70 trilyonluk şeker fabrikası çürüyünce
müdür isyan etti
Depremde hasar gören; ancak onarılması mümkün olan Adapazarı Şeker
Fabrikası çürümeye terk edildi. 2001 yılı başından beri alıcı olmasına
rağmen fabrika bir türlü özelleştirilmiyor.
Marmara Depremi’nde duvar ve çatısının bazı bölümleri hafif ve orta
derecede hasar gören; ancak tüm makineleri hasarsız olan Adapazarı Şeker
Fabrikası çürümeye terk edildi. Günde 6 bin ton pancar işleme kapasitesine
sahip olan, 2001 yılı başında özelleştirme kapsamına alınmasına ve
‘alıcısı olmasına’ rağmen bir türlü özelleştirilemeyen fabrikanın
bu durumu üç ay önce göreve atanan Genel Müdür Ahmet Kurtoğlu’nun da
tepkisini çekti. Kurtoğlu, 3 yıl gibi bir zaman geçmesine rağmen fabrikanın
hâlâ özelleştirilememesine, “Önce özelleştirmeyi yapacak kafaları özelleştirmek
gerekir.” diye tepki gösterdi.
Adapazarı Şeker Fabrikası, 17 Ağustos Marmara Depremi’nde bazı
mekanları hasar gördü; ancak pancar işleyen cihaz ve aletlerin büyük bir kısmı
depremi hasarsız atlattı. 3,5 yıldır onarım adına bir şey yapılmayan
fabrikanın demir aksamlı makine ve cihazları çalıştırılmadığı için
korozyona (çürümeye) başladı. Bazı makinelerin üzeri brandalarla örtülerek
korunmaya çalışılıyor. Yenisi ancak 4 yıl gibi bir zamanda ve 70 trilyon
lira harcanarak inşa edilebilecek fabrika kaderine terk edildi. Şekerpancarı
işlenmesinde kullanılan kireci ve elektriğini kendi üreten ve bu üniteleri
şu an düğmeye basıldığında çalışır durumda olan fabrikanın depremden
bu yana atıl tutulması büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor.
Şeker üretimi bir tarafa, fabrikanın tesislerde ürettiği elektriği ve
kireci satması halinde bile kârlı bir işletme haline gelebileceği
belirtiliyor. Bu arada fabrikada 38 memur ve sözleşmeli işçi 82 daimi ve 113
mevsimlik işçi olmak üzere 233 kişi çalışıyor. Bu işçilerin, fabrika içerisinde
ufak tefek işler ile zaman zaman geçici görevle diğer şeker fabrikalarında
istihdamı sürdürülüyor. Öte yandan çalışmayan bir fabrikaya emekliliği
dolan ve Adapazarı’nda göreve başladıktan bir süre sonra emekli olan 1
genel müdür yardımcısı ve bir uzman atanması kent kamuoyunda rahatsızlık
meydana getirdi.
Adapazarı Şeker Fabrikası’nın depremden önce zararı 90 trilyon lira
iken, depremden bu yana çalışmadığı için toplam zararı 132 trilyon lirayı
buldu. Bunun dışında son 3 yılda Adapazarı’nda ortalama 400 bin ton üretilen
pancarı işlenmesi için çevre illerdeki şeker fabrikalarına nakliyeye 11
trilyon lira harcandı. Edinilen bilgiye göre depremden hemen sonra fabrikanın
onarılıp çalıştırılması için o günkü piyasaya göre 3 trilyon lira
bir paranın yeterli olduğu öğrenildi.
Genel Müdür Ahmet Kurtoğlu, yaptığı açıklamada, artık Ankara’nın
fabrika hakkında kesin kararını vermesi gerektiğini söyledi. Adapazarı Şeker
Fabrikası’nın mutlaka özelleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Kurtoğlu;
ancak fabrikanın 3 yıldır bir türlü özelleştirilememesine tepki gösterdi.
Önce özelleştirmeyi yapacak kafaların özelleştirilmesi gerektiğini
savunan Kurtoğlu, “Artık fabrika hakkında bir karar verilmelidir. Yarın
dahi geçtir. En kötü karar, kararsızlıktan daha iyidir. Bu fabrika özelleştirilir
ise çalıştırılabilir. Devletin artık böyle işletmelerden çekilmesi
gerekir.” dedi. Kendi talepleri doğrultusunda fabrikanın son durumu ile
ilgili Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’den gelen teknik heyetlerin bir rapor
hazırladığını ve bu raporun Özelleştirme Yüksek Kurulu ve Devlet
Planlama Teşkilatı’na gönderildiğini dile getiren Kurtoğlu, önümüzdeki
iki ay içerisinde fabrikanın akıbetinin belli olabileceğini kaydetti.
Bu arada Adapazarı Pancar Ekicileri Kooperatifi (APEK) Adapazarı Şeker
Fabrikası’na ısrarla talip olmasına rağmen fabrikanın özelleştirilmesi
bir türlü gerçekleştirilemiyor. APEK Başkanı Ayhan Alişan, hasarlı
Adapazarı Şeker Fabrikası’na olduğu gibi talip olduklarını vurgulayarak,
bu fabrikanın kendilerine verildiği takdirde 4–5 ayda onarıp önümüzdeki
pancar kampanyasına yetiştirip pancar işleyebileceklerini dile getirdi.
Fabrikanın onarılması için 5 milyon doların hazır bekletildiğini açıklayan
Ayhan, “Bizim tek amacımız çiftçimizin pancarını işlemek ve yaşadığımız
kente katkıda bulunmaktır. Kaldı ki zaten fabrikanın yüzde 49 hissesi
bizim. Bu fabrika ilk yıl kendini amorti eder ve ikinci yıl ise kâra geçer.
Biz bunda iddialıyız.” şeklinde konuştu.
Zaman
|