Işıkara: "Türkiye Afet Yönetimi
Stratejisi" mutlaka oluşturulmalı
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ile TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası
tarafından ortaklaşa düzenlenen "İçbatı Anadolu (Eskişehir Civarı)
Depremselliği ve Jeofizik" konulu konferansta, bölgenin deprem yapısı,
deprem öncesi- sonrası yapılması gerekenler ve jeoloji mühendisliği gibi
konular ele alındı.
Toplantının açılışında konuşan TMMOM Jeofizik Mühendisleri Odası Yönetim
Kurulu Genel Başkanı Uğur Gönülalan, doğal afetler nedeniyle olan can kayıpları
ve yapısal hasar istatistiklerinde en büyük payın depreme ait olduğunu
vurguladı. Gönülalan, "bu pay tüm afetler nedeniyle uğranılan kayıbın
3'te 2'si civarındadır. Ülkemizde afet ile deprem eş anlamlıdır ve Türkiye
deprem bölgeleri haritasına göre ülkemiz nüfusunun yüzde 70'i birinci ve
ikinci derece deprem bölgelerinde yaşamaktadır. Bu alanlar ülke yüzölçümünün
yüzde 66'sını kaplamaktadır" dedi.
Depremlerde yılda ortalama bine yakın can kaybı ve 5 bin 300'e yakın yapının
yıkıldığını söyleyen Gönülalan, şöyle konuştu: "Son 60 yıllık
istatistikler, doğal afetlerin neden olduğu doğrudan ekonomik kayıpların yıllık
GSMH'nın yüzde 1'i olduğunu göstermektedir. Bu kayıplara stok, üretim ve
pazar kayıpları ile işsizlik, fiat artışları vb. dolaylı kayıplar
eklendiğinde, toplam ekonomik kayıplar GSMH'nin yüzde 3-4'üne kadar ulaşmaktadır."
Toplantıda konuşan Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Ahmet Mete
Işıkara, Ülkede nasıl bağımsız ve değişmeyen bir "Ulusal Dışişleri
Stratejisi ve "Milli Savunma" stratejisi varsa afetler konusunda da
bir "Türkiye Afet Yönetimi Stratejisi"nin oluşturulması ve bunun
bir devlet politikası olarak benimsenmesi zorunluluğuna vurgu yaptı. Işıkara,
Türkiye'de her yıl bir kere aletsel büyüklüğü 6,3 veya daha büyük bir
deprem meydana gelme olasılığının yüzde 63 olduğunu söyledi.
Işıkara, "Deprem riski açısından ortalama yılda bir kere milli bütçemizin
onbinde 7'sini ve her 10 yılda bir kere yüzde 3 'ünü sadece deprem sonrası
konut yapımı için ayırmamız ihtimali yüzde 63'tür" diyerek sözlerini
söyle sürdürdü: "Depremlerde ölüm riski ülkemizde çok büyük
boyutlardadır. Depremin meydana geldiği yerlerde her 10 yılda bir kere 900
ile 8000 arasında can kaybı olma ihtimalide yüksektir. Ancak bu rakamlara son
Kocaeli- Gölcük ve Düzce depremleri dahil değildir. 1992'den 2002'ye geldiğimiz
zaman, bu 10 senelik sürede ülkemizin 7 önemli bölgesi deprem yaşamıştır.
Depreme karşı mutlaka tedbir almak zorundayız."
Dünya
|