reklam

07 Nisan 2003 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Çevreye Orman Tuzağı

Hükümetin Çevre ve Orman bakanlıklarını birleştirme sürecini izleyebiliyor musunuz?..

''Savaş'' nedeniyle ''hayır'' denildiğini duyar gibiyim... O kadar ki geçenlerde çevre konularını sıkça ele alan bir köşe yazarı arkadaşıma da; ''buna da değinmelisin'' dediğimde, açmazını şöyle özetledi: ''Savaştan başka şey yazınca sanki barış kavgasına ara verilmiş gibi oluyor; bu nedenle istesem de elim varmıyor...''''

'Gecelerin' adamları
Oysa iktidardakiler, böylesi bir yaşamsal ortamda bile ülkenin ''çevre ve kültür değerlerini pazarlama hazırlığına'' öncelik verebiliyorlar... Hatta bunu aynı sıcak gündemin ''perdelemesi'' altında gerçekleştirmenin de ''gözden ırak rahatlığından'' alabildiğine yararlanarak....

O kadar ki ormanları elden çıkartmaya dönük anayasa değişikliklerini bile ''geceleri'' görüşüyorlar. Buna eklenecek ''satış'' yasalarıyla adeta bir ''emlak ve arsa ofisine'' dönüştürülmesi hedeflenen Orman Bakanlığı 'na tutup Çevre Bakanlığı 'nı da ''ortak'' ederek, ülkenin tüm doğal ve ekolojik değerlerini ''komisyoncu anlayışına'' bağlamak üzereler...

Aslında temel sorunumuz, işte böylesi bir ''fırsatçı'' davranışı da ''savaş gündeminden'' sayabilecek bir medya duyarlılığından yoksun olmamız.

Örneğin, son zamanlarda, ''savaşın çevre üzerinde olumsuz etkileri'' sıkça konu ediliyor...

Ancak, herkes savaşla ilgilenirken, doğa-orman ve kültür düşmanı rant yasalarının gizlice ve hızla devreye sokulduğu gerçeğinin de yine savaşın çevre üzerindeki olumsuz etkisi olduğunu gören de yok, söyleyen de...

Nitekim medyadaki bu ''tıkanıklık'' , olana bitene karşı çıkan kimi duyarlı kuruluşların kamuoyu oluşturmalarını da engellemekte...

İşte bunu da ''fırsat'' bilen eski Çevre Bakanı İmdat Sütlüoğlu 'nun görevlendirdiği bürokratlar, iki bakanlığın birleştirilmesiyle ilgili toplantılarda, yeni bakanlığın adında önceliğin ''çevreye'' verilmesini bakın nasıl savunuyorlar: ''Aksi halde çevreciler ayağa kalkarlar...'' (Akşam-31 Mart 2003)

Oysa, o çevrecilerin arasında çoktan ayağa kalkmış olanlar da var; isimle kandırılmayı kabullenmeyip ''bağımsızlığın'' korunması için çırpınıyorlar. Ne var ki seslerini duyuramadıkları gibi, aynı bürokratların ve siyasilerin yanlarına bile yaklaşamıyorlar...

'Satış Bakanlığı'
Çevre ve Orman bakanlıklarının birleştirilmesi sürecinde, Siirt Milletvekili ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Orman Bakanı Osman Pepe de boş durmadılar; hemen her yerde şunları söylediler: ''Ormanları satarak büyük kaynak elde edeceğiz...''

Demek ki yakında ormanları işgalcilere ve talancılara pazarlayan, artık Orman Bakanlığı değil, ''Çevre ve Orman Bakanlığı'' olacak... Peki, böylesi bir ''çevreden sorumlu'' bakanlık, yarın uluslararası çevre platformlarına hangi yüzle çıkacak; ülkemizin ''çevre onurunu'' nasıl temsil edip, koruyacak?...

Yine Çevre Bakanlığı bürokratları, örneğin son yıllarda ''yetkilisi biziz'' dedikleri 1/25 bin ölçekli çevre düzeni planlarının da yeni bakanlığın görevleri arasında bulunmasını istiyorlarmış. (Milliyet- 02 Nisan 2003)

Yoksa bu imar planlarında da artık; ''satılık orman alanları'' ya da ''arazi gaspçılarına armağan edilecek doğa koruma bölgeleri'' mi ayrılacak?..

'İkisi' de yok ediliyor
Çevre Bakanlığı ile OrmanBakanlığı'nın birleştirilmesi, eğer ilgili yasaların böylesine yağmaya dönük şekilde değil, daha da korumacı bir anlayışla değiştirilmesiyle birlikte gündeme gelseydi, o zaman bu girişimin gerçekten ''iyi niyetli'' olduğu da söylenebilirdi...

Ancak, şimdi tersi oluyor. Bir yandan Türkiyemizi ''ülkemiz'' yapan ulusal yaşam değerlerimizi rant tahribatına açacak düzenlemeler sıralanırken, öbür yandan her iki bakanlık da bu ilkel amacın ''ortak aracı'' haline getiriliyor.. Yani, ''hem Çevre, hem de Orman bakanlıkları yok ediliyor'' ...

Bir ''savaş'' , üstelik savaşa katılmayan bir ülkeye daha ne yapabilir ki?...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Nisan 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Filliz & Coşkun Erkal
08 Nisan 2003 günü Diyalog bölümümüze konuk olacaklar.

Filliz & Coşkun Erkal hakkında forumda başlayan tartışmaya katılmak için  tıklayın. 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz