Ölüdeniz’i ‘kirlilik alarm
sistemi’ kurtardı
Türkiye’nin turizm sembolü Muğla Fethiye’deki Ölüdeniz, yeni kurulan
alarm sistemi sayesinde kirlilikten kurtuldu. Ölüdeniz’de kurulan
bilgisayarlı alarm sistemi, kirliliğin sınır değerleri aşması halinde
otomatik olarak devreye girerek yetkilileri uyarıyor.
Her yıl bir milyon turistin tercih ettiği Ölüdeniz, geçen yıl Avrupa
Birliği (AB) standartlarına göre denizin temiz olduğunu simgeleyen mavi
bayrağını oluşan kirlilik nedeniyle kaybetti. Bu duruma bölgedeki arıtma
tesislerinin kullanılmaması da etkili oldu. Gelişmeler üzerine, Türk Deniz
Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), AB Üçüncü Ülkeler Çevre Programı’na
Ölüdeniz’le ilgili kapsamlı bir çevre projesi sundu. AB, konunun önemi
nedeniyle Türkiye’den sunulan projeler içinde sadece bu projeyi destekleme
kararı aldı. Proje için AB, 345 bin Euro ayırdı. TÜDAV, Ölüdeniz’in
mavi bayrağını geri alması için başlattığı çalışmalar çerçevesinde
Ölüdeniz girişinde Proje Uygulama Merkezi kurdu. Geçen mart ayında kurulan
merkezde, aralarında mikrobiyolog, kimyager ve çevre jeologlarının bulunduğu
14 uzman, deniz suyundaki değişimleri günlük olarak takip ediyor. Merkezde
AB standartlarına göre hizmet veren bilgisayarlı sistem yardımıyla Ölüdeniz’de
kurulan istasyonlar aracılığıyla her gün deniz suyunun kirliliği ölçülüyor.
Sınır değerler artık aşılmıyor
Proje Koordinatörü Mehmet Öztürk, Göcek, Fethiye, Gemile Koyu, Ölüdeniz’de
kurdukları 10 ayrı istasyondan her gün alınan deniz suyu örneklerinin
incelenerek mikrobiyolojik ve yüzey aktif kirliliğini bilgisayarlı ortamda ölçtüklerini
ifade ediyor. Öztürk’ün verdiği bilgiye göre; haziranda turizmin yoğunlaşmasıyla
kirlilik değerleri, ölçümlerin alınmaya başladığı marta göre 2,5 katına
kadar yükseldi. Denizdeki kirliliği izleyen elektronik sistem durumu hemen algılayarak
alarm sinyali verdi. Bunun üzerine ikaz edilen büyük turizm tesislerinin arıtma
sistemlerini tam kapasiteyle devreye sokması sonucu temmuzda kirlilik hızla
azaldı. Bugüne kadar ortalamada sınır değerler aşılmadı. 650 bin yabancı,
350 bini yerli turistin Ölüdeniz’i yazları tatil için tercih etmesiyle
denizdeki kirlilik değerleri yükseliyor. Arıtma ve sağlıklı bir
kanalizasyon sistemi olmayan bölgede oteller de arıtmalarını maliyet
nedeniyle verimli olarak çalıştırmıyor. Ölüdeniz’i tekne ve yatlar da
kirletiyor. Her gün tur yapan çok sayıda tekne, kirli su ve sintine atıklarını
denize bırakıyor. Fethiye’deki atık toplama merkezi ücretli olması
nedeniyle rağbet görmüyor. TÜDAV, bölgede sadece kirliliği takip etmiyor.
2 yıl sürecek projenin en önemli ayaklarından biri de eğitim. 19 bin kişiye
bire bir çevre ve doğa bilincini kazandırmak için eğitim verilmesi planlanıyor.
Proje Koordinatörü Öztürk, bir ay içinde 5 bin öğrenciye ulaşıldığını,
balıkçılara, kaptanlara, rehberlere, devlet memurlarına seminerler verildiğini
dile getiriyor. Öte yandan, eğitim faaliyetlerine destek olmak amacıyla
‘Deniz Ortamı ve Ölüdeniz’, ‘Bizim Denizlerimiz’ ve ‘Deniz Canlıları
Rehberi’ adıyla üç ayrı kitap bastırıldı.
Hedef ekoturizmin canlanması
Projenin amaçlarından biri de bölgede doğal güzelliklerin tanıtılmasını
amaçlayan ekoturizmin canlandırılması. Ölüdeniz yakınında bulunan ve 90
tür kelebeği barındıran Kelebekler Vadisi’ni senede 15 bin kişi ziyaret
ederken, Rodos Adası’ndaki benzer bir bölge 150 bin turist çekiyor. Vadinin
tanıtılması için ‘Kelebekler Vadisi Kelebekleri’ adlı bir kitap hazırlandı.
Ayrıca vadideki kelebeklerden 54’ünün bulunduğu bir sergi de Ölüdeniz’deki
merkezde görülebiliyor. Ekoturizmi canlandırma çalışmaları kapsamında,
“Ölüdeniz ve Ekoturizm’’ adlı kitapta bölgeyle ilgili detaylı
bilgiler veriliyor.
Zaman
|