reklam

22 Temmuz 2003 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Danıştay, Ilısu Barajı inşaatının iptali istemini reddetti

Danıştay 10. Dairesi, Avukat Kemal Vuraldoğan tarafından açılan ve Ilısu Barajı inşaatı ihalesinin iptal edilmesi talebini reddetti. Ret kararının gerekçesinde, ihale sürecinde yasalara aykırı bir unsurun bulunmadığı belirtildi. Davacı Avukat Vuraldoğan, ret kararının kabul edilemez olduğunu söyledi.

Avukat Kemal Vuraldoğan, Ilısu Barajı alanında kalan Hasankeyf’in Anıtlar Yüksek Kurulu’nun kararıyla birinci ve ikinci derece arkeolojik SİT alanı olduğu, 22 adet korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı bulunduğu gerekçesiyle, Bakanlar Kurulu’nun ihale kararının 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek iptal edilmesi talebiyle Ankara 2. İdare Mahkemesi’nde açtı. Ankara 2. İdare Mahkemesi yetkisizlik kararı ile dava dosyasını Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderdi. Diyarbakır İdare Mahkemesi ise Ilısu Barajı’nın Bakanlar Kurulu kararıyla yapıldığını gerekçe göstererek ‘görevsizlik’ kararı verip, dava dosyasını Danıştay’a havale etti.

Söz konusu davayı dün karara bağlayan Danıştay 10. Dairesi, Bakanlar Kurulu’nun ihale kararının iptal istemini, 2’ye karşı 3 üyenin oyuyla reddetti. İhale sürecine, konsorsiyuma ve bu konsorsiyumla yapılan görüşmelere ilişkin bilgiler verilen kararda şöyle denildi:

“Finansmanının, bulunacak uygun koşullu krediyle gerçekleştirilmesi düşünülen özellikli işlerden olan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santralı (HES) projesinin ihalesinin, Devlet İhale Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca bu kanunun hükümleri dışına çıkılarak yapılmasında, bu ihalede uygulanacak usul ve esaslara ilişkin hususlarla konsorsiyumda yer alacak lider firmalar ve finansör kuruluşun adının belirlenmesinde, iptali gerektirecek hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davacı ve müdahillerin, ihale konusu işin yapımı halinde birinci derece arkeolojik sit alanı olan Hasankeyf’in sular altında kalmasına neden olacağından 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun emredici, yasaklayıcı hükümlerinin ve bu konudaki uluslararası sözleşmelerin çiğnenmiş olacağı yönündeki iddialarının, ihalenin iptaline ilişkin bu davada değil, baraj projesinin iptali istemiyle açılan ve Diyarbakır İdare Mahkemesi’nde derdest olan davada incelenebileceği, anılan mahkemece verilen kararın sonucuna göre de bu davada iptali istenen ihalenin konusu olan barajın, söz konusu yere yapılabilme durumunun açıklığa kavuşması tartışmasızdır.”

Baraj projesinin iptal davası esastan görüşülecek
Öte yandan, Danıştay 10. Dairesi’nin kararında söz edilen baraj projesinin iptali istemiyle açılan davada, Diyarbakır İdare Mahkemesi’nin ehliyet yönünden verdiği ret kararının temyiz incelemesi yapıldı. Daire, Diyarbakır İdare Mahkemesi’nin bu kararını bozdu. Bu dava, yeniden Diyarbakır İdare Mahkemesi’nde esastan görüşülecek.

Danıştay’ın ret kararını değerlendiren davacı Avukat Kemal Vuraldoğan, bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Ilısu Barajı Projesi’nin Devlet İhale Kanunu’na aykırı olduğu gibi Kültür ve Tabiat Mevzuatı’na da aykırı olduğunu ileri süren Vuraldoğan, şöyle dedi: “Açtığımız davada, Kültür ve Tabiat Mevzuatı’na aykırılık iddialarımızın incelenmemesini anlamak mümkün değildir. Bu ihalenin konusu suçtur. Eğer ihale gerçekleşirse, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre cürüm işlenmiş olacaktır. Konusu suç olan bir ihalenin iptali istemiyle açılan davada, konunun sadece Devlet İhale Kanunu açısından incelenmesini doğru bulmuyorum. Karar bu yönüyle yasal dayanaktan yoksundur. Kararı temyiz edeceğiz.”
Zaman

 

Temmuz 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Yarışma

İTÜ Vakfı 
Mimarlık Ödülü


Son başvuru tarihi:
30 Ekim 2003

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz