Koruma komedisi
Buca
Ticaret Lisesi bahçesindeki tarihi binanın yıkılması, gözleri İzmir'de SİT
kapsamında bulunan diğer tarihi yapılara çevirirken, tam anlamıyla bir
koruma komedisinin yaşandığı ortaya çıktı. Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu'nun hiçkimseye el sürdürmediği, ancak doğal şartlar
nedeniyle yıkılma aşamasına gelen Mithatpaşa'daki bir tarihi yapıda oturan
yaşlı kadın, adeta Koruma Kurulu'na, SİT Yasası'na ve doğaya meydan
okuyor.
"Yıkılabilir" levhası
15 yıldır oturduğu tarihi evin sahibinin sadece ismini bilen 72 yaşındaki
Zeliha Memiş, kira olarak aylık 40 milyon lira öderken, her an başına yıkılacakmış
gibi görünen binanın önüne Konak Belediyesi "Yıkılabilir. Yaklaşmayın"
diye uyarı levhası koydu. Ayrıca evin önüne park yapacak araçlara,
"Doğacak hasardan biz sorumlu değiliz" yazılı bir uyarı daha asıldı.
Yaşlı kadın, "Biliyorum yıkılabilir. Rüzgarda çatırdılar geliyor
ama burada yaşamak zorundayım" dedi.
Bir dönem İzmir'in önde gelen ailelerine evsahipliği yapan, ancak aradan geçen
yıllar içinde bakımsızlık ve ihmal nedeniyle çökme aşamasına gelen
Mithatpaşa 267 numaralı eve bundan 15 yıl önce yerleşen Zeliha Memiş (72),
yerel yönetim ve kamu kurumlarına aman vermeyen SİT duvarını aştı. Her an
başına yıkılacakmış gibi duran ve 150 yıllık olduğu tahmin edilen evde
kiracı olarak oturan Zeliha Hanım, her yağmurda çatısı akan, rüzgarlı
havalarda tahtaları çatırdayan evinde mecbur kaldığı için oturduğunu söylüyor.
Korkuyorum ama
Sosyal güvencesi olmayan ve kocası ile 2 çocuğunun ölümünden sonra
tamamen sahipsiz kaldığını belirten Zeliha Memiş, bu binada oturmaması için
kimsenin uyarıda bulunmadığını ancak tehlikenin farkında olduğunu söyledi.
Evsahibinin Mustafa Sencer Şamlı olduğunu bilen yaşlı kadın, 3 aydan 3 aya
aldığı 75 milyon liralık yaşlılık parası ve komşuları ile esnafın sağladığı
yardımlarla ayakta durduğunu vurguladı. Zaman zaman meydana gelen hafif şiddetteki
depremlerde büyük korku yaşadığını belirten Memiş, "Şiddetli rüzgar
esince evden çatırdılar geliyor. Yıkılmak üzere olduğunu hissediyorum.
Korkuyorum tabii. Ama elimden birşey gelmiyor. Burada oturmak zorundayım.
Zaten arayıp soran da yok. Bana kimse oturmayın demedi. Bir gün uyandım
buradaki uyarı levhasanı gördüm" dedi.
Uyarıda ne deniyor?
Duvara yazılan uyarı levhasında şunlar yazılı: 2863 sayılı yasa-Koruma Yüksek
Kurulu ilke kararlarına göre her çeşit inşa ve fiziki müdahalede bulunmak
yasaktır. Ayrıca can güvenliği açısından binaya yaklaşılmaması doğru
olur. Konak Belediyesi.
Ne dediler?
Yeni yasa gerekiyor
Kültür Eski Bakanı Suat Çağlayan:
"Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, rant çevrelerine karşı
önlem alma çabası içinde. Ancak yasal olarak denge kurulmadığı için
aksaklıklar ortaya çıkıyor. Bir yanda yıkılma tehlikesi altında olan
binalar, bir yanda da rant kesimi bulunuyor. Kurulun koruyucu yönü yasalar
nedeniyle ağır basıyor. Ancak burada yasal düzenleme gerektiği ortaya çıkıyor.
Bu arada restorasyon projelerinin de pahalı olması, hem şahısların hem de
kurumların önünü kesiyor. Bu nedenle devletin de koruma ve restore etmesi
olanaksız görünüyor. Ancak devlet bazı binaları, restore edilmesi şartıyla
özel sektöre devredebilir. Örneğin Kültür Bakanlığı 3 yıl öncenin
parasıyla Halilrıfatpaşa Köşkü'ne 465 milyar lira harcadı. Daha sonra da
Tülov Vakfı'na devretti. Cözüm için mutlaka binaları kurtaracak yeni bir
yasal düzenleme gerekiyor."
Konak'ta 24 bina var
Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi:
"Bizim bölgemizde yıkılma tehlikesi altında olan 24 bina var. Belediye
kurul izni olmadan binalara dokunamıyor. Geçmişte mülk sahipleri tarafından
koruma amacıyla hiçbir müdahale yapılmamış. Yapılsaydı bugün bu kadar
sorunlu binayla karşılaşmazdık."
Rant kültürü gelişti
DEÜ Mimarlık Fak. Prof. Eti Akyüz:
"İzmir'de tehlike içeren binalara çok sayıda örnek verebiliriz. Ciddi
önlem almak lazım. Kıyı bandındaki cumbalı evlerin yıkılması, kentte
rant kültürünün gelişmesini körükledi. Bu binalar kentin birer parçası
olarak kabul edilmeli."
SİT Kurulu: Sahibi sorumlu
Bölgeden sorumlu olan İzmir 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu ise, konunun kendi sorumluluklarında olmadığını ifade etti. SİT
kapsamında bile olsa mülkiyet ve kiralama konusunun bina sahibinin
tasarrufunda bulunduğunu belirten kurul üyeleri, "Buraya birşey olursa
sorumlusu biz değiliz. Kiraya verip vermemek tamamen bina sahibinin
inisiyatifinde olan bir konu. Bizim kimseye mülkünün ticari değeri hakkında
müdahale etmeye hakkımız yok" dediler.
Yeni Asır
|