'Başka Boğaz yok!'
Bu yıl altıncısı yapılan Arnavutköy Şenliği, önceki yıllara oranla
daha kalabalık ve renkliydi. Üçüncü köprünün Arnavutköy'e de, başka
bir yere de yapılmasına karşı çıkanlar oradaydı.
Sadece kendi semtleri için değil, dünyanın sayılı güzellikleri arasında
yer alan İstanbul Boğazı'nın köprü mezarlığına dönüşmemesi için mücadele
veren Arnavutköylüler, bu yıl altıncı kez bir araya geldi. Arnavutköylülerin
amaçları belliydi. Isıtılıp ısıtılıp sürekli gündeme getirilen üçüncü
köprüye karşı mücadelelerinin bitmediğini herkese, tüm yetkililere göstermek.
Üstelik, köprüye karşı çıkışlarını bir şenliğe dönüştürerek, mücadele
ruhunu sürekli kılmak.
Sanatçılardan destek
Arnavutköy Şenliği'ne katılanlar, Marmara Denizi'nin maviliğine, Arnavutköy'ün,
dahası Boğaz'ın güzelliğine bakıp şarkılarla coşarken, mücadelenin meşruluğunu
bir kez daha gözler önüne serdi. Arnavutköy Semt Girişimi'nin düzenlediği
şenlik, bu yıl daha bir renkliydi, kapsamlıydı.
Sanatçı yoğunluğunun yanı sıra İstanbul'un pek çok semtinden
gelenlerin yarattığı kalabalık görülmeye değerdi. Önceki yıllarda olduğu
gibi yine standlar kurulmuştu. Ne arasanız vardı standlarda. İncik-boncuk,
gecelik, şapka, plaj setleri, sepetler, zeytinyağlı yemekler, daha neler
neler...
Nostalji de yok değildi. Pamukşekeri ve seyyar şerbetçiler de yerlerini
almıştı. Hava çok sıcak olsa da mücadele coşkusu baskın çıktı, hiç
kimse sıcağa yenilmedi.
Reyhan Karaca, Murat Başaran ve Bulutsuzluk Özlemi'nin şarkıları ta karşı
yakaya kadar ulaşırken, yoldan geçenlerin kornalı desteği, otomobil ve inşaat
şirketleri dışında kimsenin bu köprüyü istemediğini kanıtlıyordu
adeta.
76 günlük iş kaybı
'Deprem profesörü' olarak anılan Prof. Dr. Ahmet Ercan'ın verdiği bilgiler
bunu doğrular nitelikteydi. Her gün bir yakadan ötekine geçen insanlar yılda
76 günlük iş kaybına neden oluyordu ki, bunun bedeli 1.2 milyar dolardı.
Köprü yerine tüp geçit yaparsanız, bu zaman kaybı ortadan kalkacak ve
1.2 milyar dolar devlet kasasında kalacak. Akaryakıta harcanan para yıllık 1
milyon dolar, köprüye verilen geçiş ücreti ise 500 milyon dolardı. Ve
Ercan'a göre bunlarla 2 bin 500 depreme dayanıklı konut yapılabilirdi.
Köprünün ayağını vurun!
Semtin dört bir yanına asılan dev pankartlarla '3. köprüye dur' denilirken,
şenliğin yapıldığı Arnavutköy İskele Meydanı'nda bir bölüm dikkat çekiyordu.
3. köprünün temsil edildiği bir fotoğrafın altında, 'Köprünün ayağını
üç kez vurana kutu meşrubat' yazılıydı.
Anonslarla katılımcılar buraya davet edildi. Kürsüden sık sık yükselen
seslerden biri de, köprüye karşı önerilen tüp geçitle ilgiliydi. Ne tüp
geçit doğaya zarar veriyordu, ne başka Boğaziçi vardı. Şenliğe gelenlere
beyaz eldivenler dağıtılarak, temiz toplum özlemi de dile getirildi.
Radikal
|