reklam

27 Mart 2003 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Ormana yasal talan

Hükümet, ormanların satışının ve işletim hakkının devrine olanak sağlamak amacıyla iki Anayasa maddesini değiştirerek orman talanının önünü açıyor.

Hükümet, ormanların satışına olanak sağlamak için Anayasa'nın 169. ve 170. maddelerinde değişikliğe gidiyor. Hazırlanan 'Mini Anayasa Paketi' bugün TBMM Anayasa Komisyonu'nda görüşülmeye başlanacak.

3 Kasım seçimlerinden sonra iktidara gelen 58. ve 59. hükümetler, göreve başladığı ilk günden bu yana orman sınırları dışına çıkarılan arazileri satarak 25 milyar dolar gelir elde edeceğini her fırsatta dile getirdi. Devlet ormanlarının satış ve işletilmesini engelleyen 169. ve 170. maddelerini değiştirmek amacıyla, 'Mini Anayasa Paketi' hazırlandı. Orman Bakanı Osman Pepe tarafından bakanlık bürokratları ve Orman Mühendisleri Odası'na bile danışılmadan hazırlatıldığı iddia edilen Anayasa değişikliğinin arazi mafyasının ödüllendirilmesi anlamına geleceği savunuldu.

İşletme hakkı 'özel'e
Anayasa'nın 169. maddesinde; "Devlet ormanları kanuna göre devletçe yönetilir" hükmünü var. Değişiklikte ise; "Devlet ormanları kanuna göre devletçe yönetilir, işletilir ve işlettirilir" hükmü getiriliyor. Bu hükmün yasalaşması durumunda, devlet ormanlarının yönetim ve işletme hakkı, özel kişi ve kurumların eline geçecek. Tasarı, 170. maddenin birinci fıkrasını da ikiye bölüyor. Tasarıyla, 'Orman Köylülerinin Korunması ve Desteklenmesi' başlıklı 170. maddede, "31 Aralık 1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetmiş ve orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerin devri, tahsisi, terki, kiraya verilmesi, üzerinde sınırlı ayni hak tesisi, satışı ve satış gelirlerinden, orman köylülerinin kalkındırılmalarının desteklenmesi amacıyla ayrılacak payın belirlenmesi kanunla düzenlenir. 

Orman köyleri sınırları içinde kalan yerlerin satışında, kullanıcı orman köylüsüne öncelik tanınır" değişikliği yapılıyor. Böylece bu arazileri orman köylüsünün almaması durumunda, başka kişilere satışı söz konusu oluyor. Oysa yürürlükteki 170. madde, 'bu yerlerin yalnızca orman köylülerine tahsis' hakkını tanıyordu. Nitekim, daha önceki hükümetler tarafından orman niteliğini yitirmiş arazileri o anki işgalcilerine satabilmek için çıkarılan üç ayrı yasanın üçü de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

Köylü işsiz kalacak
Anayasa'nın 169. maddesinin bu şekilde değiştirilmesi durumunda, orman köylüsünün işsiz kalmasından endişe ediliyor. Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Salih Sönmezışık, "Bu maddenin değiştirilmesiyle ormanların talan edilmesi bir yana, yönetme ve işletme erki de, kamunun elinde olmayacağı için yaklaşık 17 bin orman köyünde oturan 7.5 milyon orman köylüsü işsizlikle boğuşacaktır" dedi. 

170. maddenin bu şekilde değiştirilmesinin ihanet olduğunu öne süren Sönmezışık, şöyle konuştu: "Böylesi bir uygulama, devlete ve yasalara saygılı olmayan kişilerin, özellikle arazi mafyasının ödüllendirilmesi anlamına gelmektedir. Bu tasarı yaşama geçtiğinde, diğer vatandaşlar üzerinde çok büyük kırılmalara neden olacak ve ülke genelinde yeni orman yağmalarını tetikleyecek. Orman talanı cinayettir. Dünyamızda canlıların geleceği olan ormanlar, yaşamın olmazsa olmaz üç temel öğesi olan toprak, su ve oksijenin hem üreticisi hem de koruyucusu konumundadır. Yaklaşık 6 bin çeşit kullanım yeri olan odun hammaddesinin tek kaynağıdır. Satış işleminin cinayet olduğunun farkında değiliz."
Radikal

 

Mart 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30

31

diğer aylar için tıklayın

Platform

"Mimarlık Toplum Diyaloğu ve Örgütler" tartışılıyor.

Forum'da başlayan tartışmaya şimdi katılmak için tıklayın.  Tartışma 03 Nisan'da İTÜ Mimarlık Fakültesi 109 No'lu Salon' da davetli konuşmacılar ile son bulacak.

Yönetici: Uğur Tanyeli
Konuşmacılar:
Emre Arolat, Nilüfer Çınarlı, Korhan GümüşHaydar Karabey, Aslı Özbay

Lamp 83' ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz