Rodos'ta Türk mimarisi yok oluyor
1552'de Osmanlı egemenliğine
geçen Rodos Adası'nda bulunan sayısız Türk mimarlığı örneği, bugün
bakımsızlık ve ilgisizlik sonucu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
''Abdül Celil Bey'' , ''Dolaplı Alemnak'' , ''Yeniceli'' , ''Kadı'' , ''Sıkıntı''
mescitleri; ''Demirli'' , ''Enderun'' , ''Murat Reis'' , ''İbrahim Paşa''
camileri... Bunlar, Osmanlı egemenliği döneminde kiliseden dönüştürülen
ya da yeni yapılan tarihi eserlerin birkaçı. Adadaki 20'nin üzerinde cami ve
mescit ya onarım nedeniyle kapalı ya da çürümeye bırakılmış. Yalnızca
İbrahim Paşa Camisi, geçen ramazan ayında toplam 20 gün ibadete açılmış.
Oysa AB bu anıt mimari yapıtların korunması için para yardımı yapıyor. 8
milyon drahmiyi bulan yıllık onarım giderinin yüzde 75'i AB kaynaklarından
karşılanırken, yüzde 25'ini Yunanistan hükümeti veriyor.
Rodos'ta, en bakımlı Türk mimari yapıtı, Hafız Ahmet Ağa'nın yaptırdığı
ve onun adıyla anılan kütüphane. Özel bir vakıf tarafından korunan kütüphanede
2500 kitap bulunuyor. Kentin merkezinde, valilik ile belediye arasında bulunan
Murat Reis Camisi'yse tam bir bakımsızlık örneği. Cami'yle, yıllardan
beri, yaşları 70'in üzerindeki, çok güç koşullarda yaşadıkları gözlemlenen
Şaban ve Süheyla Kargınlıoğlu ilgileniyor. Şaban Kargınlıoğlu, ''Biz de
ölürsek kim bakacak buraya. Artık yıkılır, yok olur'' diye yakınıyor.
Rodos Kalesi içinde, artık sayıları çok azalmış Türklerle konuşuyoruz.
Kesinlikle adlarının yazılmasını istemiyorlar.
Adadaki değişimin Türkler aleyhine işlediğini vurgulayarak, İsveçliler,
Norveçliler için düzenlenen kursların, kendileri için özellikle açılmadığını
söylüyorlar. Rodos Belediye Başkanı Yorgos Gianapoulas ise bütün tarihi
yapıları restore ettiklerini savunarak ''Bu binalar, restorasyonlar bitince açılacak.
Merak etmeyin, bunu sadece siz değil, AB de istiyor''diyor.
Cumhuriyet
|