LPG İstasyonları
Kentler İçin Büyük Tehlike!
Ankara İncesu'da bulunan LPG istasyonunda meydana gelen patlamanın ardından
bir basın açıklaması yapan TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi
II. Başkanı E.Serdar Karaduman LPG istasyonlarının yer seçimi konusundaki
yasal boşluğu bir an önce doldurması gerektiğini, yerel yönetimlerin LPG
istasyonlarına yönelik denetimlerini etkinleştirmeleri gerektiğini belirtti.
"Toplumsal belleğimize kaza, doğal afet, facia kelimeleri adeta kazınarak
sorumlular, bu konulardaki sorumluluklarından kurtulabiliyorlar. 2002 yılına
kadar hiçbir izin ve denetim süreci işletilmeden açılmalarına göz yumulan
LPG İstasyonları, kentlerimizin her noktasında birer facia potansiyeli oluşturarak
bizlerle birlikte yaşamayı sürdürüyor.
Ankara’da 5 Temmuz 2003 akşamı Akaryakıt ve LPG istasyonunda yaşanan
patlama, bu sürecin insan ve çevre sağlığını açısından ne kadar
tehlikeli olabileceğini ortaya koymuştur. Mevzuattaki boşluklardan da
yararlanarak 3194 sayılı İmar Yasası’ndaki "Konut Dışı Kentsel Çalışma
Alanı" tanımı gibi çarpık bir düzenleme sonucunda, insan ve çevre güvenliği
açısından bir arada bulunmaması gerektiği halde, Akaryakıt İstasyonu, LPG
istasyonu, Düğün salonu, Market, Tamirciler ve Büro Kullanımlarının aynı
yapı içerisinde bulunmasına izin verilmiş ve faciaya adeta davetiye çıkarılmıştır.
Şehir Plancıları Odası, LPG istasyonlarının oluşturabileceği
tehlikeyi önceden görerek, bu konudaki boşluğu doldurmak amacıyla 2002 yılında
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca çıkarılan "LPG Yönetmeliği’nin
5. Maddesine dava açmıştı. Söz konusu 5. Madde ile, LPG istasyonlarının
yer seçimi süreçlerine ilişkin olarak; konut dışı kentsel çalışma
alanları, akaryakıt istasyonları, organize sanayi, sanayi-küçük sanayi ile
depolama alanlarında "plan değişikliği yapılmaksızın"
kurulmalarına olanak sağlanarak ciddi bir sakınca yaratılmıştı.
Bu düzenleme ile, daha önce ruhsatsız olarak çalışan LPG istasyonlarının
bir kısmı yasal statü kazanabilecek ve akaryakıt istasyonlarının kurulmasında
aranan koşulların bir kısmını göz ardı eden yeni LPG istasyonlarının
"planlama çalışması yapılmaksızın" kentlerimizin her yanına
yayılmalarına izin verilecekti. Ancak, anılan yönetmelikteki sakıncayı gören
Şehir Plancıları Odası’nca bu yönetmeliğin 5. Maddesi’nin iptali için
açılan davada ilgili maddenin yürütmesi 30.12.2002 tarihinde Danıştay 6.
Dairesince durdurulmuştur. Ancak, bu tarihten itibaren hükümet tarafından
yeni bir düzenleme de yapılmadığı için LPG istasyonlarının yer seçimi
hakkında yasal bir boşluk bulunmaktadır. Bu yasal boşluğun biran önce
doldurularak kentlerimizde insan ve çevre sağlığını tehdit etmeyecek,
planlı bir yer seçim süreci sonunda belirlenmesi acil bir önem kazanmıştır.
Şehir Plancıları Odası olarak hükümete şunları öneriyoruz:
Akaryakıt ve LPG istasyonlarının yer seçim ve kurulma koşullarının
kapsamlı bir planlama ve mevzuat çalışması ile yeniden belirlenmesi ve
denetiminin etkin biçimde yapılması gereklidir.
Şehir içinde ve dışında, Akaryakıt ve LPG İstasyonlarının kurulması
bir planlama konusudur ve şartların uygun olmadığı yerlerde bu istasyonlarına
izin verilmemelidir.
Akaryakıt ve LPG istasyonları, İmar Mevzuatındaki "Konut Dışı
Kentsel Çalışma Alanı" kapsamından çıkarılmalı, her türlü kullanımdan
ayrı olarak planlanmalıdır. Hükümet, her türlü kamulaştırma maliyetine
katlanarak konut alanlarının çok yakınındaki akaryakıt istasyonlarını güvenli
yerlere taşınmasını sağlamalıdır. Zira insan hayatı her türlü
maliyetin üzerindedir.
Akaryakıt istasyonları içinde ve yakınında toplu kullanıma yönelik işlevlere
izin verilmemelidir. Yerel yönetimler bu konudaki ruhsat işlemlerini ciddi bir
denetim süreci ile birlikte işletmelidir. Bu istasyonlara ruhsat vermediğini
söyleyen Belediye Başkanları, bu istasyonların nasıl açılıp, faaliyet gösterebildiğini
de açıklamalıdır."
Arkitera
|