reklam

23 Aralık 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Kentin asırlık gözcüleri

Kol saatlerinin yaygın olmadığı dönemlerde insanlara zamanı öğreten saat kuleleri, yıllarca kentlerin medeniyet simgelerinden biri oldu. Birçok kentin meydanlarını süsleyen saat kulelerinden üçü de İstanbul'da bulunuyor. İnsanlar, mekanik saatin bulunmadığı dönemlerde zamanı güneş ışığı ile tahmin etti.

İlk olarak MÖ 2 bin-3 bin yıllarında Mısır, Hindistan ve Çin'de güneş, kum ve su saati kullanılırken daha sonra mekanik saat kullanılmaya başlanır. Saatin ortaya çıkış yerinin ''Doğu'' olmasına karşın medeniyet işareti olan saat kuleleri ise Batılıların eseridir. Saat kuleleri, 13. yüzyıldan sonra Avrupa'da kiliselerde ve saray kulelerinde kullanılırken Osmanlılara ise Kanuni Sultan Süleyman döneminin sonlarında gelir. Saat kulelerinin Anadolu'nun içlerine kadar girmesi ise II. Abdülhamit döneminde gerçekleşir. Zamanı öğretmeleri dışında birçok işlevi de olan saat kuleleri sevgililerin buluşma noktası da olmuştur.

Tophane Saat Kulesi
Tophane Salıpazarı'nda gümrük alanının içinde bulunan saat kulesi 19. yüzyılın ikinci yarısında yapıldı. Eski resimlerinden Tophane limanında, deniz kenarında olduğu görülen kule, denizin doldurulması nedeniyle içeride kalmış bulunuyor. Gümrük alanının yüksek duvarları arkasında kaldığı için dışarıdan görülemeyen kulenin denize bakan kapısının üstünde ise Abdülmecid 'in arması yıpranmış bir şekilde duruyor. Yukarıya doğru kademeli olarak daralan bir şekilde dört katlı olarak inşa edilen kulenin mimarisi Batı özellikleri taşıyor. 1913'te bir yangın geçiren yapının tepesinde de bir sancak direği bulunuyor. Günümüzde bakımsızlıktan harap durumda olan kule, depo olarak kullanılıyor.

Yıldız Sarayı Saat Kulesi
Beşiktaş'ta Yıldız Camii avlusunun kuzeybatı köşesinde olan saat kulesi ise 1890 yılında yapılmış. Mimarisi Yıldız Camii gibi oryantalist özellik taşıyan kule, köşeleri kırık bir kare plan üzerinde üç katlı olarak inşa edilmiş. Kulenin içinde bulunan nişlerin üzerindeki panolarda ise kitabeler yer alıyor.

Dolmabahçe Saat Kulesi
Dolmabahçe Sarayı'nın saltanat kapısı girişinde bulunan kule, II. Abdülhamit zamanında yapılmış. Dört katlı olarak inşa edilen kulenin yüksekliği 30 metreye yakın. Her katının biraz daha daraldığı kulenin tepesine taş bir merdivenle çıkılıyor. En çok birinci katının süslendiği kulede, saatlerin yerleştirildiği kat ikiye bölünmüştür. Saatlerinin Fransa'dan getirtildiği kulenin, oturduğu mermer platformda fıskıye de bulunuyor.

Güneş saatleri
Güneşin bir mil gölgesinin özel olarak hazırlanmış mermer taş ya da madeni bir kadran üzerine düşmesiyle zamanın belirlendiği araçlardır. Bazı güneş saatlerinde aylar ve mevsimler de bulunurken bazıları da yalnızca ikindi vaktini gösterecek şekilde ayarlanmıştır. Osmanlıların saati namaz vakitlerini öğrenmek için kullandıkları düşünülürse güneş saatlerinin camilerin güneş gören avlularına ya da batı duvarlarına yerleştirilme nedeni anlaşılır. İstanbul'da bulunan 49 tane güneş saatinden en eskisi Topkapı Sarayı'nda bulunuyor. Saray'ın üçüncü avlusunda bulunan saatin Fatih Sultan 'ın emriyle dönemin büyük astronomi ve matematik bilgini Ali Kuşçu tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. Yine Ali Kuşçu tarafından yapıldığı bilinen İstanbul'un en eski ikinci güneş saati ise Fatih Camii'nin batı minaresinin batı yüzünde bulunmaktadır. Topkapı'daki Kürkçübaşı Camii'nin minaresindeki mermer levha üzerinde olan güneş saati Mehmet bin Ebu'l Kasım tarafından 1511'de yapılmıştır.
Cumhuriyet

 

Aralık 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Metin Hepgüler 
24 Aralık 2002
günü  Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Metin Hepgüler ile ilgili Forum' da başlayan tartışmaya katılmak için tıklayın.


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz