İstanbul bomba üstünde
414 akaryakıt istasyonu bulunan İstanbul, her an bir faciaya gebe. Belediye
ise ruhsat verme yetkisi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Bayırdırlık ve İskan
Bakanlığı'nda olduğu için istasyonları yıkamıyor
Ankara'da facianın eşiğinden dönülmesi, büyükşehirlerdeki ruhsatsız
ve kaçak benzin istasyonlarını yeniden gündeme getirdi. Kaçak istasyon
zengini İstanbul, patlamaya hazır bombadan farksız. Türkiye'nin en büyük
metropolünde, 414 akaryakıt istasyonundan 233'ü kaçak çalışıyor. Ruhsat
verme yetkisinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı'nda olması ise belediyenin elini kolunu bağlıyor. Yetkisi
bulunmayan belediye, istasyonları yıkamıyor. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Kontrol Daire Başkanlığı'nın verilerine göre, İstanbul'da, 233
istasyon, kaçak ve ruhsatsız olarak kentin göbeğinde 'cephanelik' gibi
faaliyetini sürdürüyor. Buna karşılık İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü, bugüne kadar kaçak olarak faaliyet gösteren
LPG istasyonlarından sadece ikisini kapatabildi.
Belediye çaresiz
Kaçak olan akaryakıt istasyonları, iskanları olmadığı için ruhsat da
alamıyor. LPG istasyonlarının tamamında, hukuki problem bulunuyor. Kaçak
istasyonlar hakkında, savcılıklara suç duyurusunda bulunuluyor ancak bir
sonuca ulaşılması uzun zaman alıyor.
İstasyonların hukuki olarak kaçak olmasının nedeni ise LPG Yönetmeliği'nin
Anayasa Mahkemesi tarafından 1.5 ay önce iptal edilmesinden kaynaklanıyor.
Bakanlar Kurulu'nun 12 Şubat 2002 tarihinde çıkardığı LPG Yönetmeliği,
şehir plancılarının itirazı üzerine iptal edilmişti. Yönetmelik
konusundaki karmaşa, iki bakanlığı karşı karşıya getirirken belediye
yetkilileri de 'arada kalmak'tan şikayet ediyor. Bu da İstanbul'da ruhsatlıdan
çok ruhsatsız istasyonun faaliyet göstermesine zemin hazırlıyor.
LPG Yönetmeliği'nin İmar İskan Bakanlığı tarafından çıkarılması
gerekirken Sanayi Bakanlığı tarafından çıkarılmasına itiraz ediliyor.
Ruhsatsız istasyonlarla ilgili şikayetlerden bunalan belediye yetkilileri, bu
konuda tamamen 'masum' olduklarını iddia ediyorlar. Bu tür istasyonlarda
patlama olması halinde, sorumluluğun kendilerinde olmadığını belirten
belediye yetkilileri, 'Bir an önce yönetmelik çıkarılarak, istasyonların
ruhsat sorununun çözülmesi gerekir. Böylelikle, ruhsatsızlar da kapatılabilir'
diyorlar.
Belediyeler: Suç tamamen bakanlığın
Şehir merkezleri mantar gibi üreyen ruhsatsız LPG istasyonlarıyla
'cephaneye' dönerken, belediyeler topu bakanlığa atıyor. Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Melih Gökçek'e göre bu durumun tek sorumlusu Sanayi Bakanlığı.
Eski Sanayi Bakanı Kenan Tanrıkulu'nun bu felaketlere davetiye çıkarttığını
savunan Gökçek, 'Biz her türlü önlemi zamanında alıp yönetmelik çıkartmıştık.
Ancak Sanayi Bakanlığı bunları dinlemedi. Bu olayda tek sorumlu dönemin
Sanayi Bakanı Kenan Tanrıkulu'dur' dedi. İncesu'da yaşanan LPG istasyonu
patlamasının ardından dün bir basın toplantısı düzenleyen Gökçek, bugünden
itibaren Ankara'daki sorunlu tüm LPG istasyonlarını tekrar kapatacaklarını,
ancak mahkemelerin yine yürütmeyi durdurma kararı alacaklarını belirterek,
şehir içindeki LPG ve benzin istasyonlarını şehir dışına çıkartmanın
tek yolunun yeni bir kanun hazırlamak olduğunu vurguladı.
CHP Kocaeli Milletvekili eski Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen ise Türkiye'nin
bir akaryakıt istasyonu envanteri bile olmadığına dikkat çekti. Sorunun Türkiye
genelinde yaygın olmasına, kent merkezlerinde, yaşam alanlarının hemen yanında
onlarca istasyon bulunmasına karşın Meclis'te bu dönemde sorunu vurgulayan
tek bir önerge bile verilmediğini anlatan Sirmen, 'Akaryakıt istasyonlarının
standardı, kentte nerelerde, nasıl kurulabileceği ya da şehirlerarası
yollarda hangi noktalarda olabileceklerine ilişkin yasal bir düzenleme yok'
diye konuştu.
Akşam
|