Hayır amaçlı konutlar
Çekül
Vakfı'nın Beyoğlu'ndaki binasının önündeyiz. Binanın devasa demir kapısında
çalacak bir zil bulamayınca, kapı tokmağına yöneliyoruz. Eski usul, kapıya
ardı arkası kesilmeden vuruyoruz. Duyan da yok, açan da. Burası, çağımızın
teknoloji harikası plazalarından çok farklı. İçeriye girdiğimizde bunu
daha iyi anlıyoruz. Sadece kapı değil, içeridekilerin uğraş ve amaçları
da 2000'li yıllara çok uzak.
Anahtar kelimeleri, günümüzde sadece vakıflara
özgü olan 'yardımlaşma' ve 'gönüllü çalışma.' Bu amaca hizmet eden Çekül'ün
gündemindeki yeni proje ise, Beriköy 'Yaşayan Toplum.' MIT (Massachusetts
Institute of Technology) Üniversitesi, HFHI (Habitat for Humanity
International) ile Çekül'ün ortaklaşa yürüttüğü Beriköy 'Paylaşan
Toplum' projesi ile depremde evini kaybeden 50 aile için bir yaşam alanı
kurulması hedefleniyor.
Projenin fikir babaları, MIT'de Mimarlık Profesörü olan Jan Wampler ve
onun iki eski öğrencisi Rukiye Devres Ünver ile Barbra M. Brady. Wampler daha
önceden de, Çin, Pakistan, Hindistan, Honduras ve Kosta Rika gibi dünyanın
farklı ülkelerinde, toplumsal yaşama alanı çözümlerinin üretildiği
seminerler düzenlemiş. Bakın Beriköy fikri nasıl doğmuş...
Massachusetts'tan Adapazarı'na
Türkiye'de de toplumsal bir yaşama alanı yaratma peşinde olan Wampler,
Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu'na doğuda bir yerleşim bölgesi oluşturmaya
yönelik bir öneri götürür. Ancak tam bu sırada, Türkiye 17 Ağustos
depremiyle sarsılır ve projenin odak noktası Erzincan'dan Adapazarı'na
kayar. Wampler'la beraber, projenin gönüllü koordinatörleri Ünver ve Brady,
hükümete deprem bölgesi için bir pilot proje yaratma önerisinde bulunurlar.
Wampler, bir grup öğrencisiyle beraber Türkiye'ye gelir; Adapazarı'na
gidip orada yaşayan insanlarla konuşur. Ardından, ekibiyle beraber, projeyi
insanların yoksulluk nedeniyle sağlıksız ve kötü koşullarda yaşamasına
engel olmak ve dünya çapında evsizlik sorununa çözüm bulmak için çalışan
sivil toplum örgütü HFHI'a götürür ve yardımını ister. HFHI projeyi
inceleyip uygun bulur. Yabancı vakıflar burada yasal olarak çalışamadığından,
HFHI birlikte çalışabileceği bir ortak arar ve en sonunda Çekül ile anlaşır.
Wampler'ın tasarladığı projenin yasal sorumlusu da Çekül olur.
Beriköy'de oturacak aileler seçilmeden önce tüm prefabrik siteler gezilir
ve proje halka duyurulur. Yalnız, projede yer almak isteyen depremzedelerin ev
sahibi olmaması ve ayda en az 250 milyon TL kazandığı bir işte çalışması
şart koşulur. 950 aile müracaat eder. Proje ekibi başvuru formlarının içinden
çıkamayınca, Sakarya Üniversitesi'nin yolunu tutar. Üniversitenin Sosyoloji
Bölümü öğrencileri, aralarında bu projeyle ilgilenen bir ekip kurarlar.
Hali hazırda ev sahibi olan 550 aile doğrudan elenirken; geri kalan 400 aileye
yeni bir anket formu dağıtılır. Yapılan puanlama ve mülakat sonucu 50
asil, 19 yedek aile seçilir. Proje ekibindekiler, bu yola başvurmalarını
"Matematiksel bir seçim yapmalısınız ki, niye sizin seçildiğinizin ve
başka birisinin seçilmediğinin cevabını verebilesiniz," diye açıklıyorlar.
Bu arada 18 dönümlük arsasını vakfa bağışlayan Sapancalı bir hayırsever,
arazisini geri almak isteyince, yeni bir arsa bulunana dek projeye ara verilir.
2002'nin Eylül ayında yeni bir arazi bulunca, seçilen ailelere ulaşmaya çalışırlar.
Ancak bu süre zarfında kimi ailelerin hiçbir not ya da telefon numarası bırakmadan
taşındığı, kimilerinin bu arada ev aldığı, Valilik ve Tapu İdaresi'nin
yardımı sonucunda ise, kimilerinin beyanlarının doğru olmadığı anlaşılır.
Bazı aileler de, yeni arsanın yeri şehir merkezine 15 - 20 dakika uzaklıkta
olduğu için, ulaşımda zorlanacakları gerekçesiyle projeden cayarlar. Çekül,
şimdi 49 aile ile yoluna devam ediyor.
Depremzedelere taksitle ev
Bu evler ailelere bağışlanmıyor, hiç kâr payı olmadan 20 yıl vadeyle satılıyor.
Aileler 20 yıl kira öder gibi yaşıyor, bu sürenin sonunda oturdukları evin
sahibi oluyorlar. Bir de, evlerinin yapımı esnasında toplam 500 saat gönüllü
çalışmaları gerekiyor. İstanbul ve civarındaki kuruluşlardan kişiler de
burada gönüllü olarak çalışabiliyor. Citibank çalışanları bir hafta
sonunu rezerve etmişler bile.
Tüm dünya çapında kişilerin gönüllü çalışması ve ödemelerin
faizsiz olması aslında HFHI'ın da felsefesi. HFHI'ın projenin başlangıcında
yaptığı 100 bin dolarlık bağış ancak proje, ofis ve araştırma gibi
genel giderleri karşılamaya yetmiş. Projenin tamamlanması için toplam bir
buçuk milyon dolar gerekiyor. Vakıf, haliyle kimseye bir buçuk milyon dolarlık
bir teklif götürmüyor; herkesten para almak için de saldırmıyor. "Bu
kişiden para alırsak, Çekül'e ya da projeye zarar gelir mi?" diye düşünüp,
teklif götürdükleri kişiler konusunda seçici davranıyorlar. "Diyelim
ki kaçakçı ya da uyuşturucu satıcısısınız. Sizden para istemek ne kadar
doğru olur ki? Haydi silah satıyorsanız neyse, en azından verginizi
veriyorsunuz," diyorlar.
10 Aralık 2002 tarihinde yaptıkları müzayededen ellerine 40 milyar TL geçmiş.
Bu, onların tahmin ettiğinden daha büyük bir rakam olduğu için hem şaşırmış,
hem de mutlu olmuşlar.
Her şeyden önce sosyal merkez
Beriköy'ün temelleri 11 Haziran'da atılacak ancak şu an paraları, sadece
üç binayı tamamlamaya yetiyor. Burayı bir an önce tamamlayıp, bu yıl içerisinde
12 ailenin taşınmasını sağlamayı hedefleyen ekip, "Bu parayı
harcamadığımızı ya da nereye harcadığımızı insanlara göstermemiz
gerekiyor," diyor.
Çok geçmeden sosyal merkezi inşa etmek istiyorlar ki, eğitimler başlasın.
Sosyal merkezin içinde kütüphane ve kafe dışında, ev kadınlarının çeşitli
hobiler edinip kendilerini geliştirebilecekleri bir atölye de yer alacak.
Burada, ev kadınlarının, kilim dokuma ya da çorap örme gibi kimi beceriler
edinip vakitlerini değerlendirmesi, bu sayede de aile bütçesine katkıda
bulunması hedefleniyor.
Beriköy'de üç tip ev yapılacak. Dört kişilik aileler için 70 metrekarelik
iki oda bir salon; daha kalabalık olanlar için 90 metrekarelik üç oda bir
salon; yetişkin çocukları olanlar için ise 78 metrekarelik üç oda bir
salon evler mevcut. Prefabrik evlerde yaşayanlar, bahçe işleriyle uğraştığı
için, Beriköy'deki evlerin ön ve arkasına ailelerin ekip biçeceği
alanlar yapılacak. Ön taraf çiçek, arkası ise sebze ekilecek şekilde
tasarlanmış. Ayrıca, boş kalan arazilerde tarım yapılabilecek. Araziye 500
metre uzaklıktaki okulun yanında, Söğütlü'de bir lise, bir de Hollandalılar'ın
yaptığı prefabrik ilköğretim okulu var.
Bu projenin arkasında sadece gönüllüler var. Türkiye'de ilk defa bu ölçekte
bir proje bu kadar az sayıda ve popüler olmayan insanla hayata geçiriliyor. Eğer
başarılı olursa, başkaları için bir örnek teşkil edeceğine kuşku yok.
Tamamen yardımlaşma ve paylaşım üzerine kurulu projenin, sonuna kadar böyle
kalması hedefleniyor. Kendilerini 'bu projenin işçisi' diye tanımlayan ekip,
bu tarz bir girişimin şartlara rağmen Türkiye'de ilk defa gerçekleştirildiğini
söylerken, projeyi tamamlamak için insanların güvenini kazanmak
istediklerini belirtiyorlar.
Sponsorlar
Projenin lider sponsoru JTI Tütün Ürünleri Sanayi. Ev sponsorları ise, New
York'taki Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, Citibank Türkiye, New
York'taki Amerikan Musevi Dünya Servisi ve Yunanlı Papalexoupoulos Ailesi. İzolasyon
sponsoru ise Dow Türkiye.
Yunanlı Theodore Papalexopoulos, bu projeyi Rukiye Devres Ünver'den duymuş.
Yunan Endüstrileri Birliği'nin altı yıl boyunca başkanlığını yapan
Papaleuxopoulos, aynı zamanda Yunan-Türk Meslek Birliği'nin 1988 yılındaki
kurucusu. O günden bu yana Yunan-Türk komite ve forumlarında görev alıp iki
ülkenin ilişkilerini geliştirecek her türlü etkinlikte aktif rol oynamış.
Bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Yunanlı işadamının Beriköy
Projesi'ni desteklemesine şaşmamak gerek. Papaleuxopoulos, bu projeyi Türkiye
ile Yunanistan'ın ilişkilerini geliştirmeye yönelik çalışmalarının bir
uzantısı olarak olduğu gibi, sosyal sorumluluk ve dayanışmanın iyi bir örneği
olarak görüyor.
Radikal
|