Beyoğlu'nun arka yüzü çöküyor
Beyoğlu'nun görünen yüzü İstiklal Caddesi'ndeki binalar onarılıp
boyanırken Tarlabaşı'ndakiler mühürlenip kaderine terk ediliyor
Tarlabaşı'nın birbirine benzeyen sokaklarında dolaşıyoruz. Camı çerçevesi
olmayan yapıların arasına sıkışmış tek tük bakımlı binaların
pencerelerinde sardunyalar, fesleğenler ve bir de meraklı çocuk gözleri karşılıyor
bizi. Kadınlar ağızlarında sigara evlerinin önüne serdikleri halılarını
yıkıyor, yorgan pamuklarını havalandırıyor. Önünden geçerken bile
korktuğumuz binalarda oturan yaşlı kadınlar el sallıyor. Binaların yıkılma
tehlikesinden söz açılınca 'Allah büyük' diyorlar. Kimi ikinci derece
tarihi eser kimi de yalnızca eski olma özelliği taşıyan bu binaların çoğu
sahipsiz.
Çeşitli nedenlerle ülkeyi terk eden azınlıkların geride bıraktığı
18'inci ve 19'uncu yüzyıla ait binalar bugün Beyoğlu Belediyesi'nin başına
dert olmuş. Bir de çok varisli binalar var ki onlarla başa çıkmak tam bir hüner
işi. Çünkü aralarında 150 varisli olanlar bile var. Binaların yeni
sakinleri ise yoksul Romanlar, Afrikalılar, tinerciler ve Doğu'dan göçenler.
Çoğu oturulamaz durumdaki, mühürlü 500 binaya yerleşenler uyarılara aldırmadıkları
gibi çalışma yapmak isteyen belediye mimarlarına da şiddet uyguluyor.
Belediye yaşamaya uygun olmayan binalar için tebligatta bulunuyor, savcılığa
bildiriyor ama sonuç elde edilemiyor. Çünkü belediyenin bu binalara sahip çıkma
yetkisi yok.
Geçen yıl çöken eski bir binanın altında kalarak can veren çocuklara
rağmen Beyoğlu Belediyesi ve Anıtlar Üst Kurulu bürokratik engeller ve
parasızlık gibi nedenlerle binaları şimdilik kaderine terk etmiş. 'Güzel
Beyoğlu Projesi' ile İstiklal Caddesi'nin çehresini değiştiren belediye henüz
Tarlabaşı'nda ciddi bir çalışma başlatamamış. Nedeni ise parasızlık.
2. derece tarihi eser olan binalardan bin kadarı kullanılamaz durumda. Bina
sahipleri ortada olmadığı için röleve işlemi belediyeye kalmış. Beyoğlu
Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a göre binaların yoksul sahiplerinin röleve
çalışmalarını yapmaları zor, çünkü Anıtlar Üst Kurulu'nun şartları
çok ağır.
Topbaş'a Tarlabaşı'ndaki eski binaların durumunu sorunca 'Bir sor bin ah
işit' misali başlıyor anlatmaya: 'Bu yapılarla ilgili çalışmalarımız
var ama belediyenin röleve çalışması yapması için bütçesi kısıtlı.
Ancak bu projeler hazırlanmadan Anıtlar Üst Kurulu çalışma yapmamıza izin
vermiyor. Bürokrasi de işin cabası. Kurul da kendine göre haklı, uyması
gereken yasalar var. Bu yapıların yıkımı için de Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu röleve çalışması istiyor' diyor. Diğer taraftan İstanbul 1
Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Özer Erenman
ise belediyenin 'parasızlık' mazeretine kızgın: 'Binaların röleveleri çıkarılmalı
ki, kurul da restorayon kararını verebilsin.
Ben restorasyon yapmaya bütçesi müsait olmayan kişiler için kurulan
Mimarlar Odası'nın kolaylık göstermesini önermiştim ama bir gelişme olmadı.
Belediyenin kaynakları var. Ramazan çadırı yerine binalara yatırım yapsınlar.
'Kurul çivi bile çaktırmıyor' diyorlar, bu binalara doğru yaklaşmak için
binalar ile ilgili belge görmek istiyoruz. Bu ihmalden belediye sorumlu' diyor.
Beyoğlu Belediyesi ile çalışan mimarlarla konuştuğumuzda ise çözümsüzlük
yumağı büyüyor. Mimarlar restorasyon çalışmaları ile birlikte bölgede
sosyal kalkınma olacağını söylüyor. Konu kayıt dışı ekonomiye gelince
ise suskunlaşıyorlar. Çünkü ilçedeki pilavcılar, çiçekçiler Tarlabaşı'nda
gruplaşmış. Kendi memleketinden olmayanı aralarına almıyorlar.
Tarlabaşı'nda da Balat'ta olduğu gibi yurtdışından maddi destek sağlanması
düşünülmüş ancak onlar da röleve çalışması istemiş. Bir binanın röleve
çalışması ise 10 milyar lira civarında. Ancak Tarlabaşı için gerçekleşen
olumlu bir gelişmeyi Beyoğlu Belediye Başkan Danışmanı Tülin Ersöz anlatıyor:
'Brezilya'da bulunan Sao Paulo Üniversitesi, İtalya'dan Torino Teknik Üniversitesi,
İTÜ ve Beyoğlu Belediyesi işbirliği içerisinde. Brezilyalı bir öğrencinin
Türkiye'ye turist olarak gelmesi ve Tarlabaşı'ndaki Çukur bölgesini
Brezilya'da bulunan bir bölgeye benzetmesi sonucunda işbirliği başladı. Şimdi
yaklaşık iki senedir öğrenciler bir araya gelip Tarlabaşı için projeler
üretiyor.'
Akşam
|