Topkapı’nın mührünü kırdılar
yerine mermer koydular!
Topkapı
Sarayı’nın girişinde bulunan Bab–ı Hümayun Kapısı’nın, saraya
bakan taraftaki 200 yıllık kitabesinin restorasyon sırasında kırıldığı
ortaya çıktı.
İki ay önce yaşanan bu olay sarayın bağlı bulunduğu Kültür Bakanlığı’ndan
bile saklandı. Durumun fark edilmemesi için de mermerden yapılan yeni kitabe
sessiz sedasız yerine takıldı. Topkapı’daki kitabenin kırılıp yerine
mermer takılmasına tepki gösteren Profesör Semavi Eyice, “Tarihe büyük
saygısızlık.” dedi. Prof. Dr. Oktay Aslanapa da, “Restorasyon değil,
maskaralık.” diyerek tepkisini dile getirdi.
Bu arada “I. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu”na, bugüne
kadar Bab–ı Hümayun Kapısı’ndaki kitabenin kırıldığına ve yerine
yenisi takıldığına dair bir bilgi de verilmediği anlaşıldı. Restorasyon
ile ilgili görüşlerini almak istediğimiz Topkapı Sarayı Müzesi’nde
yaklaşık bir aydır vekaleten yönetildiği için bir yetkiliye ulaşamadık.
Görgü tanıklarının ifadesine göre üç parçaya ayrılarak, sarayın
deposunda saklanan eserin yanı sıra Bab–ı Hümayun Kapısı’nın iç ve dış
taraflarındaki kitabelerin de durumu pek iç açıcı değil. Gerekli bakım
yapılmadığı için Fatih Sultan Mehmet devri hattatlarından Ali b. Yahya es
Sofi tarafından müsennâ ‘’Besmele ve İnne’l Müttekine” ayeti ve altında
bulunan celî sülüs ile dört satır halindeki Saray’ın inşâ kitabesi de
yıpranma tehlikesiyle karşı karşıya.
‘Tarihe büyük saygısızlık’
Prof. Dr. Semavi Eyice: “Anıtlar Kurulu’nun bu konuda soruşturma açması
lazım. Her önüne gelen restorasyon yapıyor. Acaba kitabenin kırıldığından
Anıtlar Kurulu’nun haberi var mı? Tarihî bir evin ahşap olan penceresinin
pimapen yapılmasını izne bağlayan kurul, bu işe ne diyecek? Bu kapı Fatih
Sultan Mehmet döneminde yapılmış ve başta o devrin ünlü hattatı Ali Sofi
olmak üzere birçok usta ismin hatlarının olduğu bir kapı. Topkapı Sarayı’nın
sembollerinden biri. Bir kitabenin kırılıp, bir gecede yerine yenisinin takılması
nasıl bir şey? Yeni takılan kitabede bundan 200 yıl önceki tarih ve Hattat
Abdülfettah Efendi’nin adı yazıyor. Bunu nasıl izah etmek lazım? Kırılan
eseri niye restore edip geri takmamışlar. Bu soruların cevabı verilmeli.”
‘Restorasyon değil, maskaralık’
Prof. Dr. Oktay Aslanapa: Restorasyorlar, hem de Topkapı Sarayı gibi tarihî
öneme haiz yerlerin restorasyonları sanat tarihini iyi bilen mimar ister.
Sanat tarihini bilmek yetmez, bu eserlerin kıymetini iyi bilen bir mimar olmalı.
Eğer bunlar dikkate alınmazsa bu tür maskaralıklar ortaya çıkar. Ben bu
olayın peşini bırakmaycağım.”
Zaman
|