Adapazarı’nda hasarlı 7 bin bina
tehlike saçıyor
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Erdem, Adapazarı’nda 7,4 büyüklüğünde
deprem geçiren 7 bin orta hasarlı binanın büyük bir tehdit oluşturduğunu
söyledi. Erdem, binaların bulunduğu zeminin çok kötü olduğu için onarımının
ve güçlendirilmesinin çok pahalıya mal olduğunu kaydetti.
Adapazarı İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Erdem, Pülümür
depremi sonuçlarına bakarak, Sakarya’daki orta hasarlı özellikle de çok
katlı hasarsız yapıların büyük bir tehdit oluşturduğunun görüldüğünü
söyledi.
Erdem, Pülümür’de çok katlı yapıların 6,5 şiddetindeki depremde
hasar gördüğünü belirterek, Adapazarı’nda 7,4 büyüklüğünde deprem
geçiren çok katlı hasarlı ve hasarsız binaların kentte büyük bir tehdit
oluşturduğunu söyledi.
Erdem, yaptığı açıklamada, büyük deprem sonrası ayakta kalmayı başaran
ve hasarsız gibi görünen binaların gerek artçı deprem ve gerekse altyapı
çalışmaları sırasında ağır iş makinelerinin verdiği titreşimlerle
hasarlı hale geldiğini ve muhtemel bir depremde bu yapıların büyük bir
felakete yol açabileceğini vurguladı. Altyapı çalışmaları sırasında
dev iş makinelerinin meydana getirdiği titreşimlerin yeraltı sularının
derine inmesine sebep olduğunu, bunun da bina altında zemin boşlukları
meydana getirdiğini belirten Erdem şöyle konuştu: “Bütün bu çalışmalar
binalarda düzensiz oturmalar ve deplasmanlara neden olmuş sağlam binalarda
birçok çatlaklar oluşturmuştur. Adapazarı’nda hasarsız bina kalmamıştır.
Adapazarı’nda yaşayan insanlar gerek binalarda depremde meydana gelen taşıma
gücü azalması, binaların demir aksamları ve çatlak yerlerin korozyona uğraması
ile zemindeki düzensiz oturmalardan doğan ve şimdi belki önemsiz sayılabilecek
stres dolayısıyla büyük bir tehlike altındadır. Adapazarlılar şu anda
potansiyel tehlikeli sayılabilecek binalarda yaşamaya mahkum
edilmektedirler.”
Depremi az hasarlı olarak atlattığı varsayılan 4,5 ve 6 katlı binaların
da muhtemel bir depremde can ve mal kaybına yol açacağını kaydeden Erdem bu
yapıların çok büyük bir potansiyel tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Kentte bu tür yapılara hiçbir müdahalede bulunulmadığına dikkat çeken
Erdem şöyle devam etti: “Pülümür’de meydana gelen depremde çok katlı
yapıların büyük bir kısmı hasar görmüştür. Ayrıca hatırlanacağı
gibi Düzce’de 17 Ağustos depreminde hasarsız çıkan birçok yapı 12 Kasım
Düzce depreminde enkaz haline gelmiştir. Beton ve çelik mukavemetini büyük
ölçüde yitirmiş olan hasarsız yapılar için de önlem alıp kat adetlerini
azaltarak gelecek olan depremi güvenli olarak karşılamalarını sağlamak
gerekir.”
Birçok binanın onarımı güç
Orta hasarlı binaların ise ortada kaldığını yineleyen ve birçoğunun daha
onarılmadığını belirten Erdem, güçlendirme ruhsatı almamış 7 bin orta
hasarlı binanın kentte büyük korkuya sebep olduğunu söyledi. Zeminin çok
kötü olması sebebiyle söz konusu bu binaların onarılmasının çok pahalıya
mal olduğunu ve çoğunun da onarılmasının imkansız olduğunu kaydeden
Erdem, “Birçok geoteknikçi bilim adamlarının rakamlarla ortaya koyduğu
ayrıca MTATÜBİTAK ve ODTÜ tarafından hazırlanan rapor ve ayrıca Afet İşleri
Genel Müdürlüğü’nün Deprem Değerlendirme Raporu’nda belirtildiği
gibi Adapazarı zemininde deprem ivme değerinin sağlam zeminlere nazaran 3,4
kat yüksek olduğu son depremde ortaya çıkmıştır. Zeminin bu yükseltici
etkisi dikkate alındığında orta hasarlı 4,5 ve 6 katlı binaların mevcut
kat yüksekliği ile onarımı ve güçlendirilmesi imkansız olmaktadır.” şeklinde
konuştu.
Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran da 3 katın üzerindeki
gerek hasarlı ve gerekse hasarsız binaların sağlıklı olmadığını
vurguladı. Sivil toplum örgütleri ile önceki gün kentin sorunlarını
anlatan ve projelerini dile getiren Duran, çok katlı hasarlı ve hasarsız
binalarda oturanlara mutlaka başka bir yerden konut sağlanması gerektiğini
dile getirerek, hükümetin bu konuda Sakarya’ya hassas davranmasını istedi.
Duran, zeminin oldukça kötü olması sebebiyle depremden sonra Adapazarı kent
merkezinde 2 katlı yapıdan yüksek yapılara müsaade edilmediğini de hatırlattı.
Zaman
|