UIA Berlin 2002 Sonuç Bildirgesi
22 - 26 Temmuz 2002 'de Berlin' de gerçekleştirilen XXI. Dünya Mimarlık
Kongresi' nin bu seneki teması "Kaynak Olarak Mimarlık" olarak
belirlenmişti. Kongrenin duyurusunda tüm dünyadaki mimarlar ve mimarlık öğrencileri
çevremizin ve kent çevrelerinde sürdürülebilir yapıların tasarlanabilmesi
için gerekli sorumluluklarını ve yetkinliklerini tartışmaya çağırılmıştı.
Gerçekleştirilen kongrenin ardından sonuç bildirgesi "XXI. Dünya
Mimarlık Kongresine Bilim Komitesinin Sorduğu 10 Soru" başlığı altında
yayımlandı.
"XXI. Dünya Mimarlık Kongresine Bilim Komitesinin Sorduğu 10 Soru
(UIA Berlin 2002 Sonuç Bildirgesi)
Global Sorunlar ile Yüzleşebilme Sorumluluğu
21. Yüzyılın şafak vaktinde toplanan UIA Berlin 2002, XXI. Dünya Mimarlık
Kongresi'nin niyeti tüm ülkelerdeki mimarlara, mühendislere ve planlamacılara
yeni yüzyılda insanlığın karşı karşıya kalacağı global sorunların
çözümlenmesi için ortak sorumlulukları olduğunu hatırlatmaktı.
21. Yüzyıl, gerçekleştirdiği başarıların ve ilerlemenin aşağıda sıralanan
ağır çatışmalar ile tersyüz edildiği endüstri çağının sonunun başlangıcını
işaret etmektedir:
· sermayenin emek üzerindeki egemenliği
· çevrenin kaybı pahasına büyümenin ve servetin peşinde koşulması
· bilimsel ve teknik ilerlemeye tamamiyle rasyonalist yaklaşılması
· zenginliğin adil olmayan bölüşümü.
Bu faktörlerin insanlık dışı olduğu ve krizlere yol açtığı
ispatlanmıştır. Kendi iç karşıtlıklarının ağırlığı altında
ezilmek üzeredirler.
Artık bu karşıtlıklardan kurtulmak ve tek taraflı modernist paradigmaya
veda etmek zamanı gelmiştir. Uzun geçmişi olan, geleneklere saygıyı içeren
bir kültürler arası diyalog, insanlığı kainatın hakimi değil, fakat onun
bir parçası olarak gören yeni ilkelerin oluşturulmasına yol açmalıdır.
Modernizmin planlamasına ve mimarisine yaklaşım, yakın bir gelecekte
yerini başkasına bırakacak olan çağımızın yapısal formlarını yansıtmaktadır.
Bir kaynak olarak mimarlık anlayışı tarih ile yakın bir ilişkiyi perçinleyerek
insanlığın doğa ile uyum içinde yaşayabileceği ümidini besletir.
XXI. Dünya Mimarlık Kongresi'ne katılanlara bir tavır almaları, bir
politik kararlılık göstermeleri ve yaratıcı çözümler üretmeleri çağrısında
bulunuldu. Esasen bu, sık tekrarlanan "global düşün, yerel hareket
et" sloganının hafif değişiklikle yeniden telaffuzu idi.
Birleşmiş Milletlerin Ayak İzlerinin Peşinde
UIA Berlin 2002, XXI. Dünya Mimarlık Kongresi, Birleşmiş Milletler'in
tertiplediği önemli konferansların çizdiği yolu izleyerek, mimarlığın
kaynaklarının bu konferansların ve özellikle de UNESCO'nun Kasım 2001'de
toplanmış olan Genel Kurulu'nun ele aldığı talepleri karşılamasını
teklif etti. Bu amaçla Kongre, kültürler, uygarlıklar ve disiplinler arası
diyalog çağrısında bulundu.
Kongre özellikle aşağıda belirtilenlere gönderme yaptı:
· 1992 yılında toplanan Rio de Janeiro Çevre Konferansı
· 1994 yılında toplanan Kahire Dünya Nüfus Konferansı
· 1996 yılında toplanan İstanbul İnsan Yerleşimleri Konferansı
· Dünya Mirası Merkezi'nin yaptığı talepler.
UIA Dünya Mimarlık Kongresi ayrıca Berlin'de 2000 yılında toplanmış olan
Kentlerin Geleceği Global Konferansı Urban 21 ile başlamış olan 21. Yüzyılda
Kentler tartışmasına devam edilmesi olanağını sağladı.
UIA Berlin 2002, XXI. Dünya Mimarlık Kongresi, Birleşmiş Milletler'in
insanlığın, çevrenin, ve kültürlerin çıkarları için oluşturduğu Çevre
Programı'nın Genel Direktörü Klaus Töpfer'in uzunca bir süredir çağrısını
yaptığı yeni bir global barış politikasına bir kaç yapı taşı eklediği
ümidindedir.
Soru 1
Planlama ve yapı süreci ile uğraşanların sorumlulukları altında hangi
ahlaki değerler vardır?
Soru 2
Mimarlar mimarlıkları vasıtası ile yeni global barışa hangi kilit taşlarını
yerleştirebilirler?
Soru 3
Yapılı çevrenin ekolojik bedelleri, bir yandan global etkileri de izlenirken,
şimdiye kadar gerçekleştirilmiş olandan daha geniş bir şekilde nasıl
ekonomik verimlilik içinde içselleştirilebilirler?
Soru 4
Mimarideki yenilikler, gelenekler ve yapı sürecinin tarihçesi üzerine nasıl
inşa edilebilir?
Soru 5
Mimaride, ekonomide ve toplumdaki yerel kimlik nasıl bir artı değer olarak
algılanabilir ve bu çağdaş tavırla nasıl sürdürülebilir?
Soru 6
Mimarideki güzellik, güncel içeriğe nasıl tekabül edebilir ve zamanı
olmayan bir şekil alabilir?
Soru 7
Bir toplam düşünce şekli olarak planlamanın sosyal değeri, bağımsız
kararlar ve tek tek binalar ile nasıl arttırılabilir?
Soru 8
Sürdürülebilir ve kaynak tasarrufu gerçekleştiren yapı süreci daha geniş
çapta sosyal adalete nasıl katkıda bulunabilir?
Soru 9
Planlama ve yapı süreci, yapı malzemeleri kaynaklarını hangi yollardan
koruyabilir ve maddi olmayan kaynaklar olarak güzellik ve kimliğin artması
nasıl sağlanabilir?
Soru 10
Politik değişim gerekli olduğunda, ancak planlama ve yapı süreci eski
formda ısrar ettiğinde, mimarlar nasıl bir tavır takınmalıdırlar?"
Arkitera
|