Kente bir gözlük hediye ettiler içimize
bakabilelim diye...
Kalamış
Parkı'nda uygulama yapan genç mimarlar İstanbul'a bir Kent Gözlüğü hediye
ettiler. Kent mobilyasının deliklerinden bakarak yaşadığımızı şehri
sorgulamamız ve içimize bakmamız gerektiğini düşünen öğrenciler
projenin hem mimarlığını hem işçiliğini yaptılar.
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB)'nin düzenlediği mimarlık
yaz okuluna katılan Türkiye'nin 18 ayrı üniversitesinden 22 mimarlık öğrencisi
Kalamış Parkı'nın tam ortasına Kent Gözlüğü adını verdikleri bir
mobilya dikti.
Kente bakmak amacıyla yola çıkan mimar adayları bunun için insanın önce
kendi içine bakması gerektiğini düşünmüşler. Dörtlü gruplara ayrılıp
kendi projelerini geliştirmişler. Hangi projenin uygulanacağına ise bütün
grupların projelerini teker teker inceleyen moderatörler karar vermiş. Tüm
projelerin ortak noktası ise gençlerin içlerine dönme, kendilerini sorgulama
ve kendilerini tanımaya duydukları ihtiyaçmış. Sonuçta ortaya çıkan
eser, mimarinin çıkış noktalarından olan görme ve algılamanın bir
sentezi olmuş.
Genç mimar adayları yoğun imaj bombardımanı ve görüntü kirliliği altında
insanların kendilerine dönüp içlerine bakma fırsatı bulamadıklarını söylüyor.
'Yaptığımız çalışma bir siper görevi görerek kente ve insanlara kendi
kendileri ile baş başa kalabilme ve gerçekleri görebilme fırsatı tanıyor'
diyorlar.
Onur Karahan
(Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 4. sınıf): Bu proje benim için önemli
bir organizasyondu, çünkü bundan sonra meslek hayatımda karşılaşacaklarımın
birebir örneklerini burada yaşadım. Bu benim ilk eserim, katkıda bulunduğum
ve görebildiğim ilk eserim. Tasarım süreci, daha sonra işçilerle işbirliği
ve ürünün ortaya çıkması, aksilikler, bürokratik sorunlar gibi meslek
hayatında karşılaşabileceğim birçok şeyi gördüm bu projede. Bazıları
yapmak istediğimizi algılayacak ve bizi tebrik edecek, bazıları ise sadece
bir duvar yaptığımızı düşünüp bize kızacaktır.
Öznur Emin
(İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimarlık son sınıf): Kent Gözlüğü
deyince görmek gelir akla, biz görmemeyi seçtik. Projenin amaçlarından biri
insanların beton hakkındaki fikirlerini değiştirmekti. Beton yığını,
beton kütlesi kavramlarından biraz kurtulmaktı. Biz buna, betonu yine katı
bir kütle olarak kullanarak cevap verdik, şeffaflık denemelerinde bulunmadan,
böyle yaklaştık.
Nevzat Efe Çelimli
(İTÜ Mimarlık Fakültesi 4.sınıf): Şöyle düşündük; etrafımızda, şehir
hayatında o kadar fazla görüntüyle boğuluyoruz ki, kafamızda onları gerçek
anlamda -bir an için bile olsa- düşünme fırsatı bulamıyoruz.
Gökhan Tunayoğlu
(ODTÜ Mimarlık Fakültesi 4. sınıf): Sürekli bir bombardıman altındayız.
Bir an için bunlardan arınıp, insanın kendi içine dönmesi, kendi içindeki
şeylere bakması; hatıralarına, belleğine dönmesi amaçlandı bu projeyle.
Bunun için bu ürün, dışarıyla olan görsel bağlantıyı bir an için
kesip, insanı kendi kendine bırakmak üzere tasarlandı.
Haydar Karabey, Mimar - Proje Moderatörü
Onlara kavramsal olarak Kent Gözlüğü teması verildiğinde biraz bocaladılar,
çünkü soyut bir konuydu. İlk gün bir duralama oldu hepsinde. Ama ondan
sonra yavaş yavaş gördük ki müthiş katılımcı, keyifli ve neredeyse
mucize yaratacak düzeyde becerikliler. Bir yapı yapma sürecinin bütün adımlarını
birlikte yaşadık. Bir staj filan değil bütün yaşamlarında anlatsanız
anlayamayacakları bir şeyi yaşadılar. Dört yıllık eğitime bu bir hafta
bir yıl ekliyormuş gibi geliyor bana.
Hürriyet
|