reklam

25 Haziran 2003 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Doğa hakları

Ormanları yağmalasak da mı satsak yoksa satmadan mı yağmalasak... Orman yüksek mühendisi Turhan Günay , "Ormancılığımızın Tarihçesine Kısa Bir Bakış"ta acı gerçeği açıklıyor: 1839 Tanzimat Fermanı öncesinde Osmanlı'nın ormanlar ve orman ürünleri konusunda belli bir politikası ve yasal düzenlemesi yok...

Orman denince akla tersanede gemi yapmak için, kereste ve sobada yakmak için odun geliyor...

Osmanlı'da Ticaret Nezareti'ne bağlı ilk Orman Müdürlüğü, 1840'ta kuruluyor... Fransa'dan iki uzman getiriliyor ve hem ormanların korunması hem de keşfedilmesi çalışmalarına başlanıyor...

Ormanlara verilen gerçek değer cumhuriyetle kendini gösteriyor... Hatta daha Kurtuluş Savaşı yıllarında Orman ve Maadin Umum Müdürlüğü kuruluyor...

Günümüzde ise ormanlar gibi bitki alanları da yağmalanıyor.. Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın eşgüdümünde hazırlanan ve Garanti Bankası'nın katkılarıyla basılan "Türkiye'nin Önemli Bitki Alanları" çalışması "kırmızı alarm" veriyor...

Türkiye yaklaşık 10 bin doğal çiçekli bitki ve eğrelti türü ile ılıman iklim kuşağının en zengin florasına sahip bir ülke... Bunların yaklaşık üçte biri endemik tür... Yani Anadolu'ya ait... Fakat özellikle son 40 yılda hızla azalıyorlar...

Çalışmada, Türkiye yedi coğrafi bölgeye göre gruplandırılmış ve toplam 110 bin kilometre kareyi bulan 122 önemli bitki alanı üzerinde araştırma yapılmış...

Araştırmadan çıkan sonuç pek iç açıcı değil... Çok acil kaydı ile korunması istenen alanlardan birkaçı:

Kuzey Saros kıyıları, Ergene havzası, Ağaçlı kumulları, Kilyos kumulları, batı İstanbul meraları, Sahilköy Şile kıyıları, Ömerli havzası, Yeniçağa gölü, yukarı Gerede vadisi, Çoruh vadisi, Bodrum Gölköy, Dalaman ovası, Muğla Sandras dağı, Afyon Acıgöl, Antalya falezleri, Lara Perakende kumulları, Beyşehir gölü, Seyhan deltası, Ceyhan deltası, Mogan gölü, Akşehir ve Eber gölleri, Ereğli ovası, Munzur dağları, Iğdır ovası...

Tehditlere gelince: Çöp dökme... Endüstriyel kirlenme... Baraj inşaatları... Madencilik... Yoğun ziraat... Turizm yapılaşması... Ağaç kesimi... Sulak alanların kurutulması... Karayolları...

Orman yüksek mühendisi Turhan Günay, bugün batıdan gelen "siyasi" ve "insan hakları" konusundaki isteklerin yarın "çevre" ve "doğa hakları"nda yoğunlaşacağına dikkati çekiyor; bu gidişle uygar toplumlar arasındaki yerimizi almakta epey güçlük çekeceğimizi anlatıyor... Çevreyi yağmalasak da mı satsak yoksa satmadan mı yağmalasak... Bir mirasyedi mantığı ile ormanlarından çiçeklerine kadar kendimizi tüketiyoruz!

Şile'de denize girebilme özgürlüğü

Geçen cumartesi, Gazanfer Göksoy , eşiyle birlikte Şile'de Sahilköy yakınlarında denize girmeye gidiyor.... Sonrasını Gazanfer Göksoy anlatıyor:

"Sakin sayılabilecek yani 'küçük ayak parmağını çek ağzımın içinden' cinsinden değil, bir kumsal bulduk ve otomobilimizi park edip yaklaşık bir kilometre sahra gibi bir kumda yürüyüp deniz kenarına ulaştık...

Kıyıya havlularımızı serip oturacağımız sırada 25-30 metre sol tarafımızda oturanların yanından kısa şortlu ve askılı bluzlu genç bir bayan gelip bize 'Affedersiniz, ablam kapalıdır o yüzden siz daha ileri gidip oturur musunuz' dedi.

Tabii biz şaşırdık, çünkü ben üç kuşak İstanbulluyum ve köken olarak da dedelerim Makedonya'dan, eşim İstanbullu; Feneryolu'nda oturuyoruz... Bu istek bizim için çok komik bir olaydı ve ilk kez böyle bir davranışla karşılaşıyorduk...

Biz de 'Sizin ablanızın kapalı olması bizi ilgilendirmiyor, burası özgür bir ülke, biz burada oturacağız, öyleyse siz gelmeseydiniz' dedik ve yerimizden ayrılmadık...

Onlar, yanlarına gelen bir erkekle birlikte toparlanıp 500 metre ileriye gittiler...

Mustafa Kemal 'in kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti'nde bakalım daha nelerle karşılaşacağız irkilerek; merak ediyorum?"

Aman dikkat... Kumsaldaki tesettürlü kadın, Başbakan'ın eşi de olabilirdi!

Vefa
Fahrettin Altay, Kurtuluş Savaşı'nda, Afyon'un Çay ilçesini düşman işgalinden kurtaran komutandı... Adı Çay'da bir caddeye verilmişti... ANAP'lı belediye döneminde caddeden adı kaldırılmış yerine ANAP'lı bir milletvekilinin adı konmuştu... Derken devletin yaptırdığı bir ilköğretim okuluna ANAP döneminin Afyon valilerinden birinin adı verildi... Vatandaşlar da vali Tekirdağ'a gidince geçenlerde imza kampanyası başlattı... Okula Fahrettin Altay adının verilmesini istiyorlar...

Japonya'da
Arkeolog ve turist rehberi Caner Gürelliler'in bisikletiyle Japonya'yı kuzeyden güneye geçtiğini, iki ay süren gezisi boyunca karşılaştığı Japonlara bin mavi boncuk ve bin Türk bayrağı armağan ettiğini, özellikle okulları ziyaret ederek öğrencilere Türkiye'yi anlattığını ve bu tanıtım gezisinin Japonya'da büyük ilgi gördüğünü biliyor muydunuz?

Yağmur Ekim

Erdoğan: 'Yolsuzluğu yapanların damarına girdik."

Onlarda damar kalmış mıydı?

- Tüp bebekler piknik yapmış...

"Büyüyünce de mangal partisi yaparlar!"
Cumhuriyet

 

Haziran 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29

30

diğer aylar için tıklayın

Personel arayanlar, iş arayanlar, ilan vermek isteyenler, artık Arkitera Kariyer sayfalarında buluşuyor.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz