reklam

21 Temmuz 2003 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Arkeolojiye küskün şehir: İstanbul

Tarih Vakfı yayınlarından İstanbul Dergisi'nin bu ayki sayısı çarpık kentleşme sonucu zarar gören arkeolojik yerleşimlere ve yapılara yer veriyor

Uygarlık tarihinin en ilginç şehirlerin birisi olan İstanbul ile arkeolojinin ilişkisi bu ay Tarih Vakfı yayınlarından İstanbul Dergisi'nin 46'ncı sayısında mercek altına alındı. Dosyaya birbirleriyle pek barışık görünmeyen İstanbul ile arkeolojiyi aynı kelimede de olsa yan yana getirmek amacıyla 'Arkeolojistan' ismi verildi.

Derginin Arkeolojistan dosyası, Mehmet Özdoğan, Doğan Kuban, Muazzez İlmiye Çığ, Oktay Ekinci, Burçak Madran, Tan Oral gibi konuyla ilgili isimlerin yazılarını bir araya topladı. İstanbul arkeoloji ilişkisinin kapsamlı bir haritasının çıkarıldığı dosyada birbirinden ilginç konulara yer verildi.

Uygarlık tarihinde en az 10 bin yıllık geçmişine ait ipuçlarını barındıran Küçükçekmece-Yarımburgaz mağaraları, Fikirtepe-Kaynarca gibi özenle korunması ve diğer kültürlerin bilgisine açılması gereken eski yerleşimlerin çarpıklaşarak büyüyen şehrin içinde sessiz sedasız kaybolup gitmesi, özenle korunup turistlerin ziyaretine açılmaları gerekirken kendi kaderlerine terkedilerek rehberlerin tur güzergahları dışında kalan tarihi yapılar ve kalıntılar, deprem beklentisi içinde İstanbul'da arkeolojik mirası koruma yönünde geliştirilmeyen yöntemler ve alınmayan önlemler ve daha pek çok olumsuz uygulamaya ilişkin detaylı bilgi derginin bu sayısında yer alıyor. Dergide Bakırköy'ün 'Hebdomon', Üsküdar'ın 'Khrysopololis' olarak anıldığı Bizanslı geçmişlerine dair renkli detaylar, Sultanahmet'teki Büyük Saray çevresinde yürütülen uluslararası bir arkeoloji projesine dair notlar, Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ'ın 19. yüzyılda Irak kazılarında çıkartılmış olan Sümer tabletlerine dair 100 yıllık hikayesinin Türkiye bölümü gibi ilginç konular da yer alıyor.

'İstanbul'un Eski Sakinlerinin İzleri' başlıklı yazısında Aslı Erim Özdoğan, Küçükçekmece ilçesine bağlı, 'gecekondulaşmanın en iyi örneklerinden biri' olarak değerlendirdiği Altınşehir'deki Yarımburgaz Mağarası'nın Orta Paleotik döneme ait buluntulara rastlanan ve bu dönemle ilgili kazı yapılan yegane yer olduğunu belirtiyor. Özdoğan ayrıca Balkanlar'ın ve Yakındoğu'nun en uzun süreli tabakalanmasının saptandığı Yarımburgaz Mağarası'nın, Pleistosen boyunca İstanbul bölgesinde oluşan doğal çevre değişikliklerini yansıtması açısından da oldukça önemli olduğunu belirtiyor.

Dergide yer alan 'İstanbul'un Arkeolojisi' başlıklı makalesinde Doğan Kuban, halkın İstanbul arkeolojisine ilgisiz olduğundan yakınıyor. İstanbul'un yüzlerce yıldır dünya tarihçilerine, arkeologlarına, sanat tarihçilerine yeraltı ve yerüstü zenginlikleri hakkında soru sorduran bir dünya kenti olduğunu anlatan Kubat, 'Gerçi üniversite kürsüleri, arkeologlar, arkeoloji müzeleri var ama sokaklarda kaynaşan halkın İstanbul'un arkeolojisi ile ilgili olduğunu söylemek olanaksız' diyor.

Pek çok uygarlığın izlerini taşıyan İstanbul ile arkeoloji arasındaki ilişkinin ayrıntıları İstanbul Dergisi'nin 46'ncı sayısında...
Akşam

 

Temmuz 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Yarışma

İTÜ Vakfı 
Mimarlık Ödülü


Son başvuru tarihi:
30 Ekim 2003

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz