Yalova'daki Çernobil
Tarih 17 Ağustos 1999 saat 03.02. Türkiye büyük bir felaketle uyanıyor.
Yalova'da beşik gibi sallanan Marmara kentlerinden. Yalova'da başta Veli Göçer'in
tatil siteleri kum olup dökülürken, asıl felaket sinsi sinsi geliyordu. Dünyanın
en büyük sentetik elyaf tesislerinde Aksa'nın dev tanklarından sızan
binlerce ton akrilonitril çevreye yayılmaya başıyordu... Aksa'nın 8 dev
tankında PETKİM'den satın alınan fabrikanın en öneli hammaddelerinden olan
binlerce ton akrilonitril bulunuyordu. Dünyada bilinen en tehkikeli kimyasal.
Yandığında en zehirlisi... Doğrudan solunduğunda iki nefes alabilirsiniz.
Üçüncü kez şansınız olmaz. Bir kıvılcım, tankları bomba gibi
patlatabilir. Kısacası Tüpraş'taki yangın kadar tehlikeli, fakat ondan
illet bir durum.ü
Tankları artçı vurdu
İlk büyük darbede hasar alan tanklar, sabaha karşı gelen 5.5'lik artçıda
yırtılıyor. İşte felaket o anda başlıyor. Tam 6 bin 700 ton zehirli
madde, havaya, toprağa ve suya karışıyor. Korkunç olay Fabrika Müdür Erol
Üçoz imzalı tutanağa şöyle yansır: "5.5 büyüklüğündeki ikinci
deprem sonucu 7 adet akronitril hammaddesi depolama tankından ikisinin taban ve
tavan saçlarındaki yarılmalar nedeniyle içlerindeki hammaddeler tankların
çevresindeki koruma havzalarına sızmaya başlamıştır. İlk dört saatte bu
tanklardan sızan uçucu, yanıcı, parlayıcı ve yüksek konsantrasyonlarda
solunması halinde zehirli olan akronitril buharlaşmasını önlemek üzere ,
üzerine köpüklüsu basılması işlemi enerji ve su yokluğu nedeniyle gerçekleştirilememiştir.
36 saat süren enerji kesintisi sırasında rüzgarın yönü ve şiddeti
kollanarak akronitril buharı altında kalmış olmasına rağmen dizel pompasıyla
deniz suyu ve köpük basma dışında herhangi bir müdahale yapılamamıştır."
Dinçkök olay yerinde
Olaydan hemen sonra dönemim Aksa Genel Müdür, Yalova'daki lojmanından
abrikaya hareket ediyor. Kapalı yollar ve açık olan yollardaki yoğun trafik
nedeniyle tesislere ancak 1.5 saatte varabiliyor. Sabaha karşı Aksa'nın da bağlı
bulunduğu Akkök Şirketler Grubu'nun sahiplerinden ev Yönetim kurulu Başkanvekili
Ömer Dinçkök de fabrikaya geliyor.
Okuyan devrede
Yine aynı saatlerde Yalova'da Kriz Masası kurulmuş. Başında da dönemin Çalışma
Bakanı, ANAP Yaolva Milletvekili Yaşar Okuyan var. Durumun vehametini gören
(aslında bunun çoktan farkında olan) Ömer Dinçkök ve Selçuk Ergin soluğu
Okuyan'ın yanında alıyor. Olayın bu bölümünü Okuyan'ın ağzından aktarıyoruz:
"Depremin olduğu gecenin sabahı saat 8 yada 9'da Selçuk Ergin ve Ömer
Dinçkök telaş içinde bana geldiler. 'Aman sayın Bakanım, ne olur bize yardımcı
olun. Felaket durumdayız" dediler. Akrilonitril sızmış. O maddeyi suyla
etkisiz hale getiremezsiniz , köpük lazım. Onların elinde de böyle bir teşkilat
yok. Öyle bir malzeme yok. Mesela filtreli gaz maskeleri olması lazım. Onlar
yok. Bir taraftan yüzlerce ev yıkılmış. Göçük altında kalan yüzlerce,
binlerce insanla uğraşıyoruz. Bir taraftan Aksa ile uğraşıyoruz. İstedikleri
bazı malzemeler vardı. Hemen Başbakanlığı aradım. İstedikleri malzemeyi
bulamadık İstanbul Belediyesi'ni devreye soktuk. Bir belediye ekibi geldi. Bir
takım malzemeleri her yerde arattırdık. Ya yurtdışından geldi, ya da
bulundu. Ama hep Başbakanlık kanalıyla. Madem bu kadar zehirli bir madde var.
Neden buna karşın tedbir alınmıyor. Tesislerde itfaiye tertibatı var ama bu
olayla ilgili tertibat yok. Allah'tan İstanbul Belediyesi'nden geldi.
Bizde tedavisi yok
Okuyan olaydan 4 yıl sonra o geceyi anlatırken aslında "fazla bile
iyimser". Bakın Okuyan'ın "Allah'tan geldiler" dediği İstanbul
İtfaiyesi'nin olay yeri raporunda neler yazıyor: Bu zehirli bir sıvı,
(akronitril) hava ile teması sonucu gaz açığa çıkıyor. Havadan 1.8kat ağır.
Su ile reaksiyonu tam olarak bilinmiyor. Yalova İtfaiyesi müdahale etmiş.
Gazla direk temasta, morartı, bulantı, kusma ve zehirlenmeyi getiriyor. Bunu
tedavisi siyadit antidot. Bu madde Türkiye'de yok... Bölgeyi inceledik gerekli
teknik ekipmana sahip olmadığımız için herhangi bir müdahalede bulunmadık.
Malzeme sağladık. Nasıl kullanmaları gerektiğini gösterdik. Fakat bu köpük
müdahalesinde başarı sağlayamadıklarını bize ilettiler. Uzman olmadığımız
için olay yerinin uzman ekipler tarafından incelenerek detaylı bir rapor
sunulması uygundur. Bundan sonrasına gelince... O gece akrilonitrilden
etkilenen ailelerin açtığı 88 daa var AKSA aleyhine. Ancak 4 yıldır
davalar sonuçlanamıyor. Deniyor ki, bu 88 davadan biri sonuca bağlanırsa,
daha yüksek tazminat talepleriyle yüzlercesi açılacak...
Vatan
|