reklam

09 Temmuz 2003 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Amcazade Yalısı

Eminönü'nden kalkıp Anadolu Kavağı'na dek giden Boğaz vapurlarına bir kez olsun binmişseniz, görmüşsünüzdür: Anadolu Hisarı ile Kanlıca arasındaki yeşil yamacın içinden, denize bir balkon gibi uzanmış kırmızı boyalı ahşap Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı'nı.

Boğaziçi'nde ayakta kalabilmiş en eski ve en güzel yalılardan biridir. Ta 1699'da, dönemin sadrazamı Amcazade Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmış.

Dıştan görünüşünden o denli etkilenmiştim ki, bulduğum kitaplarda yalının iç düzeni, süslemeleri üstüne de bilgiler edinmiştim. Beni en çok çarpan yanı ise Boğaz'a bakan geniş salonun ortasında fıskıyeli, mermer, küçük bir havuzun bulunmasıydı.

Bu yakınlarda oradan geçen olduysa, bu bulunmaz güzellikteki yapının neredeyse yıkılmak üzere olduğunu da görmüştür.

''Yapı'' dergisi Haziran 2003 tarihli 259. sayısında Amcazade Yalısı'nın kurtarılması için bir kampanya başlatmış. Aynı derginin bir önceki sayısında da Hasan Kuruyazıcı 'nın yapıyı tanıtan, geçmiş onarımları, bugünkü durumunu anlatan aydınlatıcı bir yazısı yer alıyor.

Bu yazıdan öğrendiğime göre, Cumhuriyet döneminde üç kez onarılan yalıda yalnızca ayakta kalmasını sağlayacak en acil önlemler alınmış. Kalıcı bir onarım için büyük harcamalar gerekiyormuş. Ancak yalının bugün sayıları 128'i bulan sahiplerinin böylesi bir işe girişecek olanakları bulunmuyormuş.

Ancak kamu gücüyle yapılabilecek bir iş. Böylesi bir örnek daha önce de Sait Halim Paşa Yalısı'nda gerçekleşmiş. Devlet bu yalıyı kamulaştırarak onartmış. Amcazade Yalısı için de başka bir çözüm görünmüyor.

Fransa'da Loire Vadisi boyunca sıralanmış çok sayıdaki şato da devletle mal sahiplerinin anlaşması sonucu, devlet tarafından onarılarak müzeye dönüştürüldü. Sahipleri şatonun bir bölümünde yaşamayı sürdürürken geniş bölümleri turistlerin ve meraklıların ziyaretlerine açıldı. Böylesi tarihsel önemdeki yapıların kurtarılması için türlü çözümler kolaylıkla üretilebilir, yeter ki bu işe girişecek irade ortaya çıksın.

Amcazade Yalısı, bir zamanlar sayıları yüzlerce olan Boğaziçi yalıları içinde 17. yüzyıldan kalma tek gerçek konut örneği. Ülkemiz mimarlık tarihi açısından da eşsiz bir örnek.

Ünlü mimarımız Sedat Hakkı Eldem de bu yapıyla yakından ilgilenmiş, 1928'de yapının tavan ve duvarlarındaki kalemişlerinin renkli rölevelerini yapmış, Süheyl Ünver 'le birlikte Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı (Türkiye Turing Otomobil Kurumu Yayını, 1979) adlı bir de kitap yayımlamıştır.

Son on yıllarda artık devletten kültürle ilgili yatırımlar beklemek neredeyse ham hayal oldu. Devletin derdi başka. Yalnızca borç-alacak yönetimiyle uğraşıyor. Ülkenin doğal, tarihsel, kültürel değerleri yalnızca ''satılırsa kaç para eder'' diye gündeme geliyor.

304 yıldır ayakta duran Amcazade Yalısı, şu günlerde hepimizin gözleri önünde tarihe karışır, yok olursa, bu dönemden geriye kalacak kara lekelerden biri olarak tarih sayfalarına yazılır.

Karşıda Amcazade yalısı bir top alev Çamdan şemsiyenin altında Ayakları suda, Fıskıyeli salonunda Bin bir lalenin arasında çubuk içen benmişim gibi dalgın gözlerim Bakamam sana.
Cumhuriyet - Turgay Fişekçi

 

Temmuz 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

Adatepe Taşmektep 2003 Yaz Seminerleri

7 Temmuz - 24 Ağustos 2003 Adatepe

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz