Bakan Mumcu çalınan çiniler için
hukuki mücadele başlatıyor
Zaman’ın dün manşetten duyurduğu “100 yıldır kayıp olan çini pano
Louvre Müzesi’nde ortaya çıktı” başlıklı haber geniş yankı uyandırdı.
Ayasofya Müzesi’nin haziresinde bulunan Sultan II. Selim’in türbesinden çalınan
60 adet çiniden oluşan panonun Louvre Müzesi’nde sergilendiğinden haberi
olmayan Kültür ve Turizm Bakanlığı, haberimiz üzerine harekete geçti.
Bakan Erkan Mumcu, “Zaman’ın haberini ihbar kabul ettik. En kısa zamanda
çinileri geri almak için hukuki mücadeleyi başlatacağız.” dedi.
“Görülüyor ki Türkiye’nin tarihini, mirasını ‘talan’ etmişler.”
şeklinde konuşan Mumcu, haberi hayretler içerisinde okuduğunu söyledi.
100 yıl önce sahteleriyle değiştirildikten sonra kaybolan çinilerden
resmi kurumların habersiz olmasına da çok şaşırdığını belirten Kültür
ve Turizm Bakanı, bakanlığının Türkiye’den kaçırılan kültür mirasıyla
ilgili çok ciddi bir geri alma mücadelesinin olduğunu hatırlattı. Mumcu şunları
söyledi: “Gördüğüm kadarıyla bu olay, şimdiye kadar gerçekleştirilen
tarihi eser hırsızlıkları arasında en ciddi olanı. Kaçırılan çinileri
Louvre Müzesi’nden geri almak için devletin bütün imkanları seferber
edilecek.”
20. yüzyılın başında türbenin onarımı sırasında sökülüp, yerine
sahteleri takıldıktan sonra kaçırılan çinilerin Louvre Müzesi’nde
bulunması sanat tarihçileri arasında da memnuniyetle karşılandı. “Benim
aklım ermiyor, devletin nasıl haberi olmaz? Söküldüğü yer belli, götürdükleri
yer belli. Bunları geri istemeliyiz.” diyerek tepkisini dile getiren Prof.
Dr. Semavi Eyice, devletin anlamsız işlerin peşinden gittiğini; kaçırılan
kil tabletleri geri almak için milyonlarca dolar harcandığını; ama asıl
geri getirilmesi gereken tarihi mirasın ihmal edildiğini ifade etti.
“Bergama Tapınağı’nı geri getirmeye çalışıyoruz; ama nafile... Çünkü
adamlar Bergama Tapınağı için özel bir müze yapmış. Onu geri vermezler,
zaten yaptıkları iş de bütünüyle kanun dışı değil. İzinle götürmüşler.”
diyen Eyice, Sultan II. Selim Türbesi’nin çinilerinin durumunun çok farklı
olduğunu söyleyerek uluslararası antlaşmalara atıfta bulundu: “Ne zaman
çalınırsa çalınsın, eğer bir eser ana eserin görüntüsünü bozuyorsa,
çalınan o parça iade edilmek zorundadır.”
“Yetkililerin habersiz olması bir skandal”
Ayasofya Müzesi eski Müdürü Erdem Yücel ise “Sultan II. Selim Türbesi’nin
çinilerinin çalınması ne kadar skandal ise Türk makamlarının bunu
bilmiyor olması da o kadar skandal.” dedi. Kendisinin Ayasofya Müzesi müdürü
iken adı geçen bu çinilerin sahte olduğu iddialarını yetkililere ilettiğini
söyleyen Yücel, bu konudaki uyarılarının dikkate alınmadığını ifade
ediyor. Kendisinin bu çinilerin nerede olduğunu ispat etme imkanı bulamadığını
söyleyen Yücel, “Anlaşılıyor ki şimdiye kadar Paris’e giden bakanlık
yetkilileri bu müzeye hiç uğramamışlar. Eğer uğrasalardı, bu çinilerin
o müzede sergilendiğini göreceklerdi.” şeklinde konuştu.
“İddia ispatlandı, şimdi geri alma vakti”
Sultan II. Selim Türbesi’nin çinilerinin değiştirilip yerlerine
sahtelerinin takıldığını kendisinin de duyduğunu; ama bunun bir iddiadan
öte gitmediğini söyleyen Ayasofya Müzesi restoratörü Prof. Dr. Zeynep
Ahunbay, “Bu iddiayı ispatlamak önemliydi, şu anda ispatlandığına göre
çinilerin geri alınması gerekli. Bunun için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın
vakit kaybetmeden işlemlere başlaması gerekiyor.” dedi. Uluslararası antlaşmalarda
‘bir mimari eserin herhangi bir parçası, o mimari eserde olmalı’ şeklinde
bir madde bulunduğuna dikkat çeken Ahunbay, “Türkiye’de yasadışı
yollarla yurtdışına kaçırılmış pek çok eser var, darısı onların başına...”
temennisinde bulundu.
Zaman’ın haberine en çok sevinenlerden biri de İznik Eğitim ve Öğretim
Vakfı Başkanı Prof. Dr. Işıl Akbaygil oldu. II. Selim Türbesi’nin çinilerinin
100 yıl önce çalındığını şimdiye kadar duymadığını söyleyen
Akbaygil, haberimiz üzerine çok sevindiğini belirtti. “‘İznik çinileri
dünya pazarında milyon dolarlar ediyor’ anlayışı yüzünden çinilerimiz
hâlâ çalınıyor. Aslında eskisi gibi bu çiniler para etmiyor. Bunu ısrarla
vurgulamak lazım.” şeklinde konuşan Akbaygil, küçük ama önemli bir
anekdot anlattı: “Biz, vakıf olarak 1999’da, Paris Bagatelle Şatosu’nda
Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunun 700.yılı kutlamaları çerçevesinde
sergi açmıştık. Yeni çinilerin bulunduğu bu sergiden bizim eserlerimiz de
çalındı. Müze müdürünün ricası üzerine basına duyurmadık!”
Zaman
|