reklam

10 Haziran 2003 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Beyoğlu'nun arka yüzü çöküyor

Beyoğlu'nun görünen yüzü İstiklal Caddesi'ndeki binalar onarılıp boyanırken Tarlabaşı'ndakiler mühürlenip kaderine terk ediliyor

Tarlabaşı'nın birbirine benzeyen sokaklarında dolaşıyoruz. Camı çerçevesi olmayan yapıların arasına sıkışmış tek tük bakımlı binaların pencerelerinde sardunyalar, fesleğenler ve bir de meraklı çocuk gözleri karşılıyor bizi. Kadınlar ağızlarında sigara evlerinin önüne serdikleri halılarını yıkıyor, yorgan pamuklarını havalandırıyor. Önünden geçerken bile korktuğumuz binalarda oturan yaşlı kadınlar el sallıyor. Binaların yıkılma tehlikesinden söz açılınca 'Allah büyük' diyorlar. Kimi ikinci derece tarihi eser kimi de yalnızca eski olma özelliği taşıyan bu binaların çoğu sahipsiz. 

Çeşitli nedenlerle ülkeyi terk eden azınlıkların geride bıraktığı 18'inci ve 19'uncu yüzyıla ait binalar bugün Beyoğlu Belediyesi'nin başına dert olmuş. Bir de çok varisli binalar var ki onlarla başa çıkmak tam bir hüner işi. Çünkü aralarında 150 varisli olanlar bile var. Binaların yeni sakinleri ise yoksul Romanlar, Afrikalılar, tinerciler ve Doğu'dan göçenler. Çoğu oturulamaz durumdaki, mühürlü 500 binaya yerleşenler uyarılara aldırmadıkları gibi çalışma yapmak isteyen belediye mimarlarına da şiddet uyguluyor. Belediye yaşamaya uygun olmayan binalar için tebligatta bulunuyor, savcılığa bildiriyor ama sonuç elde edilemiyor. Çünkü belediyenin bu binalara sahip çıkma yetkisi yok.

Geçen yıl çöken eski bir binanın altında kalarak can veren çocuklara rağmen Beyoğlu Belediyesi ve Anıtlar Üst Kurulu bürokratik engeller ve parasızlık gibi nedenlerle binaları şimdilik kaderine terk etmiş. 'Güzel Beyoğlu Projesi' ile İstiklal Caddesi'nin çehresini değiştiren belediye henüz Tarlabaşı'nda ciddi bir çalışma başlatamamış. Nedeni ise parasızlık. 2. derece tarihi eser olan binalardan bin kadarı kullanılamaz durumda. Bina sahipleri ortada olmadığı için röleve işlemi belediyeye kalmış. Beyoğlu Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a göre binaların yoksul sahiplerinin röleve çalışmalarını yapmaları zor, çünkü Anıtlar Üst Kurulu'nun şartları çok ağır.

Topbaş'a Tarlabaşı'ndaki eski binaların durumunu sorunca 'Bir sor bin ah işit' misali başlıyor anlatmaya: 'Bu yapılarla ilgili çalışmalarımız var ama belediyenin röleve çalışması yapması için bütçesi kısıtlı. Ancak bu projeler hazırlanmadan Anıtlar Üst Kurulu çalışma yapmamıza izin vermiyor. Bürokrasi de işin cabası. Kurul da kendine göre haklı, uyması gereken yasalar var. Bu yapıların yıkımı için de Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu röleve çalışması istiyor' diyor. Diğer taraftan İstanbul 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Özer Erenman ise belediyenin 'parasızlık' mazeretine kızgın: 'Binaların röleveleri çıkarılmalı ki, kurul da restorayon kararını verebilsin. 

Ben restorasyon yapmaya bütçesi müsait olmayan kişiler için kurulan Mimarlar Odası'nın kolaylık göstermesini önermiştim ama bir gelişme olmadı. Belediyenin kaynakları var. Ramazan çadırı yerine binalara yatırım yapsınlar. 'Kurul çivi bile çaktırmıyor' diyorlar, bu binalara doğru yaklaşmak için binalar ile ilgili belge görmek istiyoruz. Bu ihmalden belediye sorumlu' diyor. Beyoğlu Belediyesi ile çalışan mimarlarla konuştuğumuzda ise çözümsüzlük yumağı büyüyor. Mimarlar restorasyon çalışmaları ile birlikte bölgede sosyal kalkınma olacağını söylüyor. Konu kayıt dışı ekonomiye gelince ise suskunlaşıyorlar. Çünkü ilçedeki pilavcılar, çiçekçiler Tarlabaşı'nda gruplaşmış. Kendi memleketinden olmayanı aralarına almıyorlar.

Tarlabaşı'nda da Balat'ta olduğu gibi yurtdışından maddi destek sağlanması düşünülmüş ancak onlar da röleve çalışması istemiş. Bir binanın röleve çalışması ise 10 milyar lira civarında. Ancak Tarlabaşı için gerçekleşen olumlu bir gelişmeyi Beyoğlu Belediye Başkan Danışmanı Tülin Ersöz anlatıyor: 'Brezilya'da bulunan Sao Paulo Üniversitesi, İtalya'dan Torino Teknik Üniversitesi, İTÜ ve Beyoğlu Belediyesi işbirliği içerisinde. Brezilyalı bir öğrencinin Türkiye'ye turist olarak gelmesi ve Tarlabaşı'ndaki Çukur bölgesini Brezilya'da bulunan bir bölgeye benzetmesi sonucunda işbirliği başladı. Şimdi yaklaşık iki senedir öğrenciler bir araya gelip Tarlabaşı için projeler üretiyor.'
Akşam

 

Haziran 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29

30

diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Ayşe Orbay 18 Şubat 2003  günü Diyalog bölümümüze konuk oldu.

Ayşe Orbay hakkında daha fazla bilgi edinmek için  tıklayın. 

Diyalog buluşmasını soru cevap şeklinde okumak için  buraya tıklayın...


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz