Süleymaniye'de matkap sesleri
Süleymaniye Camii'ndeki mezar taşları matkapla delinerek üzerine plastik
levhalar çakıldı. İstanbul Türbeler Müzesi Müdürlüğü'ne göre bu işi
bir gece yarısı camiye giren bir 'hayırsever' yapmış...
Diyelim sanat eserlerine, özellikle de mezar taşlarına düşkün bir 'hayırsever'siniz
ve bir gece içinizden Süleymaniye Camii'ndeki mezar taşlarını matkapla
delerek üstüne plastik levhalar çakmak geldi. Amacınız, Osmanlıca olduğu
için ziyaret edenlerin üzerinde ne yazdığını anlamadığı bu taşları
meraklılarına tanıtmak. Üstelik bunu yapmak için kimseden izin almanıza;
Vakıflar'a ya da Türbeler Müzesi Müdürlüğü'ne başvurmanıza gerek yok.
Tek yapmanız gereken Osmanlıca bilen birini bulmak ve elinize matkabı alıp
hepsi klasik Osmanlı süsleme sanatının önemli örneklerinden olan mezar taşlarını
matkapla delmek...
Size birisi, mesela İstanbul Türbeler Müzesi Müdürü böyle bir şey
anlatsa inanır mısınız? İnansanız bile aklınıza bu hayırseverin gecenin
bir vakti Süleymaniye Külliyesi'ne nasıl girdiği, matkabı çalıştırmak için
gerekli olan elektriği nereden bulduğu, o Osmanlıca kitabeleri nasıl çözdüğü,
pastik levhaları ne zaman yaptırdığı gibi sorular gelmez mi? İstanbul Türbeler
Müzesi Müdürü Erman Güven'e göre: 'Hayır gelmez'. En azından onun
gelmemiş ki bu 'hikaye'ye inanıyor.
Mevzu ise şu: 16'ncı yüzyılda dönemin ünlü mimarı Sinan'ın yaptığı
ve Osmanlı mimarisinin başyapıtlarından sayılan Süleymaniye Camii bugünlerde
İstanbul Türbeler Müzesi Müdürü'nün yukarıdaki hikayeyle anlatmaya çalıştığı
bir tahribat altında. Camiye ait olan ve sanat tarihi terminolojisinde 'hazire'
olarak adlandırılan mezarlıkta bulunan taşların hepsi matkapla delinmiş ve
üzerine mezarların kime ait olduğunu gösteren Latin alfabesiyle yazılmış
plakalar çakılmış durumda. Her biri ince işlemeleri, dönemin sanatını
yansıtan üslup özellikleriyle bir sanat eseri olan mezartaşlarına bu işgüzarlığı
kimin reva gördüğü ise bilinmiyor.
'Hayırsever' hikayesini bir yana bırakırsanız durumdan Vakıflar ya da Türbeler
Müdürlüğü sorumlu. Ama Eminönü Vakıflar İlçe Müdürlüğü'nün de,
İstanbul Türbeler Müzesi Müdürlüğü'nün de bu işten haberi yok. Daha doğrusu
ikisi de haberlerinin olmadığını ve bu mezarların kendilerine bağlı olmadığını
söylüyor. Mezarlık Vakıflar'a göre Türbeler Müzesi Müdürlüğü'ne,
onlara göre de Vakıflar'a bağlı. Ortadaki durum ise suçlusunun kim olduğunu
bilmesek de Osmanlı kültürünün bu çok önemli vesikalarının matkapla
delik deşik edilmiş olması. Suçlunun hangi hayırsever olduğunu biz tespit
edemedik ama belki birileri biliyordur.
Akşam
|