"Mimarlıkta Düşünce ve
Teorinin Gelişimi"- Süha Özkan
Süha Özkan, 30 senelik meslek hayatında mimari teori ve düşünce ile
ilgili geliştirdiği fikirlerini aktardığı; 21 Ekim 2001'de Divan-Al
Mimar'da gerçekleşen sunumu "Mimarlıkta Düşünce ve Teorinin Gelişimi"
ni yayınladı.
Bu çalışmanın yayınlanmasında "Prince Class Fund for Culture and
Development"in büyük bir katkısı olmuş. Yayını destekleyen diğer
kurum ise Darat al-Funun-The Khalid Shoman Foundation.
Özkan, mimarlık teorisine, "Bir binaya ait olmayan, literatüre dışarıdan
dahil olan herşey teorinin alanına dahil olabilir" dayanak noktası ile
başlıyor. Bunu bir mimar, filozof ve teorisyen olarak anlatıyor. Bundan sonra
Özkan, Vitruvius'tan dekonstruktivizme kadar mümkün olan tüm örnekleri
derlemeye başlıyor.
Özkan, 1969 yılında Londra Architectural Association'da tasarım teorisi
okuduktan sonra 20. yy'ın en başarılı bilim filozoflarından sayılan Karl
Popper' la çalışma imkanı buluyor ve felsefesinde şöyle bir noktaya varıyor.
"Evrendeki herşeyin bir strüktürü vardır, herşeyin temelinde mantık
vardır ve en karmaşık sonuçlara bile en basit mantıktan ulaşılır. Diğer
tarafta bilginin bazı alanlarında gerçek noktalara mantıkla varılmaz. Din
gibi. Sanat da böyledir. Bilimin tahmine dayalı bir formudur. Bir bina hem
ayakta durmalı hem de estetik değerlere cevap vermelidir. Bu yüzden de sosyal
haklardan yoksun bir objektif teoridir. Tam olarak mantığın şu ya da bu türüne
ait olmamıştır. Resim ve plastik sanatlar genel olarak mantığın daha spekülatif
tarafına aittir ve mimarlık ayrıca bazı değerleri ile onlara da dahildir.
Özkan araştırmasına Vitruvius'un 10 kitabı ile başlıyor. Bizi mimarlığın
Greco-Romen uygulaması ile ilgili bilgilendiriyor ve bir binanın ayakta kalması
için üç şeye gerek var diyor;
1. fayda, sosyo-psikolojik alan
2. dayanaklılık, mühendislik alanı
3. lezzet, deneysel alan
Vitruvius'un yazıları 15. yy'da Rönesans'la aynı dönemde günışığına
çıkmıştı. Bu dönemde mimarlık meslek olarak kabul edilmeye başlanmış.
Daha öncesinde ise mimarlar yerine, müteahhitler vardı.
Özkan, araştırmasında yazılardaki ortak değerleri bulmaya çalıştığını,
sadece yapıya bağlanmadığını, binanın ardındaki fikirlerin nasıl
belirtildiği ve nesilden nesile aktarıldığına dikkat ettiğini belirtiyor.
Süha Özkan teorisini anlatmak için birtakım sementik kategoriler kurarak;
"Teorinin en basit formu görüntüdür. Görüntü mimarlığın
ikonudur." savını ortaya atıyor.
Bir diğer teorik katkı pragmatik olabilir. Bu aşamanın bir gelişmiş
basamağı kanonik aşama, dördüncü kategori analojik kategori, beşinci ise
ütopik ve altıncı ise tanımlayıcı kategori.
Bu fikirler ilk olarak 1969 yılında ODTÜ mimarlık bölümünde
"Redevelopment of Uskudar" baslıklı Kentsel Tasarım uzerine master programını tamamlayıp eğitmen olarak başvurduğu dönemde gelişmeye
başlamıştır. Eğitmenliğe başladıktan sonra Özkan kendisine bir eğitmen
ve araştırmacı olarak yardım edecek mimari teoriyi geliştirmek için güçlü
bir gereksinim duydu. Bu dönemde "Architectural Association" için çalıştı
ve "Tasarım Metodolojisinde Genel Konsept" adında bir tez hazırladı.
ODTÜ'deki doktorasını 1980 yılında "Tasarım Teorisinde Kategorik Yapı"
adlı çalışması ile bitirdi.
Süha Özkan'ın "Development of Thinking and Theory in
Architecture" adlı yazısının tamamını okumak için tıklayın.
Arkitera
|