Pangaltı...
Tarihi Kentler Birliği 'nin belediyeler arasında başlattığı ''yerel
kimlikleri sahiplenme'' yarışına İstanbul 'dan da katılım var...
Şişli Belediyesi 'nce yayımlanan ''Pangaltı'' kitabı, kentin 19. yüzyılda
kazandığı bu ünlü ''Levanten semti'' için yeniden anımsanması gereken
hemen tüm özellikleri belgeliyor...
Daha önce Beşiktaş 'ta, Ortaköy 'de ve şimdi de Şişli 'de, adeta bir
''kent mimarı'' misyonuyla tarihsel çevre ve kültür projelerine imza atan
Erhan İşözen 'in yayına hazırladığı Pangaltı'yı, aynı semtin ilk
sakinlerinden Giuseppe Rotondo 'nun torunu Rinaldo Marmara yazdı...
Kitabını da ''büyük dedesi'' Rotondo'ya ithaf ederken, bunun nedenini özetle
şöyle vurguluyor:
''Kurulduğunda geniş bir alana yayılan bu semt, bugün eski Pangaltı'nın
da kalbi olan Ergenekon Caddesi'ne çekilmiş durumda... 1842'de Sicilya adasında
doğan ve genç yaşta Avrupa göçmenleriyle birlikte İstanbul'a gelip buraya
yerleşen Rotondo, ilk evini bu caddede inşa etmişti... Şimdi aynı dedenin
soyuyla bağlantılı Giudici, Marmara, Genovesi, Dapei gibi ailelerin evleri de
hâlâ bu caddededir...''
İstanbullu Avrupalılar
Kuşaktan kuşağa işte böylesi bağlarla Levanten kültürünü yaşatan bu
aileler, bir bakıma ''İstanbullu Avrupalılar'' sayılırlar...
Başta ülkemiz olmak üzere Suriye ve İran gibi ''doğu ülkelerinde'' yaşayan
''Latin kökenli Avrupalıları'' tanımlayan Levanten kimliğinin, sadece İstanbul
açısından değil, Türkiye için de özel bir önemi var...
Çünkü bu insanlar, ilk kez dil ve din farkı gözetilmeden tüm uyrukların
eşit olduklarını ilan eden, 1839'daki Gülhane Hat- tı Hümayunu 'nun ardından
önce ''konuğumuz'' olmaya başladılar... Kısa sürede kendi işlerini
kurmaları ve kent halkı arasında saygınlık kazanmaları da yine Avrupa'da
bile görmedikleri bir ''hoşgörü ve birlikte yaşam'' kültürüyle gerçekleşti...
Böylece, şimdi Türkiye'yi aralarına almada binbir naz ve isteksizlik içinde
davranan Avrupalıların, bir anlamda ''dar zamanlarında sığınma ve yaşam güvencesine
kavuşma'' umutlarının da merkezi yine Türkiye ve İstanbul'du...
Nitekim, işte bu uygarlığın da ''mirasçısı'' olma bilinci içinde
Pangaltı'yı yeniden ve tüm özellikleriyle anımsatmaya karar verdiklerini söyleyen
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, kitabın sunuşunda da şunu
vurguluyor: ''Günümüzde tartışılan kültür çatışması kavramına karşılık
da en iyi dersi İstanbul örneği oluşturuyor... Hiçbir ayrım gözetilmeksizin
bir arada yaşamasını bilen bu hoşgörülü toplumları selamlıyor, bu yüksek
değerleri ortaya koyan bir ulusun ferdi olmanın da onurunu ve gururunu taşıyorum...''AB'cilere
örnek...
Rinaldo Marmara, kitabı için Vatikan 'daki arşivleri incelerken, semtin adının
da İtalyan göçmen Giovanni Battista Pancaldi 'den geldiğini kanıtlayan
bilgilere bile ulaşmış...
Pangaltı sokaklarındaki eski sakinleri, Latin kökenleriyle birlikte
saptayarak ortaya anlamlı bir ''toplumsal tarih'' belgeseli çıkarmış...
Kitabın önemli bir özelliği de Kırım Savaşı 'nda ölen ve yine Pangaltı'daki
Latin Katolik Mezarlığı 'nda yatan Fransız ve İtalyan askerlerine yer
vermesi...
İşte bütün bunları, özenli ve ''Avrupai'' baskıyla hazırlanan bir
''belediye kitabında'' da görünce, insan artık düşünmeden edemiyor:
''Acaba şu AB adaylığı sürecinde hükümetler artık kenara çekilse de üyelik
görüşmelerini belediyelerimiz yapsalar, daha mı doğru bir yöntem izlemiş
oluruz?..''
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|