CHP yönetimi Foça'da uygarlık sınavı
verecek
Bakanlar Kurulu, Foça'da 1989'dan bu yana devam eden arkeolojik kazıları
21. 04.2003 tarihinde ''durdurma'' kararı aldı. Olayın daha üzücü boyutu
ise, bu ülkede ilk arkeolojik kazıları başlatan Atatürk'ün partisinden bir
yerel yöneticinin, bu hatalı kararı Foçalılara müjde olarak duyurması
oldu.
Antik adı ''Fokai'' olan ve 2700 yıldır bu adı değiştirmeden yaşamı
ve uygarlıkları kucaklayan Foça'da tarih bir kez daha ''risk'' altında...
Çünkü bu büyük geçmişi yıllardır araştıran ve korumaya çalışan
Prof. Dr. Ömer Özyiğit, üyesi olduğu İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan alınırken, Bakanlar Kurulu da 1989'dan bu
yana devam eden arkeolojik kazıları 21.04.2003 tarihinde ''durdurma'' kararı
aldı...
Ömer Özyiğit'in kuruldaki görevine ''bir kez daha'' son verilmesi, bu
gibi kıyımlar başka kurul üyelerinin de başına çok geldiği için, belki
de artık ''normal'' karşılanıyordur...
Ne var ki, bu kez normal olmayan ve artık ''nadir'' rastlanan uygulama, hükümetin
onca yoğun ve önemli gündeminde zaman ayırıp ''geçmişin araştırılması
dursun'' diye karar verebilmesi...
Gerçi bu işleri bilenler, bakanların öyle masa başına oturarak değil,
önlerine uzatılan çizelgedeki isimlerinin hizasını ''koridorda''
imzalayarak bu gibi ''acil'' kararları aldıklarını söylüyorlar... Foça'yı
da böyle imzalamış olsalar biler, Cumhuriyet tarihine ''uygarlık tarihine
karşı tavır alan'' bir Bakanlar Kurulu olarak geçmelerini engellemiyor...
Bu kararın imzalanmasını hükümete ''teklif eden'' Kültür ve Turizm
Bakanı Erkan Mumcu 'nun ise aynı tarih sayfasında nasıl yer alacağını
gelecek kuşaklardan şimdiden öğrenmek ne yazık ki, olanaksız...
'Lokmalı' kutlama...
Aynı süreçte bir başka ''normal olmayan'' tutum ise CHP'li Belediye Başkanı
Ali İlçan 'ın Bakanlar Kurulu kararını belediye hoparlöründen ''müjde''
şeklinde duyurup, ardından sanki bir bayrammış gibi ''lokma döktüreceğini''
ilan etmesi...
Yani, sadece AKP iktidarının ''alternatifi'' değil, aynı zamanda bu ülkede
ilk arkeolojik kazıları başlatan Atatürk 'ün partisinden bir yerel yöneticinin,
''artık tarih yok, arsa rantı var'' anlamına gelen bir çağdışı karar karşısında
adeta kendini kaybetmesi...
Şimdi denebilir ki, yakın geçmişte de bunlar yaşanmıştı.. Örneğin
Refah Partili eski Kültür Bakanı İsmail Kahraman 'ın da kazıları
durdurması, kimi ''sosyal demokratlarca'' da desteklenmişti...
Ancak, aradan geçen zaman içinde artık farklı bir bilinç yaygınlaşıyor..
O kadar ki, bazı belediyeler, kentlerinin geçmişini kurtarmak için ''Tarihi
Kentler Birliği'' ni de kurdular... Bunlar olurken, arkelojiyi gelişme önünde
hâlâ ''engel'' olarak gören ve tarihin gün ışığına çıkmasını
durduran bir anlayışı ''lokmalı şölenlerle'' kutlayabilen bir belediye yönetiminin
''olağan'' karşılanması artık mümkün değil...
''Yargıya'' rağmen...
Nitekim, Foça Çevre Dostları Derneği de işte bu değerlendirmeler içinde
''CHP Genel Başkanlığı'' na bile başvurarak şunları anımsattı:
''1997'deki durdurma yargıdan dönmüş ve kazılar yeniden başlamıştı. Şimdi
hem hükümet, hem de CHP'li belediye başkanı, hukukun çiğnenmesinde de
ittifak halindeler...''
Foçalı çevrecilerin aynı başvurularında belirttiklerine göre, yine
CHP'nin ilçe yönetimi de bu kararı desteklemekle kalmamakta, Sit alanlarının
imara açılması için belediyeye siyasi baskı yapmakta...
Yani, meclisteki kimi CHP'li milletvekillerinin etkin ve dirençli
muhalefetlerine rağmen AKP'nin ısrarla çıkarmaya çalıştığı ''imar
talanı'' yasalarına, Foçalı partilileri ve parti teşkilatları da destek
vermekte... Üstelik, AKP ilçe yönetimiyle de kol kola girerek...
Oy hesapları...
İşte bu tablo, ülkenin kültür ve çevre değerlerine karşı duyarsızlıktaki
''kutsal ittifakın'' şimde de Foça'da oluştuğunu gösteriyor.
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Tuncay Karçorlu 'nun basın
açıklamasındaki; ''Bu kararla Foça'da tarihle kentin bütünselliğini
savunan planlama çabaları da darbe yedi...'' uyarısına kimse aldırmıyor...
Çünkü, Bakanlar Kurulu, bu talihsiz kararıyla, yaklaşan belediye seçimlerindeki
AKP adayına; ''imar özgürlüğünü biz sağladık'' deme olanağı yaratırken,
CHP'li yerel kadrolar da aynı seçim sürecinde benzer söylemle oy toplamanın
hazırlığını ''lokma döktürerek'' yapıyor olmalılar...
Böylece, İ.Ö.7 yüzyılda Akdeniz'in batısına gemilerle uzanıp, şimdiki
Marsilya, Nica ve Korsiya ile Karadeniz kıyısında Samsun 'u bile kuran olan
bir Anadolu kentinin bugünkü siyasileri, kısa vadeli bir oy ve rant hesabı için
binlerce yıllık bir geçmişi adeta ''ortak düşman'' bellemişler...
Bakalım, CHP kurmayları; yine Atatürk'ün ''Türkiye Cumhuriyeti'nin
temeli kültürdür...'' sözünü bu çıkar ittifakındaki kendi üyelerine
anlatmayı nasıl başaracaklar?...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|