışını ve bölgesel istikrarı
olumlu etkiler.''
Cumhuriyet
|