Yeniden, Yeni XXI
Yayımlandığı süre boyunca
kendine özgü kimliğiyle Türkiye'nin önemli mimarlık dergilerinden biri
olan XXI, bir yıllık aradan sonra okurlarının karşısına kenti merkeze
alan bir gündemle çıkıyor.
2000 yılında başladığı yayın yaşamına bir süre ara veren XXI
Dergisi, ilk çıkmaya başladığında öngörülen hedefleri ve nitelikli yayın
anlayışını koruyarak yeniden yayımlanmaya başlıyor. İmtiyaz hakları Işıklar
Holding tarafından alınarak yayın yaşamına geri dönmesi sağlanan ve Depo
Yayıncılık tarafından ayda bir yayımlanacak olan XXI, Nisan 2003'te 11. sayısıyla
bayilerde.
XXI, yeni yayın hayatında mimarlık ve tasarımı "kent" bağlamında
gündeme taşıyor. Kenti oluşturan farklı ölçeklerdeki nesne ve yapıları
kendi farklılıkları içinden ele almaya çalışıyor. Kentlerin dinamiği ve
gündelik akışı içinde çoğu zaman kendini gizleyen öğeleri seçip ayraç
içine alıyor. Bunu yaparken, kenti tasarlayanları, kent üzerinden düşünenleri,
ondan esin alanları, kısacası onu yaşayanları aynı düzlemde biraraya
getirmeyi hedefliyor.
XXI, mimarlık ürünlerinin ve tasarım nesnelerinin gündeliğimize ve kent
yaşamına dahil oluşlarını, kullanıcısı ve çevresi ile kurduğu ilişkiler
ve bu ilişkilerden doğan etkileşimler, dönüşümler çerçevesinde konu
edinir. Bu nedenle XXI'in görselliği kent yaşamında deneyimi, kullanımı ve
insanı ön plana çıkarır. Çünkü gerçekte kentin içinden alınacak hiçbir
kesit ona müdahale edilmediği sürece yaşantıyı dışarıda bırakmaz.
Nisan sayısında XXI; kentte yeni olana sadece henüz tamamlanmış olması
üzerinden değil yeni tartışmaları gündeme getirebilmesi çerçevesinde yer
veriyor. Örneklerden Hong Kong Emporio Armani mağazası, kentin son on yıl içindeki
yapılaşmasını belirleyen küresel pazar anlayışı içinde ele alınırken;
Libeskind'in Savaş Müzesi, gündemimizi sürekli meşgul eden bir olgu olarak
değerlendirilir.
Kent söz konusu olunca her sayısında bir kentsel imgeyi dosyalaştırmayı
amaçlayan XXI'in ilk dosya konusu "Kaldırım"; mimar, sanatçı,
edebiyatçı ve sosyologların katılımıyla hazırlandı.
Öte yandan artık kentin yaşayan parçaları haline gelmiş olan İstanbul'un
modern çarşılarından İMÇ Blokları ile Rotterdam yakınlarında, kullanıcılarıyla
bütünleşmiş 119 konutluk bir banliyö yerleşmesi, Melbourne kentinin ortasındaki
"Çan Tarlası" bulundukları kentin yaşamına kattıkları değerleri
ile yer alıyor.
Okuyucular XXI'de kenti yaratıcılıklarının bağlamı olarak seçmiş
sanatçıları da bulacak. Nisan sayısında, Murathan Mungan'ın yapıtlarındaki
kent imgeleri, yazarın kendisiyle yapılan bir söyleşiyle gündeme geliyor.
Ayrıca, kentsel nesnelere giydirdiği örtülerle dünya çapında ün kazanan
sanatçı Christo ve çağdaş Alman fotoğrafının büyük yeteneği Andreas
Gursky bu sayının öne çıkan kişileri.
Arkitera
|