İnşaat Mühendisleri Odası Bingöl
Depremi ile ilgili Basın Açıklaması Yayınladı
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Bingöl'deki depremle ilgili olarak
bir basın açıklaması yayınladı.
"Ülkemizin depremselliği göz önünde bulundurulduğunda İnşaat Mühendisliği
sektörüne, özellikle sektörün denetlenme sistemine çok büyük önem
verilmesi gerekliliği kaçınılmazdır. Son yıllarda tanık olunan
depremlerde yaşanan problemler ve sistem bozuklukları, 1 Mayıs 2003 tarihinde
meydana gelen Bingöl Depremi'nde bir kez daha gündeme gelmiştir. İnşaat Mühendisleri
Odamızın yapı stoku ve denetim üzerine her fırsatta dile getirdiği gibi
yalnızca mühendislik uygulaması bakış açısından değil, idari olarak da
çok önemli eksiklikler ve gereksinimler bulunmaktadır.
Mevcut yasal düzenlemeler öncesinde uygulanmakta olan 595 No.lı Kanun Hükmünde
Kararname gereği İnşaat Mühendisleri Odası'na birtakım yetkiler verilmiş
bulunmaktaydı. Ancak, tam olarak yeterli olmayan bu yetkilendirmenin dahi
zamanla adım adım geri çekildiği, ve son haliyle Oda denetim ve yetkilerinin
tamamen azaldığı bilinmektedir. Türkiye inşaat mühendisliği sektörü, sağlıklı
ve tarafsız denetim sağlayabilecek bir otoriter kurum olmadıkça gerektiği
gibi uygun yapılaşmaya gidemeyecektir. Projelendirme ve imalat aşamalarında
yanlış ve denetimsiz uygulamaların yapılması yüksek maliyetli ve yetersiz
yapılanmaya yol açmakta, bunun sonucu olarak da tüm depremlerde tanık olunan
ciddi kayıplar ortaya çıkmaktadır.
Genel olarak denetim düzeneğine ve yetkilendirme mekanizmasına bakıldığında,
Sayın Bakan Erkan Mumcu'nun "Sistem çökmüştür, deprem altında kalan
sistem olmuştur, tek tek suçluyuz." açıklaması tarihe manidar bir biçimde
geçecektir. Sistemin eksiklikleri ve denetimsiz bir yapılaşmanın açıkça görüldüğü
böyle bir ortamda idari otoritelerin bakanlar düzeyindeki yetkilileri aracılığıyla
şikayet etmesi kabul edilir bir davranış değildir. Bulunan mevkiinin
sorumluluklarının yerine getirilmesi, beklenebilecek en doğal taleptir, ve bu
talep yerine getirilmediğinde yönetimin hiçbir mazereti olmayacaktır.
Sistemin olması gereken düzene göre elden geçirilmesi ve gerekli kurumsallaşma
yapısı oluşturulmadıkça çözüm üretilemeyecektir. Yaşanan her felaketin
ardından taziye ve üzüntü bildiren duygusal açıklamalar yapmak artık
kamuya ve duyarlılığını koruyan sektörel kesime hiçbir şey ifade
etmemektedir.
Yeni Kamu İhale Yasası, tüm eksikliklerine rağmen, 2886 sayılı yasa
uygulamasına kıyasla daha olumlu bir yaklaşım içermektedir. Yasada gördüğümüz
bazı eksiklik ve aksaklıkları gerek Sayın Bakan Zeki Ergezen'e gerekse
bakanlık kurumlarına iletmiş durumdayız. Şaşırtıcı tenzilatlarla gerçekleştirilen
ihalelerde denetim sorumluluğunu alan kişi ve kuruluşların görevlerini
yerine getirmediğini açıkça görmekte, ve bu nedenle denetimde kurumsallaşma
gerekliliği görüşünü desteklemekteyiz. İnşaat Mühendisleri Odası
olarak kendi üyelerimizin faaliyetleri üzerinde, meslekten men etmeye
varabilecek yetkilerimiz mevcutken, kamuda görev yapan hiçbir mühendisin
meslek odalarına kayıt zorunluluğu olmadığından denetimsizlik neredeyse
resmi bir hale getirilmektedir. Bu eksiklik devam ettiği müddetçe de kamusal
yapılanmada denetim uygulaması adına adım atılması söz konusu değildir.
Deprem felaketinin olabildiğince az hasar ve kayıpla atlatılması dileğimizle,
İnşaat Mühendisliği disiplininin Türkiye'deki uygulamalarında yasal düzenlemeler
ve denetim sistemi oluşturma gerekliliğinin bir kez daha altını çizeriz."
Arkitera
|