reklam

03 Nisan 2003 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Misafir odaları ‘milli ekonomiye yük’

100 metrekareden büyük daireler birçok Avrupa ülkesinde “lüks” olarak görülürken, son yıllarda Türkiye’de yaygınlaşan “geniş ev” modası nedeniyle 150 metrekareden küçük daireler “küçük” olarak nitelendirilmeye başlandı.

Geniş eve sahip olmanın adeta tutkuya dönüştüğü Türkiye’de, “yılda ancak birkaç kez kullanılan salonların milli ekonomi için ciddi bir yük oluşturduğu belirtildi.

Kimi evlerde kilitli tutulan, ev halkının bile girip çıkmasına izin verilmeyen “misafir salonları”nın bulunduğu evler, 100 metrekareden küçük evlere göre en az 2 kat daha yüksek fiyattan satılıyor. Tuvalet, banyo gibi unsurlardan ikişer adet bulunan bu dairelerin yapımında en yüksek maliyet kalemini ise en büyük alanı kaplayan salonlar oluşturuyor.

Konya Mimarlar Odası Başkanı Abdullah Naltekin, daireler tasarlayan bir mimarın işe başlarken o ülke bireylerinin ekonomik, sosyolojik ve psikolojik durumunu gözönünde bulundurduğunu, ancak evin planıyla ilgili son kararı yine evi yaptıran kişinin verdiğini söyledi.

“Anlaşılması zor bir çelişki”
Milli geliri birçok ülkeye göre oldukça düşük olan Türkiye’de “geniş ev” merakını, “anlaşılması zor bir çelişki” olarak niteleyen Naltekin, “Genellikle yılda birkaç kez ancak kullanılan bu geniş salonların yapımına harcanan para bir nevi sokağa atılıyor” dedi.

Evleri inşa ederken dikkat edilmesi gereken en önemli unsurun, boşa para harcanmaması için her santimetrekaresinin kullanılabilir şekilde planlanması olduğunu belirten Naltekin, şunları kaydetti: “150-200 metrekarelik bir evin salonu ortalama 30 metrekaredir. Evlerin bir metrekaresinin 200 dolara malolduğu gözönünde bulundurulduğunda, bir salon 6 bin dolar, yani yaklaşık 10 milyar lira tutmaktadır. Bu paraya, son derece güvenli ve sağlam olmak kaydıyla daha ucuz malzemeler kullanılarak normal büyüklükte bir daire çok rahat şekilde maledilebilir.”

Evsahibi olmak için bekleyen milyonlar varken
Türkiye’de bir ömür boyu evsahibi olabilmenin hayalini kuran milyonların bulunduğunu hatırlatan Naltekin, “Karar verme durumunda olan kişi veya kurumlar, yaptıracakları evlerde (gereksiz) salonları kaldırırlarsa, salonlarımız sadece kişilerin bütçesine değil milli ekonomiye de yük olma durumundan çıkacaktır. Bu salonlara aktarılan para ekonomiye dönecek, böylece orta ve uzun vadede daha fazla kişi ev sahibi olacaktır” dedi.

Boşa yapılan salonların içinin doldurulmasının da ayrı bir sorun olduğunu ifade eden Naltekin, atıl durumda kalmaya mahkum olan salonlardan kurtulmanın tek yolunun, kafalarda oluşan “geniş ev daha iyi” imajını silmekten geçtiğini sözlerine ekledi.
NTVMSNBC

 

Mart 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30

31

diğer aylar için tıklayın

Platform

"Mimarlık Toplum Diyaloğu ve Örgütler" tartışılıyor.

Forum'da başlayan tartışmaya şimdi katılmak için tıklayın.  Tartışma 03 Nisan'da İTÜ Mimarlık Fakültesi 109 No'lu Salon' da davetli konuşmacılar ile son bulacak.

Yönetici: Uğur Tanyeli
Konuşmacılar:
Emre Arolat, Nilüfer Çınarlı, Korhan GümüşHaydar Karabey, Aslı Özbay

Lamp 83' ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz