reklam

03 Nisan 2003 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Sırların şehri Amasya

Amasya, varoluşundaki binlerce yıllık gelişim periyodunda geçmişi geleceğe taşıyan sayısız kültür değerlerinin saklandığı bir hazine. 7 bin 500 yıllık tarihe ve kültürel birikime sahip olan şehir, bugün her köşesinde geçmişin nefesini cömertçe sergiliyor. Bu güzellik ve ihtişam tarih boyu bir çok seyyahın da gözünden kaçmamış, 16’ncı yüzyılda Kemalpaşazade’nin seyahatnamesinde, “Amasya’ya hangi sıkıntı ile girilirse girilsin insanın gönlü rahatlar, huzur bulur. Her türlü sıkıntıdan uzaklaşır. Mısır gibi şöhretlidir. Nil gibi nehri vardır. Akan ırmağı hayat suyudur. Çok temiz ve çok güzel kokuludur.” der ve ekler Amasya için, “Seyretmeye doyum olmaz. Eski köşkleri muhteşem ve manzaralıdır.”

Ferhat su kanalı
Yeşilırmak boyunca dizilmiş “Yalıboyu evleri”, Dünyada ilk defa akıl hastalarının su sesiyle tedavi edildiği Darüşşifa (Bimarhane), dağlara oyulmuş ve Amasya’nın her yerinden görülebilen Kral Kaya Mezarları, Ferhat’ın Şirin’e kavuşmak için kazdığı “Ferhat su kanalı”, adı Amasya ile özdeşleşen “Misket Elması”, Borabay gölü bir nevi Amasya’nın simgesidir. Amasya, bir bilim ve sanat merkezidir de aynı zamanda. Lokman Hekim, dünyanın ilk coğrafyacısı Strabon, ilk kadın divan şairi Mihri Hatun, hattatlar piri Şeyh Hamdullah aklımıza gelenlerden sadece bir kaçı.

Osmanlı’nın gözbebeği
Amasya, özellikle Osmanlılar devrinde “Şehzadeler şehri” olarak tanınmış. Osmanlı Padişahı İkinci Murad ve Yavuz Sultan Selim, Amasya’da doğmuş, Fatih sekiz yaşındayken Amasya’ya vali olarak tayin edilmiş, İkinci Beyazıd şehzadeliğinde Amasya’da bulunmuş, Kanunî Sultan Süleyman, Amasya’yı sık sık ziyaret edermiş.

Bu dönemde birçok âlim ve ulema yetişmiş, saray, çeşme, medrese, cami, türbe gibi kalıcı eserlerle kent tarihteki yerini almış. Bir çok sanatçı da bu dönemde yetişenlerden. Osmanlı yazı sanatının büyük ustası hattat Şeyh Hamdullah Amasyalı olanlardan, divan şairlerinden Mihrî Hatun da...

Târihî rolü büyük
Tarihin akışı içerisinde önemli roller üstlenen Amasya, Kurtuluş Savaşı sırasında da ön plana çıkmış. 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’da başlayan Milli Mücadele’nin ilk adımı, 12 Haziran 1919 tarihinde Mustafa Kemal’in Amasya’ya gelmesiyle devam etmiş. Kurtuluş mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum ve Sivas kongrelerinin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 1919 tarihinde yayınlanan “Amasya Tamimi” de unutulmazlar arasında...
Birçok uygarlığı yıkılmaz köprülerle birbirine bağlayan ve günümüze taşıyan bu müze kent, kabul etmek gerekir ki, ülkemiz insanı tarafından bile yeterince tanınmıyor. Tarih, kültür, sağlık ve tabiat turizminin en prestijli şehirlerinden biri olan Amasya, bir “dünya kültür mirası” olarak ilgi bekliyor.
Radikal

 

Mart 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30

31

diğer aylar için tıklayın

Platform

"Mimarlık Toplum Diyaloğu ve Örgütler" tartışılıyor.

Forum'da başlayan tartışmaya şimdi katılmak için tıklayın.  Tartışma 03 Nisan'da İTÜ Mimarlık Fakültesi 109 No'lu Salon' da davetli konuşmacılar ile son bulacak.

Yönetici: Uğur Tanyeli
Konuşmacılar:
Emre Arolat, Nilüfer Çınarlı, Korhan GümüşHaydar Karabey, Aslı Özbay

Lamp 83' ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz