reklam

02 Mayıs 2003 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

Uzmanlar öfke içinde

Bingöl'de dün sabah saat 03.37'de meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki depremle ilgili 'sürpriz değildi' yorumunda birleşen uzmanlar, daha önceki uyarılara rağmen önlem alınmadığını belirtti. Uzmanlar, "Depremden sonra depremi konuşmak anlamsız" dedi. Bilim adamlarının değerlendirmeleri şöyle:

'Her kapıyı çaldım'
Prof. Dr. Naci Görür (TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanı): Konuşmak için en az bir hafta beklenmeli. Araştırma yapmadan konuşmak doğru değil. O bölge, fayın, deprem zonunun içi. Orada depremin olması anormal olurdu. "Olacağını biliyorduk" demeye artık utanıyorum. Oraya yerleşenler de bu duruma uygun davranmalı.

Depremlerin nerede ve kabaca ne zaman olduğu biliniyor. Biz deprem sonrası hareketlerden rahatsız olmaya başladık. Deprem olduktan sonra "Gelin depremi konuşalım" ve "Yara sarmak için gerekeni yapalım" gibi laflar artık
bizi rahatsız ediyor. Deprem olduktan sonra yara sarmak için uçaklara atlayıp gidiyoruz.

Bu anlayış çağdaş değil, bu davranış da insana saygılı değil. Eğer gerçekten insanlar ölmesin diyorsak, onlara nerede insanların ölebileceğini, ölmemeleri için de ne yapabileceklerini söyleyelim ve el birliğiyle artık bu işi çözelim. Her deprem olduğunda birileri çıkıp konuşacak, yara sarma edebiyatları olacak. Bu filmleri çok gördük. Bu bizi incitiyor.

Artık insanları öldürmeyelim. Bu insanlar da ölmeyebilirdi.
Eğer bunu yapmazsak, bir zaman sonra orada yine insanlar ölecek. Çalmadığım kapı, rapor götürmediğim mevki kalmadı. Ama bugüne kadar tedbir, uygulama bizimle yan yana, atbaşı gitmedi.

'Artçıları büyük olur'
Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu: (Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü): Deprem, Bingöl'ün 16 km. kuzeydoğusunda çok yoğun yerleşimin olmadığı yerde gerçekleşti. Doğu Anadolu fay sistemi içinde oluştu. Deprem çok büyük olduğu için, artçı sarsıntıları da büyük olacak. 5 büyüklüğünde artçı deprem olabilir.

'Yeni bir Gölcük olabilir'
Doç. Dr. Ali Pınar (İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi): Deprem, 22 Mayıs 1971'de 878 kişinin hayatını kaybettiği Bingöl depremiyle hemen hemen aynı bölgede. 1971 depremi 6.8 büyüklüğündeydi ve fayın uzunluğu 75 kilometreydi. Ancak bu 75 kilometre hareket eden fayın tamamı kırılmamıştı. Fayın orta kısmı kırılmamıştı.

İşte bu depremde fayın kırılmayan orta kısmı kırıldı.
Bugün olan deprem, doğrudan 1971 depremiyle ilgili. Erzincan'ın doğu kısmında 70 km. uzunluğunda 250 yıldır kırılmayan bir segment var. 250 yıldır suskun kalan segmentin üzerinde büyük bir enerji birikti. Ocak ayında Pülümür'de meydana gelen deprem, bu segmentin batı ucundaydı. Segmentin batı ve doğu ucu hareket halinde. Her deprem bu segmenti etkiliyor. Kısacası 250 yıldır kırılmayan bu segmentin, bir Gölcük veya Düzce depreminin yaşattıklarını yaşatması, biz bilim adamları için sürpriz olmaz.

'3.5 atom bombası gücü'
Prof. Dr. Ahmet Ercan (İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Bölümü öğretim üyesi ve Türkiye Jeofizik Kurumu Başkanı): Yaklaşık 3.5 atom bombası gücündeki bu deprem, Gölcük depreminden 25 kat küçük. Depremin yerde yapacağı kırık boyu, 19-20 km. olabilir. Bu bölgedeki depremler 35-36 yılda bir gerçekleşir. Bingöl'de ileride yeni depremin en geç 2040'tan önce olması beklenir. Aynı büyüklükteki 1971 depreminde 5 bin 800 yapı yıkılmış, 850 kişi ölmüştü. Bu depremin yıkım ve hasar yapacağı yapı sayısı, 4 bin 500 ile 5 bin arasında değişir.

'Doğuda hareket arttı'
Prof. Dr. Oğuz Gündoğdu (İstanbul Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı): Bu deprem bilinmeyen, sürpriz bir şey değil. Ancak sistemden kaynaklanan sorunlar çıkıyor karşımıza. Yaraları sarma politikasından ne zaman vazgeçeceğiz bilemiyorum.

Yeni bir İhale Yasası çıkarıldı. İhalelerde birisi çıkıyor, "Yüzde 40 daha ucuza yapacağım" diyor ve sonucu işte bu. 1971'deki 6.8 büyüklüğündeki Karlıova depreminde fayın tamamı kırılmamıştı. Bu depremde o fay kırıldı. Doğu Anadolu'da 17 Ağustos'tan sonra hareketlenmeler çok arttı.

'Okullara dikkat'
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara (Eski Kandilli Rasathanesi Müdürü): Eski Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, okulların depreme hazırlanmasında hassas davranmış, hemen bir genelge hazırlanmıştı. Yeni bakan bu genelgeyi çıkarmalı. Pülümür depreminde yine bir yatılı okul hasar görmüştü. Tüm yatılı okulları elden geçirmeliyiz. Yatılı okullarda 131 bin 650 öğrenci okuyor. Ülkemizde her sene 6.3'ten büyük bir depremin olma ihtimali yüzde 65. Bizim iyi işleyen afet yönetim sistemimiz yok, kriz yönetimimiz var. Bingöl'de de sivil savunmada zafiyet var.
Radikal

 

Mayıs 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Güngör Kaftancı
06 Mayıs 2003 günü Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Güngör Kaftancı hakkında forumda başlayan tartışmaya katılmak için  tıklayın. 


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz