François Miron Sokağı Hüseyin Paşa
Yalısı
Fransa, altmış milyon nüfusu ve her yıl ülkeyi ziyaret eden 70 milyon
turisti ile yeryüzünün en büyük turizm ülkesi, turizm pastasından arslan
payını da Paris alıyor.
''Işıklar Kenti'' , kültürel ve sanatsal etkinlik açısından çok
zengin.
Şu anda, Magrit retrospektif sergisi yeni bitti. Chagal 'inki 23 Haziran'a
kadar sürüyor. Louvre'da Leonardo da Vinci 'nin çizimleri, Beaubourg'da
Pierre Henri Lartigue retrospektifi ve Brancusi, Luxembourg Sarayı'nda Gaugin
vb. aynı anda sergileniyor.
Sanatın, tarihin, doğal çevrenin korunmasına büyük özen gösteriliyor.
Her şeyden önce, Parisliler için... Ama turisti çeken etkenlerden biri de
bu.
Devrim öncesi burjuvaların semti olan, Marais'de François Miron Sokağı'ndaki
iki bina 14. yüzyıldan kalma. Hem bakım ve onarım ile ayakta duruyorlar, hem
de alt katları restoran olarak kullanılıyor.
Zaten salt koruma için koruma olmuyor. Korunmaya alınmış binayı, ancak
ona bir işlev verebilirseniz koruyorsunuz.
Fransa'nın tarihine aşina olanlar, Paris'in çoğu bölgesinin örneğin
Marais'nin birçok yıkım gördüğünü bilirler, devrim sırasında birçok
yer yıkılmış, 1830 ayaklanmasında, yine yıkımlar yaşanmış, Paris Komünü
sırasında şu sırada belediye sarayı olarak kullanılan ve ilk şekliyle
1357'de yaptırılan bina da yakılmış.
Ama Fransızlar, yakılanı yeniden yapmak, onarmak ve korumak konusunda
titizler.
İstanbul'un kesintisiz tarihi Paris'ten daha eski. Ama tarihi korumak, doğayı
kollamak gibi bir çabamız yok çok şükür!...
Boğazı'n en eski binası Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı'nın her önünden
geçişimde, yüreğim sızlıyor, canım yapı, gözlerimizin önünde göçtü
göçecek.
Yetkililer, umursamaz bir tutum içindeler.
Kente gönül vermiş bilim adamlarımız ise Yapı dergisinin haziran ayında
çıkan, ''Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı Kamulaştırılarak Yaşatılmalı''
başlıklı bir bildiri yayımladılar. Birlikte okuyalım:
''Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı hızla yok olmaktadır. Birkaç yıl içinde
bütünüyle ortadan kalkacağı kesindir..hiçbir çözüm üretilmediğini üzülerek
görüyoruz.
Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı mimarlık mirasımızın en değerli ve
korunup gelecek kuşaklara aktarılması kesinlikle zorunlu yapıtlarından
biridir.
- Padişah 2. Mustafa döneminde sadrazamlık yapmış, Köprülü Hüseyin
Paşa tarafından yaptırılan yalı 1699'a tarihlenmektedir. Osmanlı tarihinin
önemli bir kişisine ait olup önemli tarihsel olaylara tanıklık etmiştir.
Osmanlı tarihinin bugün Boğaz'da varlığını koruyan sultan saraylarından
da yaşlı bir tanığıdır.
- ...Boğaziçi'nin özgün yapıları olan yalılar yalnız Türk mimarlığı
değil, dünya mimarlığı açısından da özel yapılardır. Amcazade Hüseyin
Paşa Yalısı bu yapı grubunun en eski ve özgün örneğidir.
- ....Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı ahşap mimarinin yalnızca Boğaziçi'nde
değil bütün Anadolu'da ayakta kalabilmiş olan en eski örneklerinden
biridir...''
Altında, Prof. Dr. Doğan Kuban, Prof. Hande Suher, Prof. Esat Suher, Prof.
Yıldız Sey, Prof. Feridun Çılı, Prof. Nuran Zeren Gülersoy, Prof. Mete
Tapan, Prof. Ünal Yücel, Dr. Doğan Hasol' un da imzası bulunan bildiri daha
uzuyor.
Önerilen, onarılması ve korunması güç olan ve şu anda ölüme terk
edilmiş görünen bu tarihi yapının bu amaçla kamulaştırılması, onarımına
başlanmasıdır. Üniversitelerin araştırmacıları bu konuda her türlü
desteği vereceklerdir.
Bunlardan mutlaka yararlanmak gerekmektedir. Ayrıca, yıllar süren ihmal
sonucu, yapının tarihsel ve mimari karakterini oluşturmakta büyük payı
olan çeşitli parçalar çalındığından, bunların bulunması, toparlanması,
onarılarak yapı içinde yerlerini almaları için gerekli çabanın gösterilmesi
de istenmektedir.
Paris'in ve Fransa'nın yetkilileri bir taşın bile üzerine titriyorlar.
Bizim ''muhafazakârlarımız'' ne yapıyorlar?
Tarihi değerlerine bigâne alaturka muhafazakârlık ne menem bir şey ola
ki?...
Cumhuriyet
|