reklam

07 Mayıs 2003 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Topkapı’nın mührünü kırdılar yerine mermer koydular!

Topkapı Sarayı’nın girişinde bulunan Bab–ı Hümayun Kapısı’nın, saraya bakan taraftaki 200 yıllık kitabesinin restorasyon sırasında kırıldığı ortaya çıktı.

İki ay önce yaşanan bu olay sarayın bağlı bulunduğu Kültür Bakanlığı’ndan bile saklandı. Durumun fark edilmemesi için de mermerden yapılan yeni kitabe sessiz sedasız yerine takıldı. Topkapı’daki kitabenin kırılıp yerine mermer takılmasına tepki gösteren Profesör Semavi Eyice, “Tarihe büyük saygısızlık.” dedi. Prof. Dr. Oktay Aslanapa da, “Restorasyon değil, maskaralık.” diyerek tepkisini dile getirdi.

Bu arada “I. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu”na, bugüne kadar Bab–ı Hümayun Kapısı’ndaki kitabenin kırıldığına ve yerine yenisi takıldığına dair bir bilgi de verilmediği anlaşıldı. Restorasyon ile ilgili görüşlerini almak istediğimiz Topkapı Sarayı Müzesi’nde yaklaşık bir aydır vekaleten yönetildiği için bir yetkiliye ulaşamadık.

Görgü tanıklarının ifadesine göre üç parçaya ayrılarak, sarayın deposunda saklanan eserin yanı sıra Bab–ı Hümayun Kapısı’nın iç ve dış taraflarındaki kitabelerin de durumu pek iç açıcı değil. Gerekli bakım yapılmadığı için Fatih Sultan Mehmet devri hattatlarından Ali b. Yahya es Sofi tarafından müsennâ ‘’Besmele ve İnne’l Müttekine” ayeti ve altında bulunan celî sülüs ile dört satır halindeki Saray’ın inşâ kitabesi de yıpranma tehlikesiyle karşı karşıya.

‘Tarihe büyük saygısızlık’
Prof. Dr. Semavi Eyice: “Anıtlar Kurulu’nun bu konuda soruşturma açması lazım. Her önüne gelen restorasyon yapıyor. Acaba kitabenin kırıldığından Anıtlar Kurulu’nun haberi var mı? Tarihî bir evin ahşap olan penceresinin pimapen yapılmasını izne bağlayan kurul, bu işe ne diyecek? Bu kapı Fatih Sultan Mehmet döneminde yapılmış ve başta o devrin ünlü hattatı Ali Sofi olmak üzere birçok usta ismin hatlarının olduğu bir kapı. Topkapı Sarayı’nın sembollerinden biri. Bir kitabenin kırılıp, bir gecede yerine yenisinin takılması nasıl bir şey? Yeni takılan kitabede bundan 200 yıl önceki tarih ve Hattat Abdülfettah Efendi’nin adı yazıyor. Bunu nasıl izah etmek lazım? Kırılan eseri niye restore edip geri takmamışlar. Bu soruların cevabı verilmeli.”

‘Restorasyon değil, maskaralık’
Prof. Dr. Oktay Aslanapa: Restorasyorlar, hem de Topkapı Sarayı gibi tarihî öneme haiz yerlerin restorasyonları sanat tarihini iyi bilen mimar ister. Sanat tarihini bilmek yetmez, bu eserlerin kıymetini iyi bilen bir mimar olmalı. Eğer bunlar dikkate alınmazsa bu tür maskaralıklar ortaya çıkar. Ben bu olayın peşini bırakmaycağım.”
Zaman

 

Mayıs 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Platform

"Yerel Yönetimler ve Mimarlık" tartışılıyor.

Forum'da başlayan tartışmaya şimdi katılmak için tıklayın.  Tartışma 12 Mayıs'ta İTÜ Mimarlık Fakültesi 109 No'lu Salon' da davetli konuşmacılar ile son bulacak.

Yönetici: İhsan Bilgin
Konuşmacılar:
Cem İlhan, Nevzat Sayın, Hasan Topal

Lamp 83' ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz