reklam

08 Nisan 2003 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Osmanlı eserleri de ateş altında

Aralıklarla bile olsa yoğun bombardıman altında bulunan Bağdat kentinde Osmanlı döneminden kalma mimarlık eserleri de zarar görüyor.

ABD ve İngiliz hava saldırılarında sivillerin yaşadıkları bölgelerin de hedefler arasına girmesi, özellikle kentin tarihi semtlerinde yaşayan halka ölüm saçarken, anıtsal külliyeler ve koruma altındaki yapılarda da adeta ''kültür katliamı'' yaşanıyor...

Irak ve Bağdat'taki Türk dönemi uygarlık mirası üzerine 1980'li yıllarda yaptığı araştırmaları, Kültür Bakanlığı'nca 1989 yılında basılan kitapta derlenen Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam , bu saptamalarını haritalara da yansıtmış.

Kitapta yer alan ''Bağdat'taki Türk yapıları'' haritası ile son günlerdeki füze ve bombardıman saldırılarının hedefleri karşılaştırıldığında, Osmanlı mirasının yoğun olduğu bölgelerin yıkım ve tahribat altında olduğu görülebiliyor.

1991'de de vurmuşlardı...
Aralarında Mimar Sinan 'ın imzasını taşıyan yapıların da bulunduğu bu eserlerden bazıları, 1991'deki Körfez Savaşı sırasında da yine Bağdat'a yönelik hava saldırılarıyla zarar görmüştü.

Savaş sonrasında Uluslararası Mimarlar Birliği'nin toplantısı için İstanbul'a gelen, dönemin Irak Mimarlar ve Mühendisler Birliği Başkanı ve Bağdat kenti İmar Komisyonu üyesi mimar Esad Abdülrezzak Said , kendisiyle yaptığımız röportajda aynı eserlerin ''yazgısını'' özetle şöyle açıklamıştı:

''ABD ambargosu yüzünden ekonomimiz güçlenemiyor ve eski eserlerin onarımına para ayıramıyoruz. Bu nedenle, tarihi yapıların yeniden kazanılması için uluslararası kültürel dayanışmaya gereksinmemiz var...'' (Cumhuriyet-Dergi: 03 Kasım 1991)

''Yeniden yapılanamayacak''
Şimdi, aradan 12 yıl geçtikten sonra Bağdat'ta yine aynı tarih yıkımı yaşanırken, uluslararası iş çevreleriyle birlikte Türkiye'de de ''Irak'ın yeniden yapılanması projeleri'' ne geniş ilgi duyuluyor.

ABD'nin de özellikle sermaye dünyasını hoş tutmak için gündeme getirdiği bu proje ve inşaat pazarında ise savaşın tahrip ettiği tarihsel değerlerin bir ''insanlık mirası'' olarak kurtarılması ve restorasyonundan söz edilmiyor.

Türkiye açısından özel önem taşıyan Osmanlı yapılarının yeniden geri kazanılmasına yönelik girişimler de hâlâ gözlenemediği gibi, 1954'te La Haye 'de imzalanan ''kültür varlıklarının savaş hedefleri dışında tutulması'' konusundaki sözleşmeye imza atmış bir ülke olarak ABD ve İngiltere'ye bu yönde de hâlâ bir ''resmi uyarımız'' bulunmuyor.

Osmanlı hayranları ''susuyor''
Sözün kısası, Türkiye'nin yönetiminde, siyasal yaklaşımlarıyla ''Osmanlı tutkunu'' bir imaj sergileyen ''tarih düşkünü'' bir iktidar bulunmasına rağmen, yine Türkiye komşu bir ülke topraklarındaki kendi tarihine ait eserlerin bile yok edilmesi karşısında dünyanın en ''tepkisiz'' ülkeleri arasında yer alıyor...

Böylesi bir dönemde, aynı sürece müdahale etmesi ''varlık nedeni'' olan Kültür Bakanı Erkan Mumcu 'nun ise aynı savaş ortamını fırsat bilerek Kültür Bakanlığı'nı yok edecek bir bakanlık birleştirmesi operasyonuna girişmesi, tarihe kimbilir ne tür yorumlarla geçiyor.
Oktay Ekinci - Cumhuriyet

 

Nisan 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Filliz & Coşkun Erkal
08 Nisan 2003 günü Diyalog bölümümüze konuk olacaklar.

Filliz & Coşkun Erkal hakkında forumda başlayan tartışmaya katılmak için  tıklayın. 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz