ABD'li firmalar Irak için bizden
teklif istiyor
Savaş sonrası Irak'ın yeniden inşaası gündeme gelirken, ana işleri gerçekleştirecek
ABD'li firmaların, taşeronluk işlerini Türk firmalarına verip vermeyeceği
merak konusu olmuştu.
Irak'ın yeniden yapılandırılmsı konusunda kesin bir dille 'Türk
firmalarının önemli rol oynayacağını' söyleyen Türkiye Müteahhitler
Birliği Başkanı ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanvekili Nihat Özdemir,
"Irak pazarından pay alacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın"
dedi.
Irak'ın kendileri için özel bir pazar olduğunu belirten Özdemir,
"ABD'li firmalar Türk firmalardan teklif istemeye başladı bile. Şimdiden
ortaklık anlaşmaları, taşeronluk anlaşmaları imzalayan bazı firmaların
olduğunu duyuyoruz.
Kısa sürede sonuçları almaya başlayacağız" diye konuştu.
Irak'ın yeniden yapılandırılması konusunda çalışacak ABD'li şirketlerinin
Türk inşaat firmalarına bakışı nedir? Bu yönde olumsuz bir tavır seziyor
musunuz?
ABD'li firmalar Türk firmalardan teklif istemeye başladı bile. Kısa sürede
sonuçları almaya başlayacağız. Başkanı olduğum Limak şirketinin de bu
konuda görüşmeleri sürüyor. Irak pazarından pay alacağız. Bundan
kimsenin şüphesi olmasın. 25'e yakın firmamız ABD'li firmalarla temas
halinde. Savaştan önce limanların ve havaalanlarının güçlendirilmesi için
15'e yakın Türk firması ile çalıştılar ve çok memnun kaldılar. İlişkilerimiz
epey ilerledi.
Şunun diyebilirim ki Irak'ta yapılacak yeniden yapılandırmada da ABD ve Türk
firmaları birlikte çalışacak.
Yol, köprü, baraj projelerine talibiz
Sektör, Irak'ta hangi projelere talip olacak?
Irak bizim için özel bir pazar. Türk firmaları Irak - İran savaşından önce
Irak'ta 1 milyar dolara yakın iş yapıyorlardı. Savaşla birlikte bu yatırımlar
da durdu. Bu pazarı yakından tanıyoruz. Irak pazarında yakınlık ve tecrübe
avantajımız ile orada etkin olacağımıza inanıyorum. İnşaatında en
etkili olacağımız alanlar ise baraj, yol, köprü, enerji nakil hatları,
havaalanları, konut ve devlet binaları. Saraylar da güçlendirilecek-tir
ancak onların müze olacağını düşünüyorum.
Irak'ın yeniden inşaası, inşaat sektörü için ne kadarlık bir pazar
oluşturuyor?
Irak'ta önümüzdeki 15 yıl içinde 100 milyar dolarlık iş yapılacak. Son
savaştan önce 50 milyar dolarlık yatırıma ihtiyaç var deniyordu. Şimdiki
tahminlere göre ise bu rakam 100 milyar dolara çıktı.
Türkiye'nin bu pastadan yüzde 20 pay alması halinde 20 milyar dolarlık iş
hacmine ulaşacağız. Bunun yüzde 10'u kazanç diye düşünülürse, Türkiye'nin
kazancı 2 milyar doları bulacak. Yeter ki Bosna Hersek'te, Afganistan'daki
hataları yapmayalım.
Neler yapılması lazım?
Öncelikle koordinasyon sağlanması lazım. Tek bir bakanlığın bu işlerle
ilgilenmesi gerek. Ve bir dönem Libya'da olduğu gibi eline çantasını alan
ben müteahhidim diyerek Irak'a gitmemeli.
Firmaların teminat mektuplarında kolaylık için Eximbank'a görev
verilmesi gerek. Yabancı müteahhitler Irak'a ellerinde kredi paketiyle
gidecekler. Bize de bir kredi paketinin verilmesi lazım.
10 - 15 yıl vadeli düşük faizli bir kredi paketiyle gidebilirsek ihalesiz
iş alabiliriz. Ayrıca risklerin sigortalanması lazım. Dışarıda, arkasında
devlet desteği olmayan inşaat firması yok. O zaman bu pazara işçi de götürebiliriz.
Kâbil'de inşa edeceğimiz oteli Hyatt işletecek
Afganistan ile ilgili olarak Türk firmaların girişimleri ne oldu?
Afganistan'ın hepimiz için büyük bir pazar olacağı ümidimiz vardı. Hâlâ
da var. Çünkü Afgan halkının Türkiye'ye karşı sempatisi var. Ben Kabil'e
gittiğimde çoğu binanın yakılıp yıkıldığını gördüm. Ama iki binada
hiçbir iz göremedim. Birisi Türkiye Büyükelçiliği'ydi, diğeri Atatürk
Çocuk Hastanesi'ydi. Bundan dolayı orada işler yapılacaksa Türk müteahhitlerinin
başarıyla yapacaklarına inanıyorum. Zaten şu anda bir Türk firması iki
projede çalışıyor. Ayrıca biz de Kabil'de otel inşaatına başlıyoruz.
Limak olarak Tepe ve Yüksel İnşaat ile birlikte ortak iş yapacağız. Otelin
işletmesini Hyatt oteller zinciri yapacak. 40 milyon dolara mâlolacak otel,
450 yataklı olacak. 18 ay sonra hizmete açılacağını tahmin ediyoruz ve açılışa
Başbakan Tayyip Erdoğan'ı da davet edeceğiz.
Çinliler ve İranlılar sıkı rakibimiz oldu
Yurtdışı müteahhitlikte genel durum nasıl seyrediyor?
Sektör krizlerle birlikte giderek küçüldü. Bilindiği gibi 1983 yılından
itibaren sektör yabancı ülkelerde iş yapmaya başladı. Öncelikle Libya, Körfez
ülkeleri ve Suudi Arabistan'da işler alındı. O dönem 1.5 milyar dolarlık iş
alınıyordu. Bu rakam 1990'lı yılların başında 5 milyar dolara çıkmıştı.
Her yıl dünyada 100 milyar dolarlık inşaat yatırımı yapılır.
Firmalarımız bugüne kadar 50 milyar doları aşan inşaat işi yaptılar.
2001 krizinden itibaren itibar ve pazar kaybetmeye başladık. O yıl alınan iş
miktarı 500 milyon doların altına düştü. İç piyasa krizle birlikte daralınca,
firmalar 2002'de yine dış pazara açıldılar.
Türk müteahhiti markalaştı
İrlanda, Kuzey Afrika'da işler aldık. Libya pazarı yeniden canlandı. Fas,
Tunus, Cezayir, Mısır, Nijerya ve Sudan'da etkin olarak çalışıyoruz.
Konut, yol, baraj işleri yapıyoruz. Rusya ve Hindistan'da işlerimiz devam
ediyor. Nasıl Türk tekstili markalaştıysa, müteahhitleri de markalaştı.
Ancak şu anda Çin, İran gibi ülkelerle kıyasıya rekabet içindeyiz. Çok
ucuza işçi çalıştırıyorlar. Türkiye'den işçi götürmek pahalıya
geliyor. Biz de Hintli, Sudanlı işçi ve mühendis çalıştırmak zorunda kalıyoruz.
1995 yılında inşaat işinde dışarıda 250 bin çalışanımız vardı. Bugün
13 bin kişiye düştü. Irak'ta etkili olursak 250 bine yakın çalışanı da
beraberimizde götürebiliriz. Tabi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
tavrını değiştirirse. Sektörün eski günlerine dönebilmesi için beş yıl
lazım.
Milliyet
|